Sevkiyat bittikten sonra Gökhan kamera kayıtlarını alıp evine döndü. Birkaç hafta Fikri'den ses çıkmamıştı. O arada Sena'nın evini yerleştirmişlerdi tamamen. Burak'a bir çocuk odası kurmuşlardı Peri ile birlikte. Beraber gezip, özenle seçmişlerdi odayı. Peri, yaz kreasyonunu çizdiği için şirkete pek uğramıyordu. Genelde evde, kafede, Laralarda, Gökhanda vakit geçiriyordu. O sırada Nevra ile Sezgin düğün hazırlıklarına başlamıştı... Peri, Gökhanla kahvaltı etmek istediği için sabah simit, poğaça ve kurabiye alıp Gökhana sürpriz yapmaya gitti. Eve geldiğinde Gökhanın onun için yaptırdığı anahtarla kapıyı açtı. Gökhan, salonda yoktu. Demek ki odasına çıkabilmişti gece. Peri, mutfağa geçip çay koydu, masayı hazırladı, aldıklarını ısıttı. Kahvaltılıkları almak için buzdolabını açtı, eğildiği sırada ensesinde silahın namlusunu hissetti.
Korkuyla donup kalınca
"Peri???" Dedi Gökhan silahı indirirken
"Hayatım napıyorsun burada sessiz sessiz?"
"Gökhan asıl sen napıyorsun? Evinin anahtarı sadece bende var, kim sana gelip kahvaltı hazırlayacak mutfakta? Silahla gelmek ne demek?"
"Hayatım ben tıkırtı gelince hırsız falan sanıp önlemimi aldım. Buzdolabı açılınca mutfağa daldım hemen, senmişsin"
"Sabah sabah hevesim kursağımda kaldı"
"Tamam, özür dilerim haklısın" dedi Gökhan silahı tezgaha bırakıp Peri'yi göğsüne bastırırken.
"Hadi sen geç. Ben çayları doldurayım"
Peri, hiç tepki vermeden masaya doğru yürüdü. Gökhan, Peri çıktıktan sonra iki elini tezgaha dayayıp sıkıntıyla ofladı.. o Fikri geldi, Fikrinin adamlarından biri geldi sanmıştı. Her an tetikte yaşaması Peri'yi korkutuyordu. Bunları düşünürken "kahvaltılık tepsisini de getir" diyen Peri'nin sesiyle kendine geldi. Çayları doldurdu, tepsiyi de alıp masaya geçti.
"Tekrar özür dilerim hayatım. Müthiş soframıza öyle bir başlangıç yapmak istemezdim"
"Tamam yaşanmamış sayalım. "
"Bu ziyaretini neye borçluyum?"
"Hiçç seninle kahvaltı etmek istedim. Babamla Nevra teyze çok erken çıktı. Nikah işlemlerini başlatmaya gittiler"
"Aaa öyle mi, Allah tamamına erdirsin inşallah."
"Umarım" dedi Peri çayına şeker atarken.
"Ama bu ziyaretin sebebi daha farklı gibi"
"Aklımı mı okuyorsun sen?"
"Eh biraz vardır öyle becerilerim. Dökül bakalım Perikızı. Bu arada şu poğaçalar harikaymış"
"Kurabiyeyi de dene." Dediğinde Gökhan ağzına bir kurabiye attı. Kendinden geçmiş gibi kafasını bir o yana bi bu yana sallarken bi eliyle de Peri'ye anlat işareti yapıyordu.
"Gökhan, biz babama söyleyecek miyiz?" Dediğinde Gökhan duraksayıp ağzındakini yuttu. Çayından bir yudum alıp arkasına yaslandı
"Peri, tabiki söyleyeceğiz. Ama ben Sezgin babamın vereceği tepkiden korkuyorum. Birimiz oğlu gibi büyüttüğü çocuk biri kendi çocuğu.. ne der sence?"
"Eninde sonunda öğrenmeyecek mi? Ne değişecek, birimizi evlatlıktan mı reddececek, onu mu beklicez?"
"Hayır Peri.. uygun zamanı beklemek istedim sadece"
Peri'nin yüzü asıldı. Derdi Gökhanla ilişkisini bi resmiyete dökmek değildi. Sadece evden çıkarken Gökhanla buluşacağız bile diyemiyordu. Telefonda konuşurken, mesajlaşırken Gökhan olduğunu söyleyemiyordu. Sürekli bi yalan bulmak zorunda kalıyordu. Peri, Gökhana cevap vermedi. Kahvaltısını etmeye devam etti
Gökhan yerinden kalkıp Peri'nin yanına gitti. Sandalyesinin önünde diz çöküp kafasını Peri'nin dizlerine koydu
"Peri, hayatım yapma böyle. Asma yüzünü."
"Tamam, sorun yok"
"Peri, ben sadece iyileştikten sonra babanla konuşma taraftarıyım. Başımdaki belaları da savmak istiyorum. Çünkü baban öğrenirse hiç iyi şeyler olmaz bunları. O adamları etrafımda görünce beni uyarmıştı"
"Neden dinlemedin?"
"Bir kere bulaşmıştım. Hem.. çok şey vaad ettiler Peri. Sence bu evi, arabayı, o kanaldaki konumumu, özel uçak kiralayacak parayı, pulu nasıl kazandım?"
"Böyle mi kazanman gerekiyordu Gökhan?"
"Hayatım, bu herifler kimsesiz çocukları seçer böyle işleri için. Sen de vaatlerinden etkilenir kabul edersin. Ben kanala stajyer olarak girdiğimde, bana gelip seni bu kanalın sahibi yapacağız. Ama bizim adamımız ol dediler. Sen benim durumumda kabul etmez miydin?"
"Babama gelirdim"
"Gelmezdin Peri. Böyle bir yolla da olsa kendin başarmak isterdin"
"Keşke o adamların iyi şekile lanse edilmesine izin vermeseydin kanalında. Gökhan uyuşturucu ticaretinin kralına canlı yayın yaptırmışsın kanalda. Bi de kendini öyle bi anlatıyor ki, sanki uyuşturucu değil ekmek, süt, yumurta satıyor. Masum"
"Oldu, olması gerekiyordu."
Peri, o adamlardan herhangi birinin kanala çıkmasına bile böyle tepkiler veriyorsa, Gökhanın direkt onlardan olduğunu öğrenince onu elleriyle boğardı herhalde.
"Babana söyleyeceğiz. Korkma kız alıcam seni"
"Siktir git Gökhan. Ben alırım seni canım isterse"
"Tamam öyle de olur" dedi Gökhan Peri'yi öperken.
Sonra yerine dönüp kahvaltısına devam etti. Peri, babasının düğün hazırlıklarından bahsetti, Gökhan Sena'nın işe alışma sürecini anlattı. Az önceki tatsızlıklar hiç yaşanmamış gibi sohbet ettiler. Sonra birlikte masayı toplayıp işe gitmek için evden çıktılar.
Peri, ofise girdiğinde Mine şirkette olan biteni özet geçti. Kış kreasyonunun satışlarını, kârını, tebrikleri mail olarak attığını söyledi. Mine'ye teşekkür edip odasına geçtiğinde masada bir kutu gördü. İçinden kar küresi çıktı. Kürenin İçinde birbirine sarılmış bir çift, arkada ahşap bir ev, ağaçlar vardı. Altındaki düğmeye basınca müzik çalıyordu. Yanında bulduğu notu aldı hemen eline
"Birlikte ama ayrı geçirdiğimiz ilk yılbaşıydı ve sana hediyeni veremedim. Biraz geç oldu, farkındayım. Umarım beğenirsin Perikızı"
Peri çok mutlu oldu hediyeye. Böyle şeyler başkası alınca güzel oluyordu işte. Kendiniz isteseniz on tane alabilirsiniz kar küresi, çiçek, anlamlı takılar.. ama sevdiğiniz birinden gelmesi hediyenin değerini yüz katına katlıyor. Hemen telefon açıp Gökhana teşekkür etti. Gökhan, Peri'nin hediyeyi sevmesine çok mutlu oldu. Hep hayaliydi, onunla ahşap bahçeli bir evleri olacaktı, evin önünde çocukları oynayacaktı. Peri ve Gökhan da onları izleyecekti birbirlerine sarılıp.. bu Gökhanın, Peri'yi üç sene önce gördüğü anda aklına düşen bir hayaldi. Ve gerçekleştirmek için her şeyi yapardı..
.
Akşam olduğunda Peri, otoparka inmişti. Tam arabasına bineceği sırada arkasında birinin varlığını hissetti. Tam döneceği sırada bir el, Peri'nin ağzını kapattı. Ve sonra Peri bayıldı. Bayıltmışlardı Peri'yi. Adam, Peri'nin elinden anahtarı alıp arabanın arkasına yatırdı Peri'yi. Sonra şoför koltuğuna oturup çıktı otoparktan.
.
Peri, kendine geldiğinde depo gibi bir yerdeydi. Sandalyeye bağlıydı.Başında bir adam bekliyordu takım elbiseli. Yine Gökhan'ın o adamlarından biri olduğunu düşündü.
"Kimsiniz siz? Nerdeyim ben?" Diye sordu zorlukla. Adam sesini çıkarmadı.
"Ne istiyorsunuz benden? Bak babam ya da Gökhan beni senin kaçırdığını öğrenirse seni ölmek için yalvartırlar"
Adam yine cevap vermedi. Bi gülümseme belirdi dudağının kenarında.
"Gökhan'ın düşmanı mısınız? Konuşsana be!!" diye tekrar bağırdı Peri.
Daha sonra kapıda bir hareketlilik hissetti. Kapıya döndüğünde Gökhanı gördü. Onun da elleri bağlıydı.
Ayağa kalkmak istedi, ama ipler onu tutuyordu. "Gökhan... Gökhan ne oluyor kim bunlar?"
"Sakin ol hayatım. Bilmiyorum. Ama korkma nolur. Sana bir şey yapamazlar"
Gökhanı da Peri'nin yanına bir sandalye çekip oturttular. Onu da bağladılar sandalyeye. Sonra ikisini de bırakıp çıktı adamlar.
Peri korkuyla Gökhana döndü.
"Eğer bu da senin yüzündense yemin ederim seni kendi elimle vururum artık"
"Hayatım haklısın. Nolur sakin ol korkma. Ne olduğunu anlamadım. Arabaya binerken biri bayılttı beni. Tam kanaldan çıktım. Serdarı arıyordum. Sonrası bura işte"
"Beni de öyle bayılttılar."
"Bu, Abi'nin stili değil. Yapmaz"
"Kimin stili sen söyle. Bu işlerden burnumuzu kurtaramıyoruz senin yüzünden. Allah aşkına söyle başka hangi belalının stili?"
"Peri lütfen hayatım tamam. Bunu yapanı var yaaa..." derken kapı açıldı

ŞİMDİ OKUDUĞUN
PERİ
Teen Fictionİçinde kavganın, sevginin, aşkın, tutkunun, hırsın da yer alacağı kitabıma hoşgeldiniz. Hikayenin sonunun nasıl olacağını bilmemek beni yazarken hep heyecanlandırır. Beraber görelim. Peri, sizlere emanet. Ona iyi bakın💝 +18