88.

1K 79 20
                                    

Merhaba.
İyi okumalar.
.
.
.
.

Arabasını hastanenin önündeki park yerinden çıkartıp yolda ilerlemeye başladı.
Arabayı tek eliyle sürerken, ceketinin içindeki telefonunu eline aldı.
Hastanedeyken bir arama almıştı ama açamamıştı.

Eline alıp arayan kişiye baktı.
Ablası arıyordu.
Açıp hoparlöre aldı.
Telefonu koltuğa koyup konuştu.
Ablası çok meraklıydı.
Bu Nedim'e tuhaf geliyordu.
Evdeyken Erkin'i öldürecek gibiydi.
Şimdi ne olmuştu?

"Efendim abla?"

"Nedim, nasılsın? Dün aramadın beni. İyiler mi?"
Son dedikleri ağzında iğreti dursada konuşmuştu,Dilara.
Ağzını yokluyordu bir yandan da kardeşinin.
O çocuk kardeşine gerçekleri anlatmış mıydı,öğrenmeye çalışıyordu.
Anlatmamış olmasını umuyordu ama koca bir gün kardeşi onu hiç aramamıştı.

"Dün işte Erkin'in yanında kaldım. Onun durumu ile ilgilenirken arayamadım kimseyi."

"Anladım. Durumu nasıl peki?"

"Doktorlar iyi diyor ama bir de ona sormak lazım. Of abla. Ne diyeyim sana? Normal odaya aldılar."

"Bebek?"

Nedim direksiyondaki elini sıktı.
Duymak istemediği bir soruydu.
Kimseyle bebek hakkında konuşmak istemiyordu.

"Anladım, Nedim. Üzgünüm. Başın sağolsun."
Dudaklarını birbirine bastırıp evinin önünde arabayı durdurdu.

"Onunla konuştun mu?"

"Odaya iki defa girdim. Birinde uyuttukları için hiç konuşamadık. Diğeri de zaten geceydi."

"Bugün konuşursunuz o zaman?"

"Öyle. Neyse şimdi kapatmam lazım."

"Tamam. Bu arada okula gitmeyecek misin?"

"Yok.Yıllık izin aldım."

"Ne için?"

Anahtarı kapının deliğine soktu. Bir kez çevirip eve girdi.
"Ne yapacaksın?"
Sonra cevap beklemeden kapattı.
Vestiyere koydu telefonunu.
Ablası 'kapatmam lazım' demesi üzerine sanki 'tamam' dememiş gibi konuşur da konuşurdu.

Sondaki kapısı açık odaya girdi.
Gözleri dağınık yatağa çevrildi.
Yatağa bakmaya devam ederken yürüyüp dolapların karşına geçti.
Yukarıdan küçük bir çanta alıp yere koydu.
Dolabın kapaklarını açtıktan sonra Erkin'in kıyafetlerinde ellerini gezdirdi.
Giyilmiş olanları boşverip daha hiç açılmayan kıyafetlere yöneldi.
Pamuklu bir eşofman takımı alıp,çekmecelerden de iç çamaşırı ve çorap aldı.
Kalın bir ceketi de çantaya koyduktan sonra geri çekildi.
Çantanın fermuarını kapatıp,kendi tarafına geçti.

Kendine de kıyafet çıkartıp yatağın üzerine koydu.
Neredeyse iki gündür aynı kıyafetlerleydi.
Kravatını ve ceketini çıkarttıktan sonra banyoya yürüyecekti ama gördükleriyle durdu.
Pikenin arasında duran telefonu eline aldı.
Elinde çevirip açtı.
Erkin'in telefonuydu elindeki.

Telefonu açtı.
Şifre olmadığı için kolaylıkla girerken kaşları çatılmıştı.
Telefonun burada işi neydi?
Telefonu çantanın içine koydu.

Üzerindeki kıyafetleri çıkarta çıkarta banyoya girdi.
Duşa kabine girip,suyun sıcak olan tarafını açtı.
Üzerindeki kalan son parçaları da çıkarttıktan sonra kabine girip kapılarını örttü.

Başından aşağı su döküp kendisini düşüncelere dalmış bir şekilde keselemeye başladı.
Köpürmüş keseyi omzularına sürterken kaşlarını çatmıştı.
Keseyi tutan elini hareket ettirmeyi bırakıp beton zemine baktı.

Gözyaşları Da Durur-GayHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin