Gökhan ve Serdar bugün Abi'yle buluşacaktı. Gökhan, sabah uyandığında şiddetli bir baş ağrısı ona eşlik ediyordu. Ardından öksürük de gelince yerinden doğruldu. Mutfağa inmek istedi. Yataktan kalktığında başının dönmesiyle yere düştü.
Birkaç saat sonra aşağıdan kapının çalma seslerini duydu ancak yerde boylu boyunca yattığı için tepki veremedi. Gözleri tekrar kapanıp baygın haline geri döndü.
Odaya giren iki ayak sesiyle tekrar kendine gelir gibi olsa da, baygınlığın kollarına geri bıraktı kendini."Gökhan, kendine gel. Gökhan ne oldu, iyi misin? Gökhan" diyen Peri'nin sesini duyuyordu. Bir yandan da "Abi, korkutma bizi, iyi misin, Peri hastaneye götürelim" diyen Serdarı işitti. Tüm bunlar gerçek miydi yoksa rüya mıydı ayıramıyordu.
Gözünü açtığında hastane odasındaydı. Peri, kıpırdandığını görünce yerinden kalkıp hemen yatağının yanına oturdu.
"Gökhan, hayatım iyi misin? Oh çok şükür kendine geldin" dedi sevinçli bir yüz ifadesiyle.
"Peri.. ne oldu bana?" demeye çalıştı zorlukla cümle kurarken.
"Evde bayılmıştın hayatım. Aramalarımızı açmayınca Serdarla merak edip geldik. Stresten olabilirmiş böyle. Yorma lütfen kendini. Konuşma"
"Serdar? Nerde?" Dediğinde kapı açıldı.
"Ohh abi çok şükür ya. Uyanmışsın." dedi rahatlamış bir ifadeyle. Peri'ye bakıp
"Babanlar dışarıda haber bekliyor. İstersen bi bak sen. Ben buradayım" dedi."Tamam. Gökhan hemen geleceğim tamam mı? Yorma kendini" dedi Peri. Gökhan kafa salladığında, eliyle saçlarını okşayıp alnından öptü Gökhanı. Peri çıkınca, kalktığı yere Serdar oturdu hemen.
"Abi iyi misin?"
"İyiyim lan iyiyim"
"Abi, ben Fikriyi aradım. Abi'yle buluşmayı erteleyebilir misin diye, sen hastasın ya, yapamam lan genelev randevusu mu bu erteliyim dedi"
"Tamam olsun, bi saate çıkarız"
"Yok, hayır. Sen çıkamazsın. Ben gider görüşürüm. Abi lütfen. Zaten Fikri de hasta olduğunu biliyo, o zaman sen gel dedi"
"Ya olmaz Serdar. Güvenmiyorum ben onlara. Gelirim senle"
"Abi beni vuracak halleri yok ya, bir numaralı adamlarıyız Allah aşkına evham yapma" dediğinde içeri Peri girdi. "Neye evhamlandı yine beyimiz?" diye sordu tüm pozitifliğiyle. Serdar, oturduğu yerden Peri'nin oturması için kalktı.
"Hiç. Benim bi toplantıya gitmem lazım da, o da orda olmak istiyor. Tek gitmemden endişelendi"
"Olur mu hiç bu halde ne toplantısı Gökhan. Sen işin varsa git Serdar. Ben burdayım. Korumalar da burda" dedi Peri. Serdar kafa salladı, tam çıkacakken
"Peri, korumalardan uzun boylu mavi gözlü olan Savaş. Benim bir numaralı adamımdır. Ne istersen ondan iste, bi şey olursa ona söyle. Tamam mı?"
"Tamam Serdar. Belliydi onun daha yetkili olduğu zaten. Öyle yaparım" dediğinde omzuna vurup "hadi kolay gelsin sana da, dikkat et" diyip uğurladı Serdar'ı. Serdar çıktıktan sonra Gökhana döndü.
"Evet Gökhan Saraylı! Kendinizi nasıl hissediyorsunuz? Aç mısın, hemşire yemek getirecek şimdi"
"Yok, serum çok tıkadı. Peri, gel yanıma uzansana"
"Hayatım otel odası mı burası yanına uzanayım film izleyelim" dedi gülerek.
"Hayır ne olacak hadi gel" diye mızıklandı küçük bi çocuk gibi. Peri gidip dediği gibi kıvrıldı Gökhan'ın yanına.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
PERİ
Teen Fictionİçinde kavganın, sevginin, aşkın, tutkunun, hırsın da yer alacağı kitabıma hoşgeldiniz. Hikayenin sonunun nasıl olacağını bilmemek beni yazarken hep heyecanlandırır. Beraber görelim. Peri, sizlere emanet. Ona iyi bakın💝 +18