Mine, eşyaları getirip Peri'nin hazırlanmasına yardımcı olmuştu. Peri, babasını arayıp "gitmesem olur mu, hiç hâlim yok" dedi. Ancak Sezgin Bey, kendisi orada olmadığı için Peri'nin kesinlikle gitmesi gerektiğini söyledi. Peri de üstelemedi. Zaten Aa da gelecekti, belki bir şekilde bulurdu onu. Resmini çekip kızlar grubuna yolladi
Eylem: Peri Hanım harika görünüyorsunuzzz.
Lara: 🧿 fıstığım
Peri: bir eksik, fazla, hata var mı?
Lara: her zamankinden çok daha güzel olmuşsun.
Peri, gerçekten normalden daha özenli hazırlanmıştı bu davete. Aa yüzünden olabilir mi diye düşündü. Ama bu düşünceyi sildi kafasından hemen. Görmediği, adını bilmediği biriydi işte. Ne hazırlanacaktı ona?.
Davet salonuna geldiğinde ev sahibi olan Varol Ailesiyle selamlaştı. Daha sonra gösterilen masaya geçip oturdu. Telefonuna gelen bildirimle heyecanlandı. Aa olmalıydı. Ancak mesajı görünce yüzü düştü.
Çınar: Peri, beni affet nolur ben çok büyük bir hata yaptım. Seni kaybetmek...
Peri devamını okumadan sildi mesajı. Masadaki diğer davetlilerle sohbet etti. Garsondan bir şeyler rica etti. Bi yandan da sürekli öksürüyor, hapşırıyordu. Burnu da akmaya başlamıştı. Dün gece cam açık yattığı için nezle olmuştu. Garson sıcak çayını getirince birkaç yudum aldı. Daha sonra saate bakmak için telefonu çantasından çıkardı.
Aa: Çok güzel görünüyorsunuz Peri Hanım. Gözlerimi gece boyu sizden alamayabilirim. (21.40)
Aa: Peri Hanım siz hasta mı oldunuz? Gerçekten çok üzgünüm. Geldiğinizden beri öksürüyorsunuz. Sizi görmek çok güzeldi ama keşke gelmeseydiniz bu halde. (21.45)
Mesajları okurken bir mesaj daha düştü, daha sonra garson masaya bir bardak bırakıp gitti.
Aa: Çay bir işe yaramaz. Ihlamur yaptırdım sizin için. Afiyet olsun. (22.03)Peri bu mesaj düşer düşmez etrafına bakındı. Daha sonra garsonu çevirip
"Sana kim ıhlamur yollattı?"
"Barın önündeki kahve gömlekli beyfe.. aa gitmiş hanımefendi. Orada oturuyordu"
"Ne söyledi sana?"
"Sadece, şu masadaki güzel hanımefendiye ıhlamur yaptırır mısın?, dedi"
"Görsen tanır mısın? Hâlâ burda mı?"
"Hanımefendi çok kalabalık burası. Tanıyamam sanırım. Sadece kahve bir gömleği vardı"
"Tamam sağ ol"
Ihlamuru içmeden çıktı Peri. Evine geldi. Keşke Mine de onunla kalsaydı. Bu ev kocamandı ve korkuyordu açıkçası. Babası burada birkaç günden fazla kalmadığı için çalışan da yoktu evde. Ama büyüdüğü evdi. Korkmasına gerek yoktu. Kendine böyle telkinlerde bulundu. Sıcak bir duş aldı. Yatağına uzandı.
Aa: ıhlamuru içmemişsiniz. Umarım kısa zamanda sağlığınıza kavuşursunuz
P: beyefendi! Siz kimsiniz? Neden bana yazıp duruyorsunuz?
Aa: Peri Hanım.. sizi de Sezgin Bey'i de tanıyorum. Hatta aranızdaki o büyük sırrı bile biliyorum. Merak etmeyin, kötü bir niyetim yok. Ben sadece..
P: ne? Sen sadece ne? Hangi sırdan bahsediyorsun sen?
Aa: endişelenmeyin lütfen. Dinlenin bol bol. İyi geceler Peri HanımPeri cevap yazmadı. Bu adam hangi sırdan bahsediyordu. Neyi biliyordu? Ne kadar biliyordu? Bu gece uyurken endişelenmesine gerek kalmadı evde tek diye. Çünkü adamın söylediklerinden sonra uyuyamayacaktı.
.
Sabah 10'a doğru kapı sesine uyandı. Söylene Söylene aşağı inip kapıyı açtı. Mine gelmişti.
M: Günaydın Peri Hanım. Sezgin Bey, sizin bu evde tek korktuğunuzu bu yüzden bi süre sizinle kalmamı söyledi. Dün akşam kedim rahatsızdı veterinere götürdüm gelemedim. Anca toparlandım
P: Günaydın Mine. Şimdi nerede kedin? Yalnızsa getirseydin.
M: yok yok annemle şimdi. Alıştığı düzeni bozmadım hiç. Evinde mutlu.
P: kahve içer misin?
M: siz hazırlanın lütfen, ben yaparım.
Peri, yukarı hazırlanmaya çıktı. On beş dakika sonra aşağı indiğinde öksürüyordu.
M: siz hasta olmuşsunuz Peri Hanım
P: sorun yok, iyiyim.
M: ilaç aldınız mı? Bi meyve?vitamin?
P: eve yeni geldim ya alışveriş yapmadım daha. Kahvaltılık var bi tek dolapta.
M: ben bugün dönüşte yaparım
P: olur tatlım. Erken çık bugün şirketten o zaman. Eksikleri hallet.
M: tamamdır. Kahvelerimizi içip çıkalım.
Yarım saat sonra evden çıktılar. Peri odaya girdiğinde büyük bir kutuyla karşılaştı. Mine'yi çağırdı hemen.
P: bu kutu nerden gelmiş Mine?
M: gelirken aradılar, içi kontrol edilmiş, odaya çıkaralım mı dediler onayladım
P: ne varmış içinde açalım bi.
Kutuyu açtılar. İçinden kilo kilo portakal, greyfurt, muz, çilek, mandalina çıktı. Bir poşet ıhlamur, bir sürü atıştırmalık..
P: babam mı yollamış?
M: gönderen kişi yazmıyordu. Sezgin Bey not bırakır normalde ama.
Peri telefonuna yöneldi babasını aramak için. Sonra gelen mesajı gördü.
Aa: Geçmiş olsun Peri Kızı. Bol bol vitamin al, su iç, meyve ye.
P: sen kimsin ya?
Aa: beni telefona ne diye kaydettiniz?
P: adınızı bahşetmediğiniz için Aa dedim. Sizin için bir sorun yoksa :)
Aa: bana olan temkinli tavrınız, korkunuz geçse, konuşmaya başlasak tanışırdık belki ama.
P: sizinle ne konuşacağım?
Aa: O Çınar itinin seni aldatmasından başlayabiliriz.
P: sen kimsin?? Bulacağım seni. Bak çok ciddiyim. Kimsin sen?
Aa: beni gerçekten tanımak için değil, öfkeyle bu soruyu soruyorsunuz. Peri Hanım.. mesaj arkadaşı da olamaz mıyız?
P: olamayız.
Peri, güvenlikten bir iki kişi çağırıp kutudaki yiyecekleri, meyveleri sokakta yaşayan çocuklara dağıtmalarını söyledi.
Aa'yı, Çınar'ı, babasını, kendisini düşünürken telefon sesiyle irkildi.
P: efendim babacım
S: kızım nasılsın? Davet nasıl geçti diye soracaktım.
P: (öksürdü) iyiydi babacım
S: hasta mısın sen?
P: biraz üşütmüşüm.
S: oyy kızım.. gitmeseydin işe.
P: belki erken çıkarım
S: kafan da bozuk gibi? Bi şey mi oldu?
P: baba, bizim sırrımızı biz hariç kim biliyor?
S: bu nereden çıktı Peri?
P: hiç, merak ettim. (Mine içeri girdi o sırada) tamam önemli değil babacım. Ben de çıkacağım Şimdi. Öpüyorum çok
S: ben de yavrum
.
Mine, alışverişe çıkmak için izin almaya gelmişti. Peri beraber çıkalım diyince ikisi de toparlanıp markete gittiler.
Alışverişten sonra dışarıda yemek yiyip eve döndüler.
P: benimle kalmaya geldiğin için teşekkür ederim. Lara evlilik arefesinde. Eylem zaten gelmez Güneyle beraber yaşıyor. Tek başıma kalamazdım. Ama yarın mutfak için Ayşe abla gelecek. Eskiden de bizimle çalışıyordu. Bahçe için de eşi Mustafa abi var. İstersen dönebilirsin.
M: fark etmez Peri Hanım. Sizinle de kalabilirim bir süre. Önemli bi işim yok.
P: o zaman odan bir üst katta tatlım. Iyi geceler.
M: iyi geceler Peri HanımPeri odasına çekildi. Cilt bakımı yaparken gelen mesaja baktı.
Aa: sana yolladığım paketi sokak çocuklarına dağıtman mı? Tam senlik bir hareket. Sana bu yüzden bile tutkun olabilirim.
P: benim hakkımda her şeyi nereden biliyorsun? Odama kamera, ses kayıt cihazı bişey mi yerleştirdin sen?
Aa: lütfen Peri Hanım. Röntgenci miyiz biz? Sevdiğim kadını mı gözetleyeyim?
P: e nereden biliyorsun? Çınar'ı, babamı?
Aa: seninle ilgili her şeyi bir şekilde öğreniyorum diyelim.
P: neden karşıma çıkmıyorsun?
Aa: ya hoşlanmazsan benden?
P: böyle hoşlanıyor gibi miyim?
Aa: haklısın ahahahaha.
P: beğenmiştim.
Aa: neyi?
P: kelebek buketini. Sormuştun ya beğendin mi diye. Beğenmiştim.
Aa: sen? İlk defa? Benim sorduğum bir soruya? Cevap verdin? Sen?
P: sıra bende. Adınız nedir Aa Bey.
Aa: meyvelerimizi yiyoruz, vitaminleri aksatmıyoruz, uykumuzu alıyoruz. Saat 1 oldu. Yat artık. İyi geceler Peri Kızı
Peri, cevap yazmadı. Israrla adını söylemiyordu. Kesin tanıdığı biriydi ki söylemiyor diye düşündü. Kötü bir his yoktu ama içinde. Sanki iyi biriydi bu Aa. Evet belki de konuşabilirdi onunla. Hayatındaki en büyük sırrı bildiğini söylüyordu. Ve bunu ona karşı kullanmıyordu. Peri'yi gerçekten seviyor olabilir miydi? Gerçi adını, yüzünü, yaşını, hiç bilmedigi bir adamdı. Kafası karışıktı Peri'nin. Ama aldığı ilacın etkisiyle uyuyakaldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PERİ
Teen Fictionİçinde kavganın, sevginin, aşkın, tutkunun, hırsın da yer alacağı kitabıma hoşgeldiniz. Hikayenin sonunun nasıl olacağını bilmemek beni yazarken hep heyecanlandırır. Beraber görelim. Peri, sizlere emanet. Ona iyi bakın💝 +18