"Feyza Hanım gelebilir miyim?"
"Aa Pericim bugün seninle randevumuz mu vardı? Kusura bakma unutmuşum sanırım"
"Hayır, randevu almadım. Biraz vaktiniz varsa konuşmak istiyorum"
"Tabii.. tabi tabi gel." dediğinde kapıyı kapatıp masanın önündeki koltuğa geçtim.
"Kusura bakmayın, randevu alamadım. Biraz kafam karışıktı da, asistanınız müsait olduğunuzu söyleyince geldim içeri"
"Olsun tatlım, bir problem mi var?"
diye sorduğunda sıkıntıyla kafamı salladım. Oturduğu yerden kalkıp karşımdaki koltuğa oturdu."Seni dinliyorum Pericim"
"Gökhanla olanları biliyorsunuz zaten o süre içinde telefonla konuştuk. Neler yaşadığımdan haberiniz var" dediğimde beni onaylayıp kafa salladı.
"Ben biriyle tanıştım Feyza Hanım. Adı Kahraman."
"Öyle mi, nerede, nasıl tanıştınız anlat bakalım" dediğinde tüm olanları detaylıca anlattım. Serdarın doğum gününe kadar, her şeyi.
"İşte ben de sizin eğlence tarzınız nasılmış, diyince beni dün akşam bir yere götürdü"
"Nereye gittiniz? Nasılmış eğlence tarzları?"
"Meyhaneye gittik ama böyle üç beş masadan oluşan küçük bir yerdi. Ara sokakta, tatlı küçük bir mekandı. Ufacık bi sahnesi vardı, ama boştu kimse çıkmamıştı. Arkadan hafif hafif müzik çalınan, otantik... buraya kadar her şey çok basit gidiyordu. Mezeler geldi, balıklar geldi. Kahramanın tanıdığıymış adam, bize sormadan getirdi getireceğini. Her şey çok lezzetliydi. İnsanlar güler yüzlüydü, diğer masalar da birbirini tanıyor sürekli laf atıp konuşuyordu birbiriyle. Sonra.."
"Sonra?"
"Sonra mekanın sahibi gelip Kahramanın kulağına bir şeyler söyledi. İlk başta reddetse de adamı kıramayıp kabul etti. Ne dedi diye sordum, kadehi tepesine dikti, cevap vermedi. Yerinden kalktı, sahneye çıktı. Köşede duran sazı da aldı. Şarkıya başladı. Hem saz çaldı, hem şarkı okudu.." dedikten sonra istemsizce kafamda o ana gidip şarkıyı mırıldanmaya başladım.
"Gözlerin zehri şarap eder mi?
Alıp içsem beni sarhoş eder mi?
Bir hayale daldın uyan derler mi?
Beni böyle koyup gitme olur mu?Yine gel akşamüstü..
Gece sabaha varmadan
İzin olsun üzerimde.. olur mu?""Güzel bir şarkıymış. Sen de beğenmiş gibi duruyorsun. Doğru mu anladım?" dediğinde kafa salladım.
"Sorun ne o zaman Pericim? Gökhan mı?" diye sordu Feyza Hanım. Tekrar kafa salladığımda dudaklarını birbirine bastırdı.
"Sizce ben ne yapmaya çalışıyorum?"
"Ah Pericim.. güzel kızım benim.. kafanın bu denli karışık olmasını o kadar iyi anlıyorum ki... nedenini söyleyeyim mi sana?"
"Lütfen.." dedim yutkunurken
"Baban muhteşem bir baba evet. Yeri geldiğinde muhteşem bir anne de oldu hatta. Ancak güzel Pericim, hiç kimse insanın annesinin yerini tutamaz. Belki eksikliğini en az şekilde hissettirilerek büyütüldün. Ama bütün gençlik dönemin boyunca doğruyu yanlışı sorabileceğin bir annen olmadığı için sürekli bu kafa karışıklığını yaşıyorsun. Bizi, bizden daha iyi tanıyan tek kişiler annelerimizdir. Annen yaşıyor olsaydı, o sana ne yapman gerektiğini, senin için neyin doğru olduğunu söyleyecekti.
O yüzden bu karmaşayı yaşıyorsun Pericim. Kendine kızma. Bu kafandaki karmaşanın nedeni bu"

ŞİMDİ OKUDUĞUN
PERİ
Ficção Adolescenteİçinde kavganın, sevginin, aşkın, tutkunun, hırsın da yer alacağı kitabıma hoşgeldiniz. Hikayenin sonunun nasıl olacağını bilmemek beni yazarken hep heyecanlandırır. Beraber görelim. Peri, sizlere emanet. Ona iyi bakın💝 +18