70.

1.2K 87 8
                                    

Merhaba.
İyi okumalar.
.
.
.
.

Kemerini bağladıktan sonra yüzünü buruşturup Nedim'e döndü.

"Gitmesek?"

Nedim,bu kelimeyi duymaktan usanmış gibi yaparak şakacıktan ofladı. Ardından gülümsedi.

"Erkin,lütfen. Bebeğin kalp atışlarını duymak istiyorum. Hem dedim ben sana. Sonra geçen gün de benimle konuştun. Anlattın bilmediğim her şeyi..."

Erkin,onun dediklerini dinleyip önüne döndü.
Elini siyah kemere dolayıp önüne döndü.

Dün yemek yedikten sonra Nedim kendisine tekrar bebekle ilgili düşüncelerini anlatmıştı.
Arkadaşıyla konuştuğunu ve onu beklediklerini söylemişti.
İlk hayır desede Nedim'in o istekli bakışları,ardından sessizlikle kabullenmesini sağlamıştı.

Ama o istemiyordu.
Ne kalp atışını duymak,ne onu hissetmek...
Hiç birini istemiyordu.

Sessizce geçen yol sonrası,geçenlerde gördüğü hastanenin önünde durmuşlardı.
Gerginlikle hastaneye bakarken,kalbi kendisini belli edercesine atmaya başlamıştı.

Nedim arabayı durdurup korkulu gözlerle hastaneye bakan çocuğu izledi.
Onun gibi hastaneye baktı.
Sonra yüzünü sıkılı küçük yumruklara çevirdi.
Küçük bir pişmanlık yüzünde oluştu.
Belki de o kadar ısrar etmemeliydi.
Ölmezdi ya o kalp atış seslerini duymasa.
İçine derin bir nefes çekip direksiyonda duran bir elini indirdi.
Sonra avucunu sıkılı yumruğun üzerine kapattı.

Onun merak ettiği şeyleri anlatmasından sonra rahatlıkla hareket ediyordu.
Dokunmayacağım demişti ama Erkin zaten dokunma dese dokunmazdı.

"Panik yapma. Doktor, arkadaşım. Sadece odada üçümüz olacağız. Fazla sürmeyecek bile."
Yine de durmuyordu işte.
Geri adım atmıyordu.

Erkin gözlerini eğip elinin üzerindeki ele baktı.
Sonra yüzünü ona çevirmeden, konuşmasını dinledi.
Baş parmağıyla yaptığı dokunuşlar tüylerinin ürpermesini sağlamıştı.
Hem elini çekmek istiyor hem de orada biraz daha kalmasını istiyordu.
Çekmek istemesinin sebebi onun yanlış düşünceleri yüzündendi.
Kalmasını istemesinin sebebi ise aylar önceki sıcaklığı dokunuşu tekrar hissettiği içindi.

"Tamam gidelim hadi. Hayır yani zaten ben istemesem de büyüyecek orada. İllaki doktora gitmem lazım. Degil mi?"

Nedim,onun son dedikleriyle kendisine dönmesini sessizce izledi.
Kendisini ikna etmeye çalışıyordu.

"Evet."

Erkin,kafa sallayıp arabayı açtı ve  indi.
Elinin üzerindeki baskı da gitmişti böylece.
Kaldırımda durduğunda Nedim'de bir kaç saniye sonra arkasından inmişti.
Kendisine uzunca bakıp yüzündeki mimikleri inceliyordu.
Birlikte hastaneden içeriye girdiler.

Erkin, Nedim merdivenlere yönelince arkasından yavaş yavaş yürüdü.
Çıktıkları katta sola döndüler,uzunca yürüdüler.
Erkin meraklı bakışlarla etrafı süzdü.
Hastane çok sıcaktı.

Nedim durunca o da durdu.
Durdukları yer normal olarak bir sürü hamile kadının olduğu bir yerdi.
"Otur hadi."

Kulağına fısıldayan adama dönüp ikili boş koltuklara oturdu.
Nedim'e de yanının göstermişti ama adam kafasını iki yana sallamıştı.
O bunu yaparken yanına bir kadın oturdu.
Gerilip ona döndü.
Direkt gözleri karnına indi.
Kaç aylıktı o?
Her an doğuracak gibi duruyordu.
Ve kadın bebek yüzünden de kiloluydu.
Dipdibe oturdukları için Erkin kadının yanında eziliyordu.
Bildiğin bacağı ezilmişti.

Gözyaşları Da Durur-GayHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin