35.

1.7K 88 23
                                    

Merhaba.
İyi okumalar.
.
.
.
Pozitif olalım. Hm?
/Erkin:Haaa? Ne o lan?/
.

Okulun bahçesinden girerken cebindeki telefonu titremişti.
Bol mavi kotunun cebine elini sokup bahçeye adımını attı.
Bildirimin annesinden geldiğini fark edince kalbi bir anlık durur gibi olsada okuduğu mesajla rahatlamıştı.

Okuldan kardeşini almasını istiyordu.
Sanırım her gün olduğu gibi yine iş arayacaktı.
Ve artık Erkin, bulacağına olan inancını yitirmişti.
Yalandan iş arıyor gibi geliyordu ona.

Ve korkusu da dünden beri annesinin bir şeyleri öğreneceğindendi.
Elinde değildi.
Geriliyor,huzursuzlaşıyordu. Adımlarına,sesine dikkat ediyordu.

Kısa bir onay mesajı yazıp telefonunu rahatlıkla cebine geri tıktı.

Bahçede okula doğru yürürken yanından geçip giden öğrencilerin fısıldaşmalarını duyuyordu.
Yerdeki gözlerini kaldırıp etrafa baktığında bahçedeki lüks arabayı gördü.
Gerçi araba demek ezik kalırdı. Oraya göz ucuyla bakarken bir çok kişinin de oraya bakıp konuştuğunu duydu.

Dudaklarını yalayıp boşvererek önüne döndüğünde o kadını gördü.
Umut'un annesiydi.
Kadın yine dik yürüyüşüyle merdivenlerden inerken göz göze geldiler.
Gözlerini kırpıştırıp hızlanan kalbiyle nefesini tuttu.
Önüne dönen kadın ona bir daha bakmadan bahçedeki lüks arabaya bindi.

Araba geri geri gelirken çoğu kişi arabanın arkasında çekilip yol vermişti.
Kendisi de çekilip okula doğru hızlı adımlarla yürüdü.

Kapalı ortamın içine girip kendi sınıfına ardından hiç durmadan bir kat daha yukarıya çıktı.
Kalbi hızlı hızlı çarparken neredeyse koştuğu için nefes nefese kalmıştı.
Yutkunup Nedim'in odasına girdi.

Gözlerini etrafta şöyle bir gezdirirken aradığı adamı kendisinin her zaman oturduğu koltukta otururken bulmuştu.
Elinde yine kağıtlar vardı bir sürü.
Önündeki küçük sehpaha dağınıktı.

Kapıyı hızlıca açtığı için Nedim'le göz göze gelirken onu tedirgin yüzüyle izledi.
Nedim'de ona bakarken sessiz durması canını sıkmıştı.
Yanına yürüyüp çantasını karşı koltuğa koydu ve yanına oturdu.
Sehpahadaki kağıtlarda göz gezdirip ellerini kucağına yerleştirdi.

"Hoşgeldin. Ders birazdan başlayacak ama?"

Sesinin tuhaf çıkmaması için boğazını temizleyip konuştu.
"Yani?"

Nedim, dudaklarını aralayıp geri kapattı.
Ne diyecekti ki?
O kendisine kocaman açtığı gözleriyle masum masum bakarken.
Yanındaki yüzü biraz daha izleyip elindeki kağıtları masasına bıraktı ve ona döndü.

"İyi misin?"
Erkin,kafasını sallayıp sehpahadaki açık tükenmez kalemi eline aldı.

"Evet,sen?" Erkin, tükenmez kaleminin ucunu elinin sırtına tutup bir çizgi çekti.
Nedim'in onu izlediğini ona yaklaşan kafasından anlamıştı.
Sabırsızlığı bu hareketiyle yine kendini belli ederken sorusunun cevabını almayıp bir soru daha yöneltti.

"Şey az önce o kadını gördüm." Biraz durup dudaklarını aşağıya doğru büzdü ve Nedim'e döndü. Zaten dibinde olan bedenle iyice yakınlaşırken bir saniyelik nefesini tutmuştu. Ve ardından dudaklarını aralayarak tuttuğu nefesini verdi.
Bununla birlikte kısa bir süre yeşil gözler nemli dudaklarına çevrilmişti.
"Umut'un annesi.Bir şey mi oldu?"

Nedim, yumuşak dudaklardan zorla gözlerini çekip arkasındaki masaya doğru yaslandı koltuğa yaslanmak yerine.
Böylecede Erkin'in yüzünün sol tarafına bakar haline gelmişti.
Siyah saçlarının yüzüne dağılmış haline bakarken dudaklarını araladı.

Gözyaşları Da Durur-GayHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin