PERİ

Küvet+18

Peri'den...

Masanın yanına geldiğimde Gökhan da ayağa kalkıp karşıma dikildi.
"Ne demek oluyor bu? Sen kafanda kurdun seni aldattığımı, geldin burda missilleme mi yapıyorsun! Yazık!" dedim öfkem gözlerimden okunurken.

"Pericim!" dedi dişlerinin arkasından. O 'cim'deki öfkeyi anlamıştım. Ama benimkiyle yarışamazdı bile.

"Hazal Hanım özel eğitim öğretmeni. Kuracağımız yuva için görüşmeye geldi. Serdarla tanışması için getirdim." dediğinde yüzümün rengi değişti. Utancımdan yerin dibine girdim. Hatta bi ara keşke aldatsaymış da ben bu duruma düşmeseymişim dedim...

"Memnun oldum" dedim kadına dönerek. Gökhan beni kolumdan tutup masadan uzaklaştırdı, arka bölüme geçtik.

"Ne yapıyorsun sen Peri? O kadınla çalışmak için ne uğraşlar veren insanlar var! Bi çuval inciri berbat edecektin! Sabahın köründe çıktım evden ki erkenden randevu oluşturayım.!"

"Gökhan ben dünün üzerine böyle bir olunca.. yani normal bi zamanda görsem böyle bi tepki tabiki vermem ama dün kavga ettikt.. off neyse özür dilerim.."

"Herkes sen değil Peri! Yedekte birilerini tutmuyo herkes." dediğinde elimi tokat atmak için havaya kaldırdım ama daha elim havadayken pişman olmuştum.. tokat çoktan yüzüne inmişti... sinirle gözlerini kapattı. Ne yaptığımı algılayıp

"Gökhan... Gökhan çok özür dilerim. Gökhan..." dedim gözleri kapalıyken.
Gözlerini açtığında saçtığı ateşi gördüm.

"Git Peri. Hemen git. Hoş şeyler yaşanmayacak."

"Gökhan..."

"Peri! Git!" dediğinde kafa sallayıp restoranttan çıktım. Eve gitmek istemiyordum, kızların da kendilerine göre işleri vardı.. nereye gideceğimi bilmiyordum... en iyisi Nevroşla konuşmaktı, eve gittim..

"Ah! Peri hoşgeldin kızım. Bak bak sana neler aldımmm!" diyerek karşıladı beni Nevroş. Zorla da olsa gülümsedim bir şey belli etmeden.

"Neler aldın Nevroşum" dedim arkasından yürürken.

"Bak şu tırnak bakım seti indirimdeydi bugün aldım, geçen masanda gördüm sen şu fondöteni kullanıyorsun di mi? Ondan da aldım gitmişken. Bak bu ruja bayılırsın! Birkaç tane de oje aldım. Aa şu yüz maskeleri! Bak bu cilde çok iyi geliyor. Hem sana hem kendime aldım. Bugün dışarıda işlerim vardı, çıkmışken alışveriş de yaptım" diye heyecanla anlattı. Aldıklarına bakarken ağlamaya başladım.

"A aaa Peri? Ne oldu kızım? İyi misin sen?" Dedi yanıma otururken

"Nevroş.." diyip sarıldım.

"Noldu kızım, sakin sakin anlat, ne oldu yavrum.. Perimm?"

"Bir sürü şey oldu. Ama anlatacak halim yok, hiç" dedim burnumu çekerken. Baş parmaklarıyla gözümdeki yaşları sildi.

"Biraz dinlenmek sana iyi gelebilir..." dedi saçlarımı okşarken. Kafa salladım. Yerimden kalkıyordum ki, tekrar elimden tuttu

"Peri! Beni yanlış anlamanı istemem, ama anlamayacağından eminim. Bak şu askılıktaki benim evin anahtarı. Yalnız kalıp kafa dinlemek istediğinde alıp gidebilirsin. Peri sakın seni evden yollamak istediğimi düşünme bak, çok kırılırım.. sadece sen kendinle kalmak istediğinde bi kapın olsun." Nevroşun gözlerine bakıp ona tekrar sarıldım

"Nevroş.. aklımı okudun biliyor musun? Teşekkür ederim... hiç yanlış düşünmedim. Senin her şeyi benim iyiliğim için yaptığına ben kefilim. Teşekkür ederim"