Gözyaşları Da Durur-Gay

66.

Merhaba.
İyi okumalar.
.
.
.
.

"Getir dökelim."
Nedim,borcama dizdiği balıklardan sadece ellerini çekerek uzaklaştı.
Kafasını sallayıp hazırladığı maydanozlu sosu eline alıp yanına fazla yaklaşmayarak tezgaha bedenini yasladı.

Nedim'in eline doğru tuttuğu kaşığı alıp sosu balıkların üzerinde gezdirdi. Kalanını borcama döküp kaseyi lavaboya bıraktı.
Yanındaki adam borcamı alıp 5 dakika önce açtıkları fırına yerleştirdi.
Geriye çekilip fırını kapattı.
Dağılan tezgahı toplarken Erkin'de ellerini yıkamıştı.

Onun işine engel olmayıp tezgahın önünden çekilip ellerini sildi.
"Ne zaman olur?"

"Yarım saate olur."

Onaylayarak mutfaktan çıktı.
Oturma odasına geçip saatler önce elinden bıraktığı telefonu eline aldı.
Bugün pazardı.
Ve Nedim'de evdeydi.
Onunla olunca pek telefonla vakit geçiremiyordu.

Tabiki de bu istediğinden değildi.
Konuşma açıyor,evdeki eksik şeylerden söz ediyordu.
Yemek yiyorlardı ve haliyle konuşuyorlardı.
Yemek yapıyor yine konuşuyorlardı.

Erkin,buraya geldiğinde geri kalan günler ilk günki gibi olsun istemişti.
Ama olmamıştı.
Çenesi de açılıyordu artık.
Arada ağzından bir kaç soru istemsiz çıkıyordu.
Konuşmayı devam ettiriyordu.
Buna morali bozuluyordu ama isteyerek yaptığı bir şey değil gibiydi.

Telefonunda gezinirken,Sait mesaj atmıştı.
Yarın buluşmak istediğini söylüyordu.
Dudaklarını yalayıp düşündü.
Ne deseydi?

Odadan içeriye Nedim girdi.
Biraz ona bakıp bakışları buluşunca yüzünü telefona eğdi.

Erkin:Bilmiyorum ki...Yarın olunca haber versem olur mu?
19.48

Bir iki dakika sonra cevap gelmişti.

Sait:Olur.Haber ver bana.Babanın arabasını alırım beraber olursak
19.51

Mesaja gülüp,telefonu kapattı.
Sonra yüzünü odada gezdirdi.
Onun üzerinde olan gözlere bakışlarını çevirdi.
Gözleri hiç bir şey demeden birbirlerine bakmıştı.
Kaçıran Erkin oldu.

"Yemek olmuştur."
Ayağa kalkıp odadan çıkarken Nedim'in ona baktığını hissetmişti.
Bunun neden olduğunu tabiki biliyordu.
Sabah kalkar kalkmaz midesi bulanmış kusmuştu.
Ağladığı ve tuvalete giderken koştuğu için Nedim uyanıp yanına gelmişti.
Ne yapacağını bilemeyerek yardım etmek istemişti.
Yardımı geri çevirip,iyi olduğunu göstererek elini yüzünü yıkayıp kahvaltı hazırlamak için oradan çıkmıştı.
Sonra da güne başlamışlardı işte.
Belli olan asık yüzleriyle.

Vakit ilerledikçe hiç bir şey olmamış gibi hareket etmişlerdi.
Ama Nedim'in dikkatli bir şekilde kendisini izleyen gözlerine çokça rastlamıştı.

Eline mutfak eldivenini alıp fırının kapağını açtı.
Buhar yüzüne temas etmesin diye biraz geri durdu.
Balığa olmuş mu diye bakarken, Nedim de girmişti mutfağa.

"Olmuş çıkar hadi beş dakika balkonda beklesin."

Kafasını sallayıp borcamın yanlarından tutarak fırından çıkarttı.
Balkona doğru giderken Nedim'in salata malzemelerini yıkadığını görmüştü.
Ona yardım etmek için hızlıca mermere borcamı koydu.

Geriye dönüp mutfağa girerek salatalıkları doğrayın adama yardım etti.
Dakikalar sonunda salatayı sosluyorlardı.
Mutfak masasını hazırlamaya başladığında, Nedim'de balkondan yemeği alıp geri dönmüştü.
O geniş tabağa balıkları koyarken, yanına dünden kalan pilavı azar azar tabaklara koydu.
Salatayı da kalan boşluğa döküp geriye çekildi.