56.

1.3K 96 10
                                    

Merhaba.
İyi okumalar.
.
.
.
.

Oflayıp televizyondan gözlerini ayırdı.
Yanındaki kitap okuyan adama çevirdi gözlerini.

"De artık." Kitaba eğdiği yüzünü kaldırmadan, gözlerini kendisine çevirmişti.
Onun üzerinde dalan gözlerini çekip dudaklarını yaladı.
"Ne?"
Sait gözlerini devirdiğinde, anlamayan bakışlarla ona bakmıştı.

"Bir kaç gündür oflayıp pufluyorsun. Yani dışarı çıktın geldin,sonra böyle oldu."
Kitabın kapağını kapatıp masaya koydu.
Ardından kendisine doğru dönüp, yumuşak koltukta bağdaş kurdu.
"Neyin var? Bir şey mi oldu dışarıda,anlat hadi. Sürekli bana bakmandan dolayı konuşmak istediğini düşünüyorum.."

Bir iki saniye durup,gerginlikle yerinde hareketlendi.
Evet konuşmak istiyordu.
Ama bunu bu kadar belli ettiğini fark etmemişti.

Ellerini eşofmanının iplerine koyup, çekiştirdi.
Sıcaklayan yanaklarıyla konuşmaya başladı.

"Şey ben o adamla buluşmaya gittim o gün. Hani geceyi geçirdiğim adam var ya."
Bir tepki almak için sustu.
Sait kafasını sallayınca devam etti.
"Sen demiştin hani bir haber ver,sonra pişman olma diye. Bunun için buluşmaya gittim."
Gözlerini anladım anlamında kırptığında, koltuğa çevirdi gözlerini.
"Söyledim işte,böyle böyle oldu. Ben hamileyim falan diye. İstediğim kabul etmemesiydi. Bende bebeği rahatlıkla aldıracaktım. Ama istediğini söyledi."

Sait'in gözleri yavaş yavaş büyürken, ufakça kafasını salladı.
Elini öylesine salladı havaya doğru.
"Şimdi ne yapacağım bilmiyorum. İçim hiç rahat değil. Yarın randevu var. Yarın kurtulabileceğim ama önüme engel çıktı."
Güldü,dolan gözleriyle.
Ellerini havaya kaldırıp, avuçlarını gözlerine bastırdı.

Sait,elini saçlarına atıp karıştırdı.
"Ağlama,çok ağlıyorsun. Fark ettim hemen."
Burnunu çekip ellerini gözlerinden çekti.
Sait'e baktı, dudaklarını büzdü.

"Neden istedi peki bebeği?"
Ellerini kaldırdı bilmiyorum anlamında.
"Sebep yokmuş."

"Çocukları sever mi? Daha da önemlisi bu kim?"

"Çocukları sevdiğini söylemişti. Ama bu geçerli bir sebep değil. Çok saçma."
Gözlerini kaçırdıktan sonra boğazını temizledi.
"Okuduğum okulda müdür yardımcısı."
Sesi sonlara doğru kısalmış,en son da ağzını kapatmıştı.

"Oha."
Sait,istemsiz ağzından çıkan kelime ile elini ağzına götürdü.
"Pardon. Ama nasıl ya? Ben tek gecelik biri falan sandım. Bir arkadaşın falan hadi de müdür yardımcısı,vay anasını..."

Erkin, konuşmak yerine öylece baktı.
Sanırım dememesi gerekiyordu.

"Erkin,sadece şaşırdım.Beklemiyordum çünkü. Eee,devam et."
Merakla bakarak gülümsedi.

Erkin gözlerini onun yüzünde gezdirip, konuştu.
"Müdür yardımcısı ya işte. Ama geçen gün öğrendiğim kadarıyla müdür olmuş."

"Kaç yaşında?"

"Tam bilmiyorum. Otuzlarının başında gibi."

"Hmm." Yüzünü aşağı yukarı salladı.
"Ben gibi yani?"
Erkin, gözlerini kırptı.
"Biz,tek gecelik gibi değil. Onunla 7 aydır falan konuşuyoruz."

"O zaman yakınsınız."
Onaylamazca tıhladı.
Değillerdi. O aylar çok gibi dursada, değillerdi.
Onun hakkında gerçeği söylemek gerekirse hiç bir şey bilmiyordu.
Bu da yakın olmadıklarını gösteriyordu.
Değil mi?

"Değiliz."

"Seni ne kadar tanıyor?"
Bitmeyen sorular onu her zaman gererdi. Baskı altında hissederdi.
Ve bu sorular sevmediği türde olunca kıvranıyordu.

Gözyaşları Da Durur-GayHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin