Merhaba.
İyi okumalar.
.
.
.
.Üzerindeki ceketi çıkartırken camdan bakmaya devam ediyordu.
Ceketi askıya asıp,geri pencerenin önüne geçti.
Mimiksiz etrafı gözleriyle turladı.Yoktu.
Erkin gelmemişti.
Çabuk karar veriyordu belki de buna ama ne aramalarına ne mesajlarına bakıyordu.
Tek tık da kalmıştı.Ve kendisi geldiğinden beri camdan Erkin'in yolunu gözlüyordu.
Geleli de fazla olmamıştı.
Yarım saat anca olmuştu.Gözleri bir an bile pencereden ayrılmadı.
Bahçede,ağaçlık alanda, giriş kapısında,okul dışında gözleri dolandı durdu.
Erkin dışında herkesi gördü.
Erkin'i göremedi.İçinde oluşan endişe dişlerini dudaklarına saplamasını sağlarken geriye çekildi.
Koltuğuna oturdu.
Erkin'i görememesi içindeki enerjiyi almış gibiydi.
Hiç bir şey yapası yoktu.
Önündeki dolu dosyalara baktı.
Sonra dolaplara. Bugün güya raflardan dosyaları, kitapları indirip silecekti.
Düzenleyecekti.Hiç isteği yoktu.
İstememesine dudaklarını yalayıp önündeki dosyalardan birini açtı.
Eline de tükenmez kalemi alıp yazılanları üstün körü okumaya başladı.Fazla geçmemişti ki,birinci derse girildiğini bildiren zil çaldı.
Elindeki kalemi döndürüp kapalı kapıya baktı.
Şimdi gelebilirdi.
Açabilirdi o kapıyı, sertçe yada yumuşakça.
Sonra gözlerini etrafta dolandırır ve sahiplendiği koltuğa otururdu.
Bir süre beklerdi sakinleşmeyi, kaçamak gözlerle kendisini süzer ve alakalı alakasız cümleler kurardı.Kapıya dalan yüzü bir süre sonra geri çekildi.
Sınavlarda bitmişti.
Zaten ilk derslerde çoğunlukla yanına gelen çocuk sınavların bitmesiyle hayli hayli gelirdi.
Ama gelmemişti işte...Önündeki uğraştığı dosyaları bir bütün haline getirip dolaba yerleştirdi.
Sınıfının önüne gidecekti.
Tam o sırada kapısı çalınmıştı.
Elindeki rafa koymaya çalıştığı dosya yere düştü.
Hızla kapıya doğru yönünü çevirdi.Kapı açılıp sarı saçlı bir kız belirdiğinde içinden bir küfür savurup dosyayı sertçe yerden aldı.
Neredeydi bu çocuk?"Müdür sizi odasına çağırıyor hocam?"
Kafasını belli belirsiz sallayıp masadaki telefonunu eline aldı.
Kız odadan çıktığında tekrar düşüncelerinin esiri oldu.Erkin okula neden gelmemişti?
Evet,bunu hemen söylüyordu. Çünkü, odasına gelirdi,gelmese bile görürdü camdan.
Sinirinden etkilenmiş miydi?
Halbuki gece yansıtmamak için çabalamıştı.
Üzülmemesi için uzaklaşmamıştı.Evet, yalanını öğrenmesi onun için hiç iyi olmamıştı.
Uzaklaşacaktı da.
Yapabilseydi tabi.
Arabayla kendi evine götürürken bile uzaklaşma fikri aklından çıkmıştı.
Kendisini sonuçta yalan söylediğini ondan duydum diyerek rahatlatıyordu.Ve gerekli bir yalandı değil mi?
Ne kadar sinirini bozsada,bu iftiranın iğrenç olduğunu bilsede gerekli olduğunu kabul etmişti.
Ayrıca yalanı söyleyen Erkin olunca bir duraksama da yaşamıştı.Ve uzatmamıştı.
Nasıl Erkin'in karşısındaki Umut'u koruyabilirdi ki?
Bunun yüzünden sus pus olmuştu.
Ama sanırım o halini Erkin yanlış anlamıştı.
Ve galiba uzaklaşan Erkin olmuştu.Gözlerini kapatıp açtı.
Ve Müdür'ün odasına girdi....
Annesi tekrar gelmişti odaya.
Ellerine baktı,boştu.
Yutkunurken yüzünü eğdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gözyaşları Da Durur-Gay
ChickLitİlgi duyulmayan ve sevilmeyen bir genç,ilgi ve sevgiyi hissedebilmek için yalan söyleyerek okulun içinde kendisinin gay olduğunu açıklar. Ve amacına ulaşır. Ama planlamadığı bir şey vardır ki,okulun Müdür yardımcısından etkilenmesi. Üstelik Müdür ya...