55.

1.2K 81 9
                                    

Merhaba.
İyi okumalar.
.
.
.
.

Evinin kapısını açıp, kapıyı biraz gerdi.
Ayakkabılarını ufak baskılarla çıkartıp evinin içine girdi.
Elindeki çantasını,içinden telefonunu alıp vestiyere koydu.
Boynunu kütletip yavaş adımlarla mutfağa girdi.

Boynuna sıkıca bağladığı kravatını bolaltırken,kahve için ısıtıcıya su koymuştu.
Normalde o suyun kaynama aşamasında üzerini değiştirirdi ama yorgunluğu ve dalgınlığı buna izin vermiyordu.

Yemek masasının etrafında olan sandalyelerden her zaman kendisine dönük olana oturup gerilen sırtını arkasına yasladı.
Açtığı bacaklarının arasına ellerini koymuştu.
Biraz öne eğilip bugün olan şeyleri düşündü.

Sabah kalkıp biraz evde vakit geçirerek, okula gitmişti.
Okul bitsede onun için hâlâ devam ediyordu.
Diğer bir sene için ufaktan hazırlık yapıyorlardı.
Okulun boyanması gibi,bir iki sınıf daha açmaları gibi bir ton iş.
Ayriyeten odasındaki bazı eşyalarını da toplaması gerekiyordu.

Ama bugün hafif bir iki işle ilgilenmek için gitmişti.
Gittiğinde de bir kaç gün beklediği Betül'den mesaj gelmişti.
Beklemesi,Betül kendisine 'anlık bir fotoğrafını atacağım' demişti. Bu kişide tabiki Erkin'di.
Ne kadar inanmasa da fotoğrafın geleceğine,'tamam' demişti.
Üzerinden saatler geçsede fotoğraf gelmemiş,onun merakı artmıştı.
Umudu kaybolmaya başlamıştı.

Betül'ün ona attığı bugünkü mesaj ise para ile ilgiliydi.
Diğer ki, mesajlaşmalar sanki yokmuş gibi, davranmıştı.
Görüldü atıp çıkmıştı.

Umursanmamasının siniri ile telefonunu elinden bırakacakken çalmıştı.
Açıp kulağına götürdüğünde ve alttan öfkeli çıkan sesiyle konuştuğunda, kulağına ulaşan ses donmasını sağlamıştı.
Her gün konuştuğu insanları,velileri hatta mezun olan öğrencilerinin bile aramasını beklemişti ama,Erkin...

Ne diyeceğini bilemeyerek ilk susmuştu.
Ardından da en merak ettiği, soruları sormuştu.
Normal bir konuşma beklemiyordu tabiki ama Erkin'in sadece kısa kısa cevaplar verip yüzüne telefonu kapatması iyice modunu düşürmüştü.

Bir süre boş boş masasına baktıktan sonra telefonuna mesaj gelmişti.
Hemde Erkin'in az önceki aradığı numaradandı.
Açıp baktığında kaşları çatıldı.
O adreste ne işi vardı?

Bunları düşünürken hızlıca hareket etmiş alacağını alarak okuldan çıkmıştı.
Arabasına binip, hız sınırlarını aşmadan adrese doğru hızlı bir şekilde sürmüştü.

Bu kadar uzağa çağırması onu korkutmuştu.
Başına bir şeyler geldiğini düşünmüştü.
Nerede yaşıyordu, günleri nasıl geçmişti hepsini merak etmişti.
Evet, artık Betül'ün yanında kaldığını düşünmüyordu da.
Bunu da biraz geç anlamıştı ama anlamıştı.

Betül'ün yazdığı mesajlar ve yanına anlaşmak için geldiğinde gördüğü hal ve hareketleri onu şüphelendirmişti.
Fotoğraf atmaması ise aydınlanmasını sağlamıştı.

Adrese geldiğinde hızla durup,hiç beklemeden inmişti.
Onu gördüğünde bir kaç dakika öylece bakakalmıştı,sonra yaklaşmıştı.

Merak ettiği şeylerin bazıları çözülmüştü.
Vücudu iyiyidi. Son birbirlerini gördüklerinde,her yerinde yara vardı.
Hepsi bir bir iyileşmişti.
Ama her zamanki gibi mutsuzdu.

Bir şeyler vardı anlamıştı o an.
Ve onları çözmek için orada durmak istememişti.
Karşılıklı oturup onu bir süre izlemek istemişti.
Konuşmak istemişti. Uzun uzun..
Beraber olmadıkları süre boyunca ne yaptığını bilmek istemişti.

Karşısındaki çocuk yine önerisini kabul etmezken,bir anda ağzından çıkan sözcüklerle şok yaşamıştı.
Kendisine hamile olduğunu söylüyordu.
O an onu geri plana atmıştı.
Çünkü onu dinlemek istiyordu.

Ve gözlerinde görmüştü tekrar kendisini görmek istemediğini.
Doğru muydu,bunlar hâlâ aklını kurcalıyordu.

Hemen ağzından çıkmıştı kabul ettiği. Onayladığı.
Onaylıyor muydu,cidden? Umursamamıştı ki..
Onu tekrar göremeyeceği düşüncesi ağzından çıkartmıştı o cümleleri.
Yoksa pek hamile olmasına takılmamıştı.
O an umursamamıştı.

Kafasını arkasında kalan duvara yavaş yavaş vurdu bir kaç kez.

Yine ağlamıştı.
Ona bir şey yapmamasına rağmen.
O ağlaması,'tamam,aldır' bile dedirtirdi.
Zor tutmuştu kendisini.
Giderken de engel olup tutmamıştı onu.
Daha fazla öfkelenmesin diye bırakmıştı.

Ama keşke tutsaydım diyordu şimdi.
Nereye gittiğini öğrenirdi.
Ağlamasını keserdi hiç yoktan.
Şimdi öylece kalması iyi olmamıştı.
Telefonundan arasa,emindi ki engellenecekti.

Ondan bir haber mi beklemeliydi?
Ama o haberi verir miydi?
Vermezdi,ama umarım bu da gerçekleşmezdi.

Isıtıcıdaki suyun fokurdamasıyla ayağa kalktı.
Kahvesini yapıp,geri oturdu.
Ondan bir yudum alıp bugünü tekrar düşündü.

Erkin bir de tişört giymişti.
Hiç görmemişti onu öyle.Evet,havalar soğuktu ama...
Bir farklı gelmişti gözüne. Çok,hoştu..

Gözlerini kapattığında masaya koyduğu telefonu titredi.
Gözlerini aralayıp, telefona uzandı.
Aldıktan sonra geri çekilip,sandalyeye sırtını tekrar yasladı.

B: Görüldü mü? Ne oluyor sana pardon?
17.29

Sohbetten çıkıp numarayı engelledikten sonra masadaki kahvesini eline aldı.

...

Betül,elindeki telefonu parçalarcasına sıktı.
Kaşı gözü seğirirken koltuğa oturdu.
Aklına bir sürü zehirli planlar yerleştirirken, kızı oturma odasının kapısından girmişti.

Etraftaki sigara kokusu yüzünün buruşmasını sağlarken, karanlık odayı aydınlatmak için lambaya bastı.
Ama açılmıyordu.

Gözlerini kırpıştırıp, karanlığa alışan gözleriyle karanlıkta oturan annesine baktı.
"Anne lamba patlamış sanırım."

Annesi bir şeyler mırıldanırken bunu duymamıştı.
Yanına yürüyüp, oturdu.
Annesinin boynuna sarılıp odaya baktı.
"Korkuyorum."

Betül, kızının gerçekten korkmuş yüzünü görünce ellerini kaldırıp yanaklarını avucunun arasına almıştı.
"Korkma. Yarın gider lamba alırım. Ama şimdilik mum yakalım."
Kızının korkulu yüzü geçmese de kafasını sallamıştı.

Onu kucağından indirip, ayağa kalktı.
Mutfağa geçerken,cebine koyduğu telefonunu aldı.
Flaşını açıp mutfakta çok öncelerden kullandığı mumun yerini aramaya başladı.

Lamba falan patlamamıştı.
Elektrikler kesilmişti.
Zamanında ödenecek parayı ödemediği için...
Ama ne yapabilirdi para mı vardı?
Ne ile ödeyecekti?

Evet,bunda kendisinin de suçu vardı.
Nedim'in verdiği parayı hemen içki ve mutfak için harcamıştı.
Diğer tarafı düşünmemişti.

Ama Nedim'in de suçuydu.
O kadar az parayla ne yapılabilirdi ki?
O parayı nasıl vermişti en önemlisi?
Oğlu gibi bir konu vardı.
Onu bile düşünür fazla verirdi.

Göz devirip fırının altına koyduğu mumları aldı.
Ve içeri geçti.

Ama o da Betül'se,o adamı bitirirdi.
Bitirecekti.

........
Son

İyi bayramlar.
Harçlıklarınızı ben değil Nedim veriyor.
Hayali karakterimden alınız.

Verta.

Gözyaşları Da Durur-GayHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin