14.

3.1K 178 30
                                    

Merhabalar.
İyi okumalar.
.
.
.
.

Zil çaldığında sırasının altına koyduğu ceketini alıp giydi hızlıca.
Kapüşonunu başına geçirirken çantasını omzuna asıp sınıftan çıktı.

Ellerini ceketinin cebine koyduğunda eline gelen sakız paketiyle gülümseyip ellerini cebinden çıkarttı. Merdivenlerden inerken arkasından birinin ittirmesiyle düşecek gibi oldu.
Duvara tutunduğunda ittiren kişi
gevşekçe sırıtarak merdivenlerden tuhaf ayak hareketleriyle inmeye başlamıştı.

Adım atmayı kesip Erkin'e dönerek bir bakış atmış,ayağını yere sertçe basıp sürtmüştü.
Erkin onun yaptığı hareketleri şokla izlerken çocuk ayağını yere sertçe bastırmayı bırakmış ve geriye çekilmişti.

Erkin'in gözleri ayağını çektiği yere giderken gördüğü ezilmiş sakızla gözleri kısıldı.
Elleri hareketlendiğinde hissettiği boşlukla yanağını dişledi.

O esnada merdivenlerden hafif sert topuk sesleri gelince iki bedende gözlerini oraya çevirdi.
Erkin ona bakarak merdivenleri inen yüzle utançla başını önüne çevirdi.

Saatlerdir kaçtığı adamı çıkış saatinde görmek bütün çabalarını boşa götürmüştü.

Utanıyordu.
Eziliyordu. Hocasının onun hakkında olan düşünceleri onu korkutuyor, başını yerden kaldırmasına izin vermiyordu.
Bir hafta...Tam bir hafta geçmişti.
O bir hafta boyunca kendini kısıtlayacağını düşünsede sınıftaki bir kızdan Nedim hocanın konferanslara katıldığını ve okula gelemeyeceğini duymuştu. Açıkçası buna sevinmişti. Ama bir boşluk da hissediyordu.

Günleri rahatlıkla geçerken,okulun son günü hocasının bahçede arabasını görmesiyle yerinde kalakalmıştı.
Sonradan ise teneffüslerde bahçeye çıkmamış kendini yokmuş gibi göstermişti.
Ve şimdi görmek ise hiç iyi gelmemişti.

Keşke dedi için Erkin.
Keşke bu durumlara düşecek bir hayat yaşamasaydım.

"Ne oluyor burada çocuklar?"

Erkin'in yüzü hâlâ yerdeyken ona doğru gelen adım seslerini hissetti.
Omzuna sertçe konan ve sol kolunu sıkan elle yüzünü kaldırıp dibine giren çocuğa baktı.
Hemen kendini geri çekmeye çalışsada çocuk iyice kendine çekmişti onu.

"Hiç hocam ib...Arkadaşımla merdiven basamaklarını sayıyorduk. Siz geldiniz"

Sarışın çocuk alayla hocasına bakarak konuşurken,Nedim'in dudaklarının arasından bir hımm sesi çıkmıştı.

Nedim birbiriyle bütünleşmiş bedenlere bakarken elindeki dosyaları sıktı. Kağıtları tek eline alırken diğer elini çantasına götürmüştü. Öyle merdivenleri yavaş yavaş inerken gözleri yere bakan yüzdeydi.
Koca bir hafta bu yüzü hiç görmemişti.
Gerçi okulda yoktu ama bütün gün boyunca hiç bir yerde yoktu. Gözü aramıştı Erkin'i.
Ve bugün de görmeyeceğini düşünürken çıkış vakti görmüştü. Ama hiç memnun olmayacağı bir halde.

Onların olduğu basamağa geldiğinde bir anlık yüzünü kaldıran çocukla yutkundu.
Yüzü fazlaca pembeleşmişti. Hafif dolgun yanakları çok şirin gözüküyordu.
Çocuk tekrar yüzünü eğdiğinde o da yüzünü ondan çekip son merdiveni indi.
Sola doğru dönüp kütüphaneye doğru yürüdü.

Yapışık ikili onu kütüphanenin içine girene kadar izledikten sonra birbirilerinden tiksinerek ayrıldı.

"Bir daha bana dokunma!"

Erkin,üzerini silkerken siyah gözlü çocuk onu kaşları çatık şekilde izledi.
Sinirlenerek üzerine yürüyüp sertçe omzularından iterken,Erkin basamaklara doğru düştü. Basamağın sert tarafı sırtına çarptığında acıyla inledi.

Gözyaşları Da Durur-GayHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin