Merhaba.
İyi okumalar.
.
.
.
.Gelen peş peşe yırtılma sesleriyle Erkin gözlerini açtı.
Annesi çalışma masasının önünde bir şeylerle uğraşıyordu.Böyle tam anlayamadığından yatağından kalkıp annesinin yanına gittiğinde gözleri kocaman açılmıştı.
"Anne!"
Annesi onu umursamayıp kitaplarını yırtmaya devam ettiğinde tekrar seslendi.
Yere düşen kağıtlara bakıp gözleri doldu.
Daha onların yarısına bile gelmemişti..Neden yırtıyordu?
Sebebi ne olabilirdi?Bir güçle annesini masanın önünden itip kalan kitaplarını eline aldı.
"Neden yırtıyorsun anne kitaplarımı"
Betül,öfkeyle nefeslenip oğluna tiksintiyle baktı.
"Seni uyandırmaya gelirken ayağım kitaplarına çarptı.Sinir oldum yırttım. Sana kaç defa söyledim kitaplarını ayağımın altında istemiyorum diye. Bu sana ders olsun."
Erkin'in,elinden kitaplar yere düşerken annesine şaşkınlıkla baktı.
Anlayamıyordu bunun yüzünden kitaplar yırtılır mıydı hiç?
Sınav vakti gelmişti neredeyse.Ne yapacaktı bu kitaplarsız?
Ders kitapları yeterli örnekler vermiyordu. Ve o tam anlayamıyordu.Erkin,yırtılan sayfaları yere düşen kitaplarında göz gezdirdi.
"Her gün bir başka olayla şaşırtıyorsun beni öyle ki normal bile gelmeye başladı yaptıkların"
Dudakları aşağı doğru büzüldüğünde ağlamamak için kendini tuttu.
Ağlamasını annesine göstermeyecekti.Odasındaki saate baktığında okula gitme saatinin yaklaştığını gördü.
Annesinin şaşkın bakışlarıyla üzerindeki badiyi çıkartıp siyah bol tişörtünü giydi. Hızlıca altındaki eşofmanı da değiştirdikten sonra annesinin yanından geçip odadan çıkarak lavaboya girdi.
Yüzünü yıkadıktan sonra aynadaki haline bakıp sırıttı.
Ne kadar solgundu yüzü öyle.
Gülümsüyordu ama içi acıyordu.Ellerini lavabonun iki kenarına koyup sıktığında gözleri buhulandı.
Hemen gözlerini omzuna silip lavabodan çıktı.Odasına geçtiğinde annesini göremedi.
İyi ki de göremedi.Onu gördükçe bütün hayat enerjisi gidiyordu.Yerdeki yırtılan kitapları ayağıyla itip çantasını alarak odadan çıktı.Ona mutfaktan seslenen kardeşini duymazdan gelerek evden de çıkıp ayakkabıları giydi.
Yolda yürürken şimdi ne olacağını düşündü.
Müdür'e ne diyecekti?
Aslında bu önemli değildi.Ama kitapların parasını tekrar isterdi ve daha yarısına bile gelmediği kitaplara para vermek hiç istemiyordu.Boşa gidecekti.
Sınavlara nasıl çalışacaktı?
Bir ek kaynak kitabı yoktu.
Birinden de isteyemezdi.Kimseyle o kadar yakın değildi.Bunları düşünürken okula giden yolu yarıladığını fark edince Erkin,adımlarını durdurdu.
Çantasının kulplarına tutunup etrafı gözleriyle taradı.
Aklı okula gitmek istediğini söylese de o kamelyaya yürüyen adımlarını dinledi.
Çantasını çıkartıp masaya koyduktan sonra kendisi de banka oturup kollarını birbirine doladı.
Hiç bir şey yapası yoktu.
Sadece oturarak günü bitirmek istiyordu.Önünden çantasıyla okula giden öğrencileri sadece izlemekle yetindi.
Bacaklarını kendine çekip çenesini dizine koydu ve ofladı.
Dudakları titreyip ağzından hıçkırık kaçınca kendini tutamayıp gözyaşlarını serbest bıraktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gözyaşları Da Durur-Gay
ChickLitİlgi duyulmayan ve sevilmeyen bir genç,ilgi ve sevgiyi hissedebilmek için yalan söyleyerek okulun içinde kendisinin gay olduğunu açıklar. Ve amacına ulaşır. Ama planlamadığı bir şey vardır ki,okulun Müdür yardımcısından etkilenmesi. Üstelik Müdür ya...