71.

1.1K 81 5
                                    

Merhaba.
İyi okumalar.
.
.
.
.

Vücudundaki su damlacıklarını havlusuyla kurulayıp havluyu yere bıraktı.
Çamaşır makinesinin üzerine koyduğu iç çamaşırını giyerken banyodaki boy aynasından karnına bakıyordu.

İyice büyümüştü.
Melda'nın dediğine göre cinsiyeti belli bile olabilirdi.
Bunun için hastaneye çağırıyordu tabiki.
Melda'nın geldiği gün Nedim evde değildi.
O yüzden kendisine göre cinsiyetini öğrenmeyi istemediğini söylemişti.

O kadına ne olduğunu bilmiyordu ama kendisine sinirle bakmıştı.
Kaşlarının çatık haliyle karnına elini bastırdı.
Yumuşak da değildi. Sertti yüzeyi.
Elini çekip bol tişörtü üzerine geçirdi.
Altına da kapri giyindikten sonra saçlarını hızlıca kurulayıp banyodan çıktı.

O sırada da dış kapı açılmıştı.
Oraya yürüdü.
Nedim, içeriye girdikten sonra çantasını kapının yanına bırakmıştı.
Elindeki poşetlere baktı.

"Hoş geldin. Yemek mi aldın?"

"Hm. Yemek yapmadın umarım?"

Kafasını iki yana salladı.
Yapmamıştı. Çünkü zaten dün Nedim yapma demişti.

"Aç mısın?"
Kafasını salladı.
Daha bir saat önce bir tabak makarna yemişti ama açtı yinede.

"Ne aldın?"

"Çorba ve et."

"Bende yapardım."

Kafasını sallayıp gülümsedi.
Birlikte mutfağa geçtiler.
"Yapardın tabi"

Nedim, poşeti tezgaha koyup içindekileri çıkarmaya başladı.
Erkin,kaptaki yemeklere bakıp arkasını döndü.
Çatal,kaşık ve tabak çıkartıp masaya koydu.
"Isıtalım mı?" Dedikten sonra elini kapların yanına sürmüştü.
Sıcak olduklarını anlayıp elini çekti.
Tam o sırada Nedim geri çekilmişti. Ve o da hemen yanında olduğu için çarpıştılar.

Erkin geriye çekilip teması kesti.
Sandalyeye oturdu.
Nedim'de ellerini yıkayıp diğer sandalyeye oturdu.

Erkin, kapalı iki kutuyu kendisine çekti.
Açtıktan sonra eline kaşık almıştı.
Ama durdu.
Çorbayı burnuna yaklaştırıp kokladı.

"Et suyu falan mı var bunda?"

"Et kokusunu alabilirsin ama kemik suyu ile yapıldı çorba.Hamileler için çok iyidir."

Erkin, konuşmak icin ağzını açsa da geri kapattı.
Aklına Nedim'in sözleri geldi.
İlgilenmek istediğini söylemişti. Sessizlikle kabullendiği içinse, şimdi karşı çıkması çok saçma olurdu.
Ve yerdi de çorbayı.
Sorun değildi onun için.
Bebek için yiyecek olması sorundu.
Yani bebek içindi değil mi?

Çorbayı kısa bir süre bitirdikten sonra ara ara yediği ete tamamen geçti.
O bunları yaparken Nedim'de arada onu izliyordu.
Çorbayı sonuna kadar kaşıklaması gülümsemesini sağlamıştı.
Ona söylemiyordu ama aşerdiğini hissediyordu.
Yüzüde hafiften toparlanmıştı.

Gözlerini yemeğine indirip sevmediği çorbayı içmeye devam etti.
Tabiki farklı bir yemek yiyebilirdi ama Erkin'e uyum sağlamak istemişti.
Belki yemez de trip atar diye ona eşlik ediyordu.

Yemeklerini yedikten sonra çöpleri ve etrafı toplayıp mutfaktan çıktılar.
Oturma odasına geçtiklerinde Nedim televizyonun altındaki sehpanın çekmecesini açtı.
Sigara paketi alıp geri kapattı.
Onun ambalajını açarken balkona yürümüştü.
Bir süre Erkin gözlerini onda gezdirdi sonra önüne döndü.

Televizyonu açıp kanalları gezindi.
Bir kanal reklamın bitmesine az kaldığını gösteriyordu.
Ardından film başlayacaktı.
Kumandayı elinden bırakıp kucağına yastık çekti.

Gözyaşları Da Durur-GayHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin