Gökhan'dan...
Serdar evden çıktığında sinirle Periye döndüm. Serdara çok haksızlık etmişti..
"Peri ne oluyor? Niye böyle tepkiler veriyorsun!"
"Gökhan.." diyip ağlamaya başladığında yanına gittim. Hemen kafasını omzuma yasladı.
"Peri, doğru dürüst bi konuşalım mı? Gel şuraya otur" dedim kolundan tutup koltuğa götürürken.
"Bi anlat, ne diye bu kadar sinirlendin?"
Gözyaşlarını silip nefesini düzenlemeye çalıştı"Serdar, Suna'yı korumaya çalıştığımı sansın istedim. Gökhan ben anladım aralarında bir şeyler olacağını. Ne yapmam gerekiyor diye düşündüm bi süre. Serdarı uyarsam, onu korumaya çalıştığımı söylesem, bunu umursamazdı!"
"Peri hiçbir şey anlamıyorum zaten sizin bağrışlarınızla uyandım kafam allak bullak. Doğru dürüst anlatır mısın şunu?"
"Ya Suna bugüne kadar kimseyle uzun bi ilişki yaşamamış. Herkesle birkaç hafta gezip bırakmış! Serdar kendini kaptırırsa... üzülecek. Onu da geçtim bu kız birkaç aya ülkesine dönecek! Siz Serdarla sevdiklerinizi birkaç saat görmeyince deliriyosunuz! O zaman ne yapacak bu çocuk?"
"Peri.. endişelerinde haklısın ama bunun yolu bu muydu? Serdarın gözlerindeki hayal kırıklığını ömrüm boyunca unutmayacağım"
"Gökhan ben Serdarla kavga edemiyorum ki! İki cümleden sonra gülesim, sarılasım geliyor. O yüzden aklıma ilk gelenleri söyledim.. çok kızdı bana off!"
"Hayatım sen neden bana sormadın ki, böyle böyle bi şey var diye.."
"Sen aklındakileri bana ne zaman sorarsan, ben de o zaman soracaktım!" dedi sinirle. Offladım. Taktı bu konuya taktı!
"Şimdi Suna da bana diş biler! Sevdiklerimi bir bir kaybederim böyle" dedi ağlarken. Yanına gidip saçlarını okşadım
"Perim.. sakin ol. Serdar, sen kovsan da, ki kovdun, hayatından çıkmaz. Ama biraz tavırlı davranır sana"
"Gökhan.. bu hikayenin sonunda iki canımdan biri çok üzülecek.. bu kişinin Serdar olmamasını isterdim. Ama Suna olmasını da istemiyorum. Beni anlıyo musun?" diye sorduğunda kafa salladım. Bir yanda kardeşi, bir yanda kardeşinden de öte gördüğü dostu.. Serdar, Peri'nin sırdaşı, dostu, abisi, kardeşi, sığınağı olmuştu bu sürede. Hatta bazen onların ilişkisini kıskanıyordum da tatlı tatlı.. ikisinin de birlikte mutlu olduğunu görmek beni de gülümsetiyordu.
"Hayatım anlıyorum.. ama ikisi de koca koca insanlar, bizim sözümüzü dinleyecek değiller"
"Serdar bana çok kırıldı. Ben sadece... Suna'yı sevmediğini düşünüyorum. Ki Suna da onu sevmiyo, eminim"
"Perim, nerden eminsin bu kadar? Belki seviyorlar gerçekten, ya da sevecekler zamanla.. bırak"
"Gökhan ikisini de gözünden tanıyorum ben.. Sen demiyor muydun Serdar birini sevse acaba demezsin, direkt anlaşılır diye, anlaşılıyo mu?" dediğinde duraksadım. Serdar'ın Suna'ya kör kütük aşık olmadığının farkındayım. Ama bu neden bizi bu kadar ilgilendiriyor onu anlamıyorum. Denerler, olmaz, ayrılırlar.. ikisi de yetişkin insanlar. Ki, ben de yakıştırdım, uygunlar da birbirlerine.. duraksamamı fırsat bilip Peri atladı lafa
"Hah! Sen de anlıyorsun işte, aşık maşık değil!" dediğinde gözlerimi devirdim.
"Peri.. bi sakinleş, gel bi kahve içelim hayatım otur şuraya. Sonra ben gider bi Serdarla konuşurum"
"Yok, şirkete geçeceğim ben. Zaten Duha arıyor şu PR ekibinden biri başka şirkete bilgi mi sızdırmış, bir şeyler olmuş.. gidip bakmam lazım" dediğinde kafa salladım. Belki kafasını işe verirse biraz olsun kendine gelirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PERİ
Teen Fictionİçinde kavganın, sevginin, aşkın, tutkunun, hırsın da yer alacağı kitabıma hoşgeldiniz. Hikayenin sonunun nasıl olacağını bilmemek beni yazarken hep heyecanlandırır. Beraber görelim. Peri, sizlere emanet. Ona iyi bakın💝 +18