Gözyaşları Da Durur-Gay

41.

Merhaba.
İyi okumalar.
.
.
.
.

Uyarı falan yok bam bam bam'

.....

Üzerini çıkardıktan sonra etrafı bir sessizlik sarmıştı.
Erkin'in yanı başında konuşan adam bir anda susmuştu.

Devam eden siniriyle yerdeki beyaz bluzuna baktı.
Kirpiklerinde asılı kalmıştı göz yaşları.
Kırpıp göz yaşının yanağıyla buluşmasına izin verdi.
Yanaklarındaki kırmızılıkla yan tarafına döndü.

Beklediği tepkiyi daha ilk başında almıştı.
Yeşil gözler hızlı hızlı inip kalkan göğüslerinin üzerindeydi.
Tuhaf bir şekilde bakıyordu.
Ama tabiki bu tepki ona normal gelmişti.

Gerginlikten soğuyan bedeni en çok göğüs uçlarında etki göstermişti.
Açık renkteki göğüs uçları şişik ve sertti.

Nedim'e bakarken dudakları aralanıp geri kapandı.
Göz renginin tepelerindeki loş ışıktan bile koyulaştığını görebiliyordu.
Ellerini dizine bastırıp parmaklarını eşofmanının kumaşına geçirdi.
Gözleri yukarıya kayıp kendi gözleriyle birleştiğinde dudaklarını yaladı.
Onun gözleri ıslak dudaklarına kayarken, yakalaşıp hiç durmadan dudaklarını kırmızı dolgun dudaklara bastırdı.

Hiç beklemeden oynatıp bedenini ona doğru çekerken, Nedim onu çıplak omuzlarından kavrayıp kendisinden uzaklaştırmıştı.
"Erkin,saçmalama."
Ne kadar sinirli gibi dursada şimdiden etkilenmişti bedeni.
O yüzden gözleri ikide bir göğüslerine, dudaklarına kayıyordu.

Gülümsedi,Erkin.
Tiksineceğini falan düşünmüştü.
Ama bu bakışlar...

"Sen istediğinde öpüyorsun. Ben?"
Nedim omuzlardan tutmaya devam ederken,kafasını yavaşca iki yana salladı.
"Erkin,şöyle bir anda zamanı değil."

"Bence tamda zamanı."
Omuzlarındaki ellerin kollarını tutup tekrar dudaklarına yapıştı.
Nedim,bir kaç saniye daha beklesede yüzünü geri çeksede en sonunda üzerine doğru yükselen çocuğa karşı kayıtsız kalamamış karşılık vermişti.

Ellerini çocuğun omuzlarından kaydırıp hâlâ nemli duran yüzüne yerleştirdi.
Yüzünü kavrayıp kendisine çekerek öpüşmelerini hızlandırdı.
Ağzının içindeki dudaklar kendi dudaklarına yetişmeye çalışır bir çabadaydı.

Önceden böyle değildi Nedim'e göre.
Utanır,belli etmese de kaçırırdı kendisini.
Bir istekli duruyordu şimdi. Arada olan cesurluğu yine ortaya çıkmıştı.
Neden böyleydi?
Aklına gelenler seslice ağzındaki dudaklarından ayrılmasını sağlarken,Erkin tekrar dudaklarından öpmüştü.

Acaba diyordu,acaba ona karşı uzak olmasından mı böyleydi?
Tabiki öyleydi.

Ve şuan bu gerçeği bilmekle beraber geri çekilmesi gerekiyordu ama içinden hiç çekilmek gelmiyordu.
Devam ettirmek istiyordu. Hemde sonuna kadar.

Sanki bugünü aylarca beklemiş gibi hissediyordu.
Ki doğruydu da.
Aylarca olmasada evinde geçen sefer yaşadıkları onu aşırı etkilemişti.
Önceden de ona dokunmak istesede bu isteği aşırıya kaçmıyordu.
Ama geçen birlikte yaşadıklarıyla sınıra gelmişti.
İstiyordu bedenini. Dokunmak istiyordu.
Arada kavradığı ince belini şimdi görürken gözleri, bol kıyafetten belli olmayan göğüslerine şimdi bakarken durmak istemiyordu.

Evet, göğüslerini biraz tuhaf bulmuştu. Çünkü bu zayıflıkta birinin,bir erkeğin bu boyutta göğüsleri olması tuhaftı.
Hormonlardan kaynaklı olduğunu düşünüyordu tabi.
Soracaktı ileride niye bu kadar şişik olduğunu.
Şuan ortamı bozmak istemiyordu.

Kar renginde olan gömleğine sürtünen göğüs uçlarını hissettiğinde düşüncelerinden kopup inleyerek Erkin'in ensesinden sertçe kavradı.

Dişleriyle sertçe dudaklarını çekiştirip ağızına hapsetti.
Islak dudakları birbirine hiç uyumlu hareket etmiyordu.
Erkin,aceleci ve ne yaptığını bilemez hareketleriyle nefes nefese karşılık verirken,Nedim hızlı ve sert hareketlerle öpüyordu.