Gözyaşları Da Durur-Gay

28.

Merhaba.
İyi okumalar.
.
.
.
.

"Erkin?"

Haftanın ilk günü olması sebebiyle yorgunlukla ve bıkkınlıkla sınıfına doğru yürüdü.
İsmini seslenen ince sesle ve omzuna konan elle kısık gözlerini aralayıp sınıfa girmeden, başını arkaya çevirdi.

Rehber öğretmeni...

Üzerine doğru gelen insanlarla kapının önünden çekilip koridora ona seslenen hocanın yanına yürüdü.

"Buyurun hocam?"

Sorgulayıcı yüzü, hocasının ufakça gülmesiyle dağılırken tekrar elini omzuna koymuştu.

"Daha önce hiç odama gelmedin,Erkin. Gel hadi. Bir tanışalım."

Tanışmaktan kastının ne olduğunu az çok biliyordu.
Ona sebeple dudağını dişlerinin arasında kıstırırken ellerini sıktı.

"Ders matematik"

"İzin aldım hocandan. Ama sen yine de şu kağıdı öğretmenler masasına bırakta,gel odama."

Bir dosyanın arasından çıkardığı küçük boyuttaki kağıdı parmak uçlarıyla alıp başını salladı.
Arkasını dönüp çarprazında kalan sınıfına girdi,onu izleyen bir kaç kişinin bakışlarıyla birlikte elindeki küçük kağıdı yoklama listesinin arasına koydu.
Hiç kimseye bakmadan sınıftan çıkarken,bir üst kata çıkmıştı.

Malzeme odasını ve resim odasını geçip rehber hocasının,odasının önüne geldi.
Neden bu katta odasının olduğunu bilmesede uzun aralar sonra çıktığı sessiz,sabun kokusunun yayıldığı kata şöyle bir bakıp önündeki kapıyı tıklattı.

"Gel"

Kapıyı hiç beklemeden açıp içeriye girdi.
Ayakta beklerken eline kolanya döken adam gözleriyle önündeki koltukları işaret etti.
Hocasına kaçamak gözlerle bakıp, yumuşak koltuğa kendini yavaşça bıraktı.

Gözleri masanın üzerinde olan eşyalara kayarken içinden gülmüştü.
Tamda tahmin ettiği gibi psikoloji ile ilgili olan kitaplar,kum saati,not defterleri...

Gözleri bu sefer odanın etrafında gezindi.
Bir sürü renkli,orta boyutta kalın yapraklı çiçek odanın etrafına yerleştirilmişti. Birbirinden ayrı iki camlı dolap varken, içlerinde bir sürü kitap vardı. Duvarın boyası açık griydi. Ayaklarının altında eskilerden kalma karma karışık halı dururken basmamak için ayaklarını geriye çekti.

Bir iki saniye sonra yaptığı harekete göz devirip halıya ayaklarını koydu.
Açık pencereye bakarken onu izleyen adamla dudaklarını birbirine bastırdı.

"Odam nasıl?"

İlk beklediği sorunun gelmemesiyle afallarken gözlerini kırpıştırdı.

"İyi. Güzel"

Gülümseyen dudaklar daha da yukarıya kalkmıştı.

"Kim olduğumu biliyorsundur diye düşünüyorum. Kendimi tanıtarak zaman kaybedecek gibiyiz. Sen kendini tanıt."
Kolundaki yana dönmüş saatine bakıp ardından da,Erkin'e çevirdi gözlerini.

Ciddileşen ince sesle kafasını sallarken düşünmeye başladı.

Ne anlatacaktı,kendinden?
Ne söyleyerek kendini gizleyecekti?
Yüzünü adama çevirip bir süre izledi.
Hafif bir gülüşle,onu yüzünü yana eğerek bekliyordu.

"Kaç yıldır bu okuldasın?"

Düşüncelerden ince sesi tekrar duymasıyla çıkıp boğazını temizledi.