Sabah uyandığımda Cihan'ın evindeydim. Baş ağrısıyla uyandığım için hemen aşağı inip ilaç aramaya başladım. Cihan'ın burdaki evine birkaç kez gelmiştim. Çünkü o zaten ülkede bu kadar kalmıyordu normalde. Birkaç hafta kaldığında da ya dışarıda bir yerlerdeydik ya bizde ya Haldun Amcalarda.. bu evine daha alışamadım hiç. Mutfak dolaplarını karıştırırken
"Ne arıyorsun Perikızı?" sorusuyla arkamı döndüm.
"Cico ağrı kesici yok mu ya?"
"Bi bakayım" dedi dolapları karıştırmaya başlarken.
"Yok Perikızı ben alıp geleyim mi?"
"Yok abi ya, kahve içeriz, geçer. Yapıyım ben"
"Yap bakalım. Ben de üstümü değişeyim"
"Aman prensim durma pijamanla. Git giy grand tuvaletini" dedim alayla.
Suratını büzdü odasına giderken. Ben de kahveleri koydum. Birkaç dakika sonra Cihan mutfağa geldi.
"Makinede neden yapmadın?"
"Ay çalıştıramadım ben onu" dediğimde güldü.
"Babama ne dedin Cico?"
"Biraz kafası dağılsın, benimle dedim. Zaten son zamanlarda evden çıkmadığın için sorun etmedi"
"Hmm anladım. Cihan, bana akıl verecek misin?"
"Kelin merhemi olsa başına sürmez mi sence de?"
"Leyla mı? Cidden ne yaptınız siz, konuştunuz mu?"
Kahveyi sehpaya bıraktığında sırtını dikleştirip arkaya yaslandı.
"Biz yapamayız Peri ya. Başkalarını sevdik, başkalarıyla seviştik. Onlara hediyeler aldık, onlarla üzüldük/güldük, eller tuttuk, o insanlarla koyduk başımızı yastığa, başkalarıyla acıktık, başkalarına doyduk.. buradan birbirimize dönemeyiz artık"
"Cihan saçmalama. Siz çok küçükken başlayıp bitirdiniz ilişkinizi abicim. Elbette sonradan hayatınıza bir sürü kişi girdi. Bu çok normal. Birbirinizi bekleyecek haliniz yoktu ya!"
"Peri bekleseydik demiyorum zaten. Ama bizden olmaz. Çok savrulduk. Şimdi o altı sene okuduğu hâlâ emek verdiği işini bırakıp benimle yurt dışına mı gelecek, yoksa ben senelerdir kendimi paraladığım işimi bırakıp onun için buraya mı dönücem?"
"Doğru diyorsun"
"Beni boşver, sen ne hissettiğini söyle bana"
"Cico,ben Gökhanı çok kırdım. Bile isteye, gözümü bile kırpmadan"
"Peri? Seviyor musun?"
"Bilmiyorum abi. Seviyorum sanıyordum"
"Sanıyordum derken?"
"Sevsem bu kadar rahat kırabilir miydim bilmiyorum.." dediğimde kapı çaldı. "Birini mi bekliyordun?" diye sorduğumda kafasını iki yana salladı. Kapıyı açmaya gittiğinde arkasından baktım kim gelmis diye. Serdardı... kapıya doğru yürüdüm.
"Peri, lütfen biraz konuşalım mı? Lütfen" dedi gerçekten kötü görünüyordu.
"Serdar.." dedim kafamı sıkıntıyla geriye doğru atarak. Lafımı kesti.
"Peri! Lütfen. 5 dakika. Kapıda da dinlesen olur beni"
"Off tamam. Üstümü değişip geleyim, ağrı kesici almam lazım zaten başım çatlıyor. Çıkalım"
"Tamam. Bekliyorum" dediğinde Cihan onu içeri buyur etmişti. Odaya geçip üstümdeki Cihanın pijamalarinı çıkardım. Bu lacivertli ve çarşaf gibi olan pijamanın içinde kaybolmuştum. Dünkü kıyafetlerimi üstüme geri giydim, saçlarımı gergin bir at kuyruğu yapıp odadan çıktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PERİ
Teen Fictionİçinde kavganın, sevginin, aşkın, tutkunun, hırsın da yer alacağı kitabıma hoşgeldiniz. Hikayenin sonunun nasıl olacağını bilmemek beni yazarken hep heyecanlandırır. Beraber görelim. Peri, sizlere emanet. Ona iyi bakın💝 +18