95.

1.3K 77 15
                                    

Merhaba.
İyi okumalar.
.
.
Tarih çalışmam lazım. Ben ne yapıyorum🙁
Aynen kanka tarih falan, göbeklitepe,taş devri. Aynen Nedim'de 'taş' devrinden.
.
.

Ocaktaki yemeği bir tur daha karıştırıp ellerini yıkadı.
Yemeğin altını kıstıktan sonra mutfaktan çıkıp oturma odasına girdi.
Bitkindi yine.
Ama tekrar uyumak istemiyordu.
Koltuğa oturup mayışmak yerine kapalı balkon kapısına yürüdü.

Havalar iyice soğuduğu için balkon kapılarını kilitliyorlardı. Gece soğuk fazlalaştığı için kilitliyorlar,gün içinde eve hava girmesi için bir kaç kez açıyorlardı.

Kapının kulpunu indirip kendisine doğru çekti.
Kıyafetlerini havalandıran,kafa derisine işleyen soğuğa aldırmayıp balkona çıktı.
Çıplak ayakları zemine değdiğinde irkildi.
Balkondaki minderli sandalyeyi demirlere doğru çekip üzerine oturdu.

Yerine kurulduktan sonra ayaklarını soğuk zeminden çekip topuk kısımlarını oturduğu mindere bastırdı.
Kollarını da birbirine dolayıp demirlerin en üstüne yerleştirdi.
Çenesini de istekle kollarına dayarken gözleri etrafı incelemeye başlamıştı bile.
Soğuk hava yüzüne yüzüne çarparken geriye kayan sweat'inin şapkasını alnına doğru tekrar çekti.

Soğuk havanın her şeye etkisi vardı. Dışarıda çocuklar yoktu. Her gün çalışan dönme dolap, lunaparktan kulağına kadar ulaşan çığlıklar duyulmuyordu.
Camlar sıkı sıkı kapalı,kapatılmış kimse çamaşırlarını tellere asmamıştı.

Ha bir de mutsuz olan Erkin'i daha da mutsuz etmişti.

Dudaklarını kolunun üzerinde gezdirip biraz geriye çekildi.
Kestiği bileğini açtı.
Üzerinde hafifçe parmağını gezdirdi.
Kesik yer çok acıyordu ama yaranın görüntüsü değişiyordu.

İçini çekerek oflayıp sıyırdığı yeri kapattı.
Kendisini yaraladığı günün gecesi ne güzeldi.
Tam bileğinin üzerine yatarken bulmuştu sabah. Ama onu bile umursamamıştı.
Nedim'le beraber yatmışlardı.
Onun hülyasi tüm gün sürerken, akşam olmuş Nedim gelmişti.
Davranışında bir değişme olmamıştı.

O zaman anlamıştı.
O gece avutulmuş bir bebekti.

Düzgünce bir özür dilemeliydi.
Ve bir kaç gündür nasıl özür dilese düşünüyordu.

Soğuktan üşüyen burnunu çekip gözlerini sağa çevirdi.
Ve Nedim'in arabasını gördü.
Sandalyeden inip balkondan çıktı.
Balkonu sıkıca kapatıp oturma odasından çıktı.
Sıcağa kavuşunca gülümsemiş, kafasındaki şapkayı çıkartmıştı.
Ocaktaki yemeğin altını söndürüp mutfaktan çıktı,sonra da zaten zil çalmıştı.

Kapıyı açıp geri çekildi.
Gözleri Nedim'in üzerindeyken o kendisine bakmadan ayakkabılarını çıkartmıştı.
İçeriye girdiğinde kapıyı kapattı.

Nedim gözünün ucuyla mutfağa bakıp Erkin'e döndü.
Erkin kendisine dönmesine şaşırırken sesini duymuştu.

"Öğretmenler arası online bir toplantım var. Ona gireceğim yarım saate. Yemek de yolda gelirken bir şeyler atıştırdım.Sen ye."
Üzerindeki ceketi çıkarmaya başlarken durduğu kapı önünden ayrılmıştı.

"Neden önceden söylemedin? Yerdim. Yemek buz gibi oldu."

Yalan.

"Kusura bakma.Aklıma gelmedi."
Kısaca kendisine bakmış yürümeye devam etmişti.
Koridor karanlık olduğu için kendisinden uzaklaştıkça bedeni,koyulaşıyordu.

Erkin onun gitmesine dişlerini sıkarak bakıp, mutfağa yürüdü.
Ocaktaki dumanı tüten yemeğe isteksizce bakıp kalbi hızlı hızlı atarken mutfaktan hızlı adımlarla çıktı.
Kapısı kapalı odaya yürüdü.
Bir iki saniye bekleyip derin bir nefes alarak kapıyı açtı.
Nedim ona dönmüş,sonra önüne dönüp kravatını çıkartmıştı.
Kravatını da yatağa ceketinin yanına koyarken parkede yapışık sesler bırakarak yanına gelen adım seslerini duymuştu.
Bir saniye beklemesi ardından beyaz gömleğinin yaka kısmındaki düğmesine elini attı.
Çözmeye başladı.

Gözyaşları Da Durur-GayHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin