Gökhan, bana evlenme teklif edeli iki gün olmuştu. Eve geldiğimde heyecanla babama söylemiştim. Önce daha erken olduğunu belirtse de Nevra teyzenin dik bakışları sayesinde bana kocaman sarılarak tebrik etmişti.
Mayıs ayı gelmişti artık. Hava iyiden iyiye ısınmıştı. Yazın Gökhanla gideceğimiz tatilleri düşünerek işe gitmek için hazırlandım. Yaz gelmesi demek yaz kreasyonumun da tanıtıma çıkması demekti... kış kreasyonu o kadar ses getirmişti ki, bu yaptığımın onun altında kalmasını istemiyordum.
Şirkete geldiğimde Mine karşıladı beni her zamanki gibi.
"Günaydın Peri Hanım"
"Günaydın Mine. Ne kadar güzel olmuşsun" dedim gözlerimle süzerek. Mine normalde de çok güzel, güzel giyinen iyi kalpli bir kızdı. Ama bugün gözüme daha güzel gelmişti. Sarıya dönük açık kumral saçları, bal rengi gözleri, bembeyaz teniyle bence benim asistanım olmak yerine model olmalıydı. Sanırım boyu kısaydı sadece modellik için. Benim omuzlarıma geliyordu. 1.55/1.57 falandı ama, o kadar kusur kadı kızında da olur..
"Teşekkür ederim Peri Hanım. Siz zaten her zamanki gibi çok güzel görünüyorsunuz" diye yanıtladı. Tebessüm ettim. Aklıma gelen fikirle:
"Mine kahveleri alıp odama gelsene birazcık oturalım"
"Tabii Peri Hanım. Bir sorun yok inşallah"
"Yok tatlım yok. Gel sen iki sohbet ederiz"
Mineyle normalde de oturup sohbet eder kahve içerdik. Ama uzun zamandır buna fırsat olmamıştı. Ben de aniden söyleyince kız korktu bi sorun olduğundan.
Odaya geçtikten bi yirmi dakika sonra Mine geldi elinde kahvelerle.
"Afiyet olsun" dedi birini benim önüme bırakırken. Kendisi de karşımdaki koltuğa oturdu.
"Ee anlat bakalım nasıl gidiyor hayat? Kim var kim yok? Ne var ne yok?"
Hayatında biri olmadığını biliyordum. Daha önceki konuşmalarımızda bahsetmişti. En son üniversitenin başlarında bir sevgilisi olmuş, o da terk edince kimseye güvenip kalbini açmamış. Durumda değişiklik var mı diye sormak istedim. Ne dediğimi anladı.
"Siz bugün extra güzel giyindiğim için soruyor olabilirsiniz bu soruyu ama akşam annemin doğum günü yemeğe gideceğiz. Yani bir erkekle alakası yok"
Kahkaha attım.
"Tatlım ondan sormadım zaten. Merak ettim bayadır konuşamadık ya"Mineyle biraz sohbet ettikten sonra bana mesajlar olduğunu ileteceğini söyleyip çıktı. Hemen Gökhanı aradım.
"Efendim Perikızım"
"Sen yeni mi uyandın?"
"Evet. Şimdi uyandım."
"Serdar?"
"Serdarın uyku saatini mi takip edeceğiz Peri?"
"Ya ne alakası var, yanında mı?"
"Hayır çıkmış evden sabah"
"Gökhan, ben Serdara birini buldum gibi kafamda. Öğlen bi yemek yiyelim biz Serdarla. Sen gelme ama çocuk utanır şimdi senin yanında. Ben bi ağzını arayayım. Olur mu olmaz mı?"
"Kimmiş bu kız?"
"Mine.. önce bi Serdara söyleyeyim. Bi adım atmak isterse atsın. Mine de kabul ederse ne âlâ. Bence çok iyi bi çift olur"
"Ya bi Güzin Ablalığın eksikti he"
"O kim be?" diye sorduğumda kahkaha attı.
"Yaşın yetmiyor tabii bunları bilmeye. Çöpçatan aşkım. Sen de onun yolundan gidiyosun işte"

ŞİMDİ OKUDUĞUN
PERİ
Teen Fictionİçinde kavganın, sevginin, aşkın, tutkunun, hırsın da yer alacağı kitabıma hoşgeldiniz. Hikayenin sonunun nasıl olacağını bilmemek beni yazarken hep heyecanlandırır. Beraber görelim. Peri, sizlere emanet. Ona iyi bakın💝 +18