Gökhan'dan..
Serdar, Sena'nın kucağından Burak'ı alıp Senayı da hemen eve soktu. O sırada arkadan gelen araba havaya iki el ateş açtığında bizim korumalar da silahlarını çekti. Arabadan inen Rojhandı. Avazı çıktığı kadar "Senaaa" diye bağırdı.
"Peri içeri git" dedim çekmeceden silahımı alırken. Serdar da yanıma gelip silahını aldı. "Hayır, Gökhan siz de çıkmayın" dedi kolumuzdan tutarken. Alnına bi öpücük bırakıp "merak etme, içeri geç" dedim, ama geçmeyip kapıda bekleyeceğini biliyordum. Zaten korumaları görünce Rojhan silahını indirip sadece bağırmaya başlamıştı
"Sena çık konuşalım bi şey yapmıcam"
"Yapamazsın lan zaten" dedim kapıdan çıkarken.
"Kardeşimle benim aramda bi konu bu. Aile meselesi, karışma. Sena'yı çağır, gelsin"
"Emir vermeyi kes Rojhan, yoksa sesini keserim" dedi Serdar sinirle.
"Senaa! Sena buraya gel"
"Gelmeyecek. Ne derdin varsa bana anlat" dedim silahımı belime koyarken. Onun elinde silah yoktu, silah doğrultmayana doğrultulmaz. Yanlıştır.
"Sen kimsin lan? Ben onun abisiyim"
"Rojhan, başına bi iş gelmeden köyüne dön!" diye kükredi Serdar. Elimle sakin ol işareti yaptım.
"Ben de can dostuyum abisi. Benim cesedimi çiğnemeden bu kadını burdan çıkaramazsın"
"Lan sen önce o sevgiline sahip çık. Odasına kimin çiçek koyduğu belli değil. Artık çiçek mi koyuyo ne koyuyosa! Herifi odadan çıkarken gördüm bugün, aşağı bile inmedi. Gizli sevgilisi" dediğinde kan beynime sıçradı. Peri'nin böyle bir şey yaptığına ihtimal verdiğimden değil, bu herifin böyle cümleler kurmasına öfkelendim.
"Ne diyorsun lan sen?" diye ona doğru harektlenmiştim ki Rojhan'ın yüzüne Serdar tarafından yumruk indirilmesi bir oldu. Serdar, tüm hıncını çıkarırcasına sayısız yumruğu indiriyordu.
"Bırak! Oğlum kalk, öldüreceksin herifi, dur" dedim kolundan çekmeye çalışırken.
"Ölsün abi zaten niye yaşıyor ki! Şerefsiz pislik puşt!" diye bağırdı tekmelerken. Serdarı uzaklaştırmaya çalışırken Savaş'a bağırdım
"Alın bunu Garaj'a götürün. Sen gitme Savaş. Adamlar götürsün"
"Emredersin abi"
"Ben gideyim abi" dedi Serdar.
"Sen yürü içeri git, herifi öldürüyodun zaten! Yürü! Kediye ciğer emanet edicem, salağım ya ben" dedim kapıdan içeri girerken. Peri karşıladı bizi.
"Serdar..." diyip sarıldı hemen. Zaten çocuğun yüzü gözü bantlıydı, bir de elleri sargıya alınmalıydı şimdi.
"Ahhşş! Peri!" dedi sarılırken canı acıdığı için. Peri telaşla geri çekildi.
"Ahh pardon! Ne dedi o, adamı öldüresiye dövdünüz!" dedi Peri sorgulayan gözlerle.
"Serdar dövdü. Ben onu katil olmaktan kurtardım" dedim dişlerimin arkasından. Peri, yara bere var mı diye ikimizi de kontrol ederken
"Niye, Sena'ya bir şey mi dedi Serdar?" diye sordu benim yüzümü incelerken.
"La havle ve la kuvvete..." diyerek içeri geçti Serdar.
"Ne dedim ben şimdi?" diye sordu Peri "Sena hakkında bi şey mi dedi de bu kadar sinirlendi diye merak ettim? Kızı tehdit mi etti ne yaptı o herif?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PERİ
Teen Fictionİçinde kavganın, sevginin, aşkın, tutkunun, hırsın da yer alacağı kitabıma hoşgeldiniz. Hikayenin sonunun nasıl olacağını bilmemek beni yazarken hep heyecanlandırır. Beraber görelim. Peri, sizlere emanet. Ona iyi bakın💝 +18