Yazar'dan...
Sezgin Bey, olanları hâlâ sindiremiyordu. Her şeyden sakınarak büyüttüğü kızının sayısız hata yapmasına katlanamıyordu. Evet, sevmek hata değildi, suç hiç değildi. Ama onlarınki doğru da değildi. Gökhanla Peri'nin ayrılıp Peri'nin Serdara gitmesi...olacak şey miydi! Hadi onu da bir nebze kabullendi diyelim, Suna ile Serdarın bir bebeğinin olacak olması kabul edilebilir miydi? Delirtmeye mi çalışıyorlardı bu adamı?
Nevra Hanım olanlara pek ses edemedi. Çünkü her konuda Sezgin onun fikirlerini alır, hatta genelde onu dinlerdi. Ancak Peri konusunda sınırları netti. Ne kadar dillendirmese de o benim kızım, kimse karışamaz düşüncesi vardı. Anlıyordu ama onu Nevra. Tek başına büyütmüştü Peri'yi Sezgin. Böyle düşünmesi doğaldı. Peri odasına çıktıktan bi yarım saat sonra Nevra da yanına çıktı. Uyuduğunu görünce üstüne örtü örtüp şakağına öpücük bıraktı.
"Serdar.. sen mi geldin?" diye sordu Peri uyku sersemliği arasında gözlerini açmadan. Gülümsedi Nevra, cevap vermedi. Peri uyumaya devam etti. Yorulmuştu güzel kızı, olan her şeyden çok yorulmuştu... o daha küçüktü, hatalar yapabilirdi... sessizce odanın kapısını açıp çıktı.
Merdivenlerden indiğinde kapıdaki bağrışlara kulak misafiri oldu. Serdar gelmişti!
Sezgin, Peri'nin telefonunu aldığında gayet kırıcı, umutsuz bir mesaj atmıştı. Ona rağmen gelmişti öyle mi? Sezgin şaşırmıştı ilk gördüğünde.
"Periyle konuşmam lazım Sezgin amca. Gidemez. Gitmesin beni bırakıp. Olmaz. O öyle bi şey demez. Kafası karışmış onun. Bi çekilin onu görmek istiyorum. Gerçekten gitmek mi istiyor sormam lazım nolur..." Serdar yalvarır gibi konuşurken Nevra da merdivenlerden inip kapının oraya gelmişti.
"Kızım gelme dediyse ne diye geliyorsun sen? Yanında olman gereken bi çocuk var senin! Saçma sapan çarpık ilişkilerinizden gına geldi! Yürü dön çocuğunun anasının yanına" diye yanıtladı Sezgin sinirle.
"Sezgin amca lütfen..." diyebildi titreyen sesiyle. Bir kez Peri'nin gözlerinin içine bakarak sormak istiyordu benimle misin diye. Babamı çiğneyemem demişti. Serdar onun için herkesi çiğnemişken öyle mi? Onu hiç mi sevmemişti?
"Sadece görmek istiyorum onu.. beş dakika" yalvaran gözlerle baktı Serdar. Kimse için bu duruma düşmezdi birinin karşısında. Kimseye böyle boyun eğmezdi. Ama kimse değildi o, Periydi, Perisiydi, güneşiydi, Perosuydu..
"Peri uyudu.. zor uykuya daldı" diye mırıldandı Nevra üzüntüyle. Hangisi daha iyi olacaktı bilmiyordu. Peri'yi görmesi mi, görmemesi mi...
"Ağlayarak uyudu zaten kızım, uyandırmana izin vermiyorum. Git, yarın gelirsin konuşursunuz"
"Uyanınca geleyim, kapıda bekliyim ben.. bekliyim burda"
"Serdar git dedim zaten sinirliyim! Herkes bi kafasını toplasın, yarın gel işte!"
"Uyanınca arasın sesini duyayım o zaman. Telefonunu kapatmış"
"Söylerim" dedi Sezgin soğuk bi sesle.
"Özür dilerim Sezgin amca.." dedi Serdar arkasını dönmeden önce.
"Dileme! Özür dileyeceğin tek bir kişi var o da çocuğun! Yapman gereken tek bi şey var Serdar, çocuğuna babalık yap!"
"Yapacağım.. ama bu Periyle bi iliş..."
"Engel! Periyle ilişkinize engel! Kızımı böyle karmaşık bi hayatın içine sürüklemene izin vermiyorum! Yeter be! Gökhan iti ayrı, sen ayrı her yerden hayatını batırdınız Perimin! Bi tane kızım var benim Serdar! Senin de çocuğun olursa anlarsın, onun için yapmayacağım hiçbir şey yok! İşin sonunda o üzülecek olsa bile, onun iyiliği için her şeyi yaparım"
![](https://img.wattpad.com/cover/357554986-288-k97025.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PERİ
Roman pour Adolescentsİçinde kavganın, sevginin, aşkın, tutkunun, hırsın da yer alacağı kitabıma hoşgeldiniz. Hikayenin sonunun nasıl olacağını bilmemek beni yazarken hep heyecanlandırır. Beraber görelim. Peri, sizlere emanet. Ona iyi bakın💝 +18