Peri'den...
Hemen hemen bir hafta Lara'larda ve şirkette geçmişti. Lara, Kaan'ı kabullenmişti sonunda. Arada alıp seviyor, güzel sözler söylüyordu. İlk başta kabullenmediği zamanlar hiç yaşanmamış gibi davranıyordu. Bu sürede Gökhan beni çok şaşırtmıştı. Kaan'ın her şeyiyle ilgilendi. Hatta ilk banyosunu yaptırırken Lale teyzeye o yardım etti. Ondan sonraki günler Lale teyze Gökhan tek başına yıkadı ve giydirdi Kaan'ı. Yani biz de hep etrafındaydık ama zıbın ve bez uzatmaktan öteye gidemedik.. bebiş de onu çok sevmiş, hiç kucağından inmek istemiyordu. Derken Lara yeteri kadar yardımcı olduğumuzu, bize mahcup olduğunu, artık herkesin kendi hayatına dönmesini istediğini söyledi. Yine sürekli yanına uğrayacak, onu hiç yalnız bırakmayacaktık ama kendi hayatımıza dönmüştük dünden itibaren. Sabah uyanıp herkes işine gitti. Akşam geçerken Gökhanla ikimiz Lara'lara uğradık, öyle eve geldik. Bu sabah da babamla Nevra annem uğramış. Takılarını takıp, hediyelerini verip çıkmışlar çok oturmadan.
Üstüme beyaz keten gömleğimle krem pantolonumu giydikten sonra saçlarımı arkadan tek balıksırtı ördüm. Havalar temmuzun sonuna geldiğimiz için aşırı sıcaktı. En ince ve en bunaltmayacak şekilde giyinmek doğruydu.
Şirkete geldiğimde odama çıkıp öğlene kadar kış koleksiyonunun tasarımlarıyla uğraştım. Bu sene farklı bir şeyler yapmak istiyordum. O yüzden bir tasarımın sadece ufak bi taşına bile saatlerce çalışıyordum. Boynumun ağrıdığını fark edip gevşemek için gerindiğim sırada kapı çaldı. Suna gelmişti.
"Rahatsız etmiyorum di mi?"
"Yok bebiş! Hoş geldin! Benim de kafam patlamak üzereydi."
"O zaman hiç burda içmeyelim kahvemizi gel sahilde oturalım" dediğinde ona hak verip çantamı toplayıp çıktım Suna'nın koluna girip. Sahilde denize bakan bi kafeye oturduğumuzda ben kahve söyledim, Suna da çay söylediğinde sohbetimiz başladı. Bi süre Kaan'ı, kendi çocukluğumuzu, ailelerimizi konuştuk. İkinci bardaklar geldiğinde
"Ee Suna, senin dönüş ne zaman? Yaz sonu diyordun, kararlı mısın?"
"Bilmiyorum ki Peri. Annem de iyice alıştı buraya. Ama orda da kurulu bi hayatımız var. Bahsetmiştim ya bu dönem yeni bi okula başlayacaktım Fransa'da. Eylül sonu başlıyor. Ona gitsem iyi olacaktı. Ama bilmiyorum.." dediğinde anladım anlamında kafa salladım. Aslında ben Serdar ne olacak anlamında sormuştum bu soruyu ama o, Serdarın adını bile geçirmedi. Aklıma geldiğinde koluna baktım, saati de takmamıştı. Serdar adına üzüldüm. Kimseyi hayatına almıyordu Serdar, Suna'yla denemek istemişti -bana rağmen, benim onca karşı çıkmama rağmen- ama Suna ona o kadar değer vermiyor gibiydi.. bu düşüncelerden beni sıyıran Suna oldu
"Haa ama sen bunları Serdar için sormuşsundur" dedi gülerek. İkiz olmak bambaşka bir şeydi! Şıp diye anladı valla.
"Yani onunla ilişkiniz ne olacak merak ediyorum. İkinizin de üzülmesini istemem" dedim masadaki elini tutarak.
"Yok yok. Üzülecek ne var. Bence Serdar benimle gelmeli ya" dediğinde anlamsız bakışlar attım. Serdar? Gökhanı, beni bırakıp, bilmediği bi ülkeye sadece Suna'yı tanıyarak gider miydi? Serdar ne kadar aşık olursa olsun, böyle bi şeyi kabul etmezdi bence. Etmemeliydi. Daha surların inşaatı yeni başlamıştı. Bırakıp gidemezdi.
"Serdar, gelmez ki seninle öyle bir anda" dedim şaşkınlıkla. Gözleri 'anlamadım' der gibi baktı. Açıklama gereği duydum
"Yani burda koşturduğu onlarca iş var. Neden bırakıp bilmediği bi ülkeye gelsin ki? Her şeyden önce Gökhan, Serdarı yollamaz"
"Aman Peri.. artık her iş uzaktan da hallediliyo. Bence gelmeli ya. Napıcak burda? Tamam istanbul çok güzel ama yaşanacak bi şehir değil. On kilometre yolu kırk dakikada geliyoruz" dedi aşağılayarak gülerek.
Ben her şeye rağmen İstanbul'u seviyordum. Bunda şirketin denize yakın olmasının payı büyüktür. Canım sıkıldıkça, babamın beni hep getirdiği bu sahile gelmek iyi gelir. Bi de tüm anılarım, sevdiklerim bu şehirde. Bırakıp nereye gidebilirim ki..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PERİ
أدب المراهقينİçinde kavganın, sevginin, aşkın, tutkunun, hırsın da yer alacağı kitabıma hoşgeldiniz. Hikayenin sonunun nasıl olacağını bilmemek beni yazarken hep heyecanlandırır. Beraber görelim. Peri, sizlere emanet. Ona iyi bakın💝 +18