60.

1.3K 92 7
                                    

Merhaba.
İyi okumalar.
.
.
.
.

Telefonunda gösterilen adrese geldiğinde arabayı uygun bir yere park etti.
Etrafını incelerken,telefonunu açmıştı.

"Nedim bey?"
Telefondan yüzünü ayırıp ona yaklaşan iki adama baktı.
İkiside takım elbiseli güler yüzlü adamlardı.
Takım elbiseli oluşları hoşuna giderken, gülümseyip onlara yürüdü.

Tanıdığı emlakçı ve yanındaki ev sahibi olduğunu düşündüğü adamın yanında durup olduğu yeri inceledi.

"Çevre nasıl?"
Onun gibi etrafa bakan emlakçıya dönüp kafasını salladı.
"Sevdim ama sessiz belli oluyor."

"Dediğim gibi."

Ev sahibi ile de tanışıp, diplerinde duran üç katlı, lüks görünümlü sarı beyaz apartmana yürüdüler.
Işıltılı bahçe kapısını açtıktan sonra ferah apartmana girdiler.
O sırada Nedim kısaca gözleriyle etrafı turluyordu.
Eve girmese bile şimdiden sevmişti.

Siyah çelik kapılı eve girdiklerinde ev sahibi ve emlakçı geride kaldı.
Kapının önünde onlar konuşmaya dalarken, odaları gezmeye başladı.
Kare holü geçtikten sonra geniş bir odaya girdi.
Duvarları,tavanı inceledikten sonra cam kenarına baktı.
Geri dönüp bu gözetlemeyi diğer odalara yaptı.
En son banyoya girip, kısa bir inceleyip çıktı.

Konuşan ikiliye yürüdü.
Ev sahibinin umursamazlığı evi beğense bile  burada oturtmazdı.

"Nasıl?" Dedi ilgili emlakçı.
Ona kısa bir bakıp,ev sahibine döndü.

"Mutfak tezgahı kırık. Banyoda duşa kabin yok. Betonda,klozet ile birleşikken duş alınıyor sanırım. Mutfakta buzdolabı için bir yer yok."
Karşısındaki adam gülümsemeye çalışıp ellerini kullanarak konuştu.
"Tezgahı değiştirebilirsiniz. Duşa kabin için bir köşeye buzlu cam çekeriz ve gider yerinden olur bu. Buzdolabını mutfak balkonuna koyuyor burada yaşayanlar. Eğer buzdolabı içinde yer yapsak,alan daralacak."

"Bunların hepsi sorunlarımın arasına daha fazla sorun eklemiş oluyor. Daha bir sürü eksiği olduğunu düşünüyorum. Ve bunların hepsiyle ben uğraşacağım galiba?"
Dedi.
Demek istediği fazladan para harcamaktı.
Bu eve o fiyatı ödeyecek bir de evin sorunlarını halledecekti.

"Evet yani."

Üçlü ondan sonra konuşa konuşa evden çıktılar.
Ev sahibi kapıyı kapatıp,kilitledi.

"Ne diyorsunuz?"

Nedim çantasına koyduğu telefonunun titrediğini fark ederken,adama baktı.

"Bir ev daha vardı. Ona da gidip karar verecektim. Ama gerek kalmadı. Burası olmaz. Uğraşınız için teşekkürler."
Son dedikleri adamın buraya kadar onca yolu aşıp geldiği içindi.
Adam bir iki ikna etme cümleleri sıralasada apartmandan çıkana kadar, nazikçe reddediyordu.

Hemen evin karşısında duran ama önünü ağaçların kapladığı hastaneye baktı.
Bu ayrıntı güzeldi ama boşverdi.
Diğer ev şuanlık anlatımla bile ilgisini çekmişti.

Ev sahibi ile kısa bir vedalaşmadan sonra, emlakçı ve kendisi arabalarına bindiler.
Emlakçı beni takip et demişti ona.
Camın önündeki arabanın ilerlediğini gördüğünde, arabasını çalıştırdı.
Çantasını diğer koltuğa koydu.

Camın ardındaki siyah arabayı takip etti.
Yolları inceliyordu.
Bu yollardan daha önce geçmişti ama iş içindi hepsi.
Bir lunaparkın olduğunu bile bilmiyordu.
Önündeki araba bir 20 dakika sonra durunca arabasını durdurdu.

Hastaneyle fazla bir arası yoktu.
Buna sevinerek arabadan telefonunu dahil bırakıp indi.
Beğenmişti burayı.
Arabadan çıkar çıkmaz gördüğü uzun katlı evler,onların önündeki kısa evler hoşuna gitmişti.
Biraz da yürüyeceklerini düşünsede hoşuna giden kısa mavi evlerden birine doğru yürüdü emlakçı.
Onu takip edip bahçede dolanan adamın yanına yürüdüler.
Yine olduğu yeri inceliyordu.

Gözyaşları Da Durur-GayHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin