At çiftliğine geldiklerinde Gökhan'ın arkadaşı ve arkadaşının eşi onları kapıda karşılamıştı. Arabadan indiklerinde Gökhanın arkadaşı Selim
"Gözümüz yollarda kaldı. Çayı ikinciye demlettim. Hoşgeldiniz" dedi Gökhana sarıldı. Periyle de tokalaştı. Eşi ise Selimin ardından "evet, saat kaç oldu, hoşgeldiniz" diyip Gökhan'a samimi şekilde sarıldı. Peri'ye dönüp tekrar "sen de hoşgeldin canım" dedi yalandan gülümsemeyle. Peri, ilk başta önyargılı davranmayı sevmezdi insanlara ama bu kadını sevmemişti. Sevda; sarıya boyadığı saçları, silikon dudakları, bir at çiftliği için abartılı makyajıyla çok saçma görünüyordu. Üstündeki leopar desenli montu hiç hesaba katmıyordu bile Peri. Peri'nin aksine çok rüküş görünüyordu. Gökhan, at çiftliği dediği için Peri eşofman takımı giyip gelmişti, Gökhan da aynı şekilde. Bi süre merhabalaşma sürerken Selim "e hadi oturalım kahvaltıya" diyip önden yürümeye başladı. Sevda ise Gökhanın koluna girip "gel Gökhan bu taraftan, bak şurda atlar var şu tarafta da tavuklar......" diye konuşarak Gökhanla yürüyordu. Peri ise arkalarında kalmıştı. Bu durumdan Gökhan da rahatsız oldu, birkaç kez kolunu çekmeye çalıştı kahvaltıya gidene kadar ancak Sevda bunu anlamamış gibi devam ediyordu. Sofraya geldiklerinde Gökhan Selim'in yanındaki sandalyeye oturdu. Sevda da Gökhanın bir yanındaki sandalyeyi çekti. Çektiği sandalyeye Peri oturup 'teşekkür ederim Sevda abla. Çok naziksin' dedi aynı onunki gibi sahte bir gülümsemeyle. Gökhan, Peri'nin kıskandığını anlayıp masanın üzerindeki elini tuttu. Selim'in ise hiçbir şey umrunda değildi. Sucuklar pişti mi, yol açık mıydı, bugün yağmur var mı gibi sorular vardı gündeminde. Gökhan ve Peri de yemeklerini yiyip arada sohbete dahil oluyordu. Biraz zaman geçince Sevda, önündeki reçeli kızarmış ekmeğe sürüp "ayy Gökhancım bunu denedin miiii" diye sordu o tiki sesiyle. Ekmeği Gökhan'a uzattı. Gökhan ekmeği alıp "sağol Sevda, ben sevmem böyle tatlı şeyler pek. Benim tek sevdiğim tatlı sevgilim" diyip Periyi öptü. Ekmeği Selim'in tabağına bıraktı. Peri, Gökhanın bu hareketiyle biraz olsun rahatlamıştı. Sevda'nın göz hapsi üstlerinden çekilmişti. Kahvaltıdan sonra Selim "Gökhancım, Periyi alıp atlara bakmaya gitsenize. Gezdir çiftliği kıza, eminim beğenecektir" dedi. Sevda "ay evet hadi gezip tanıtalım çiftliğimizi" diyince, Selim "ya hu bırak, iki sevgili beraber gezsin. Sen otur bir çay daha içeriz" diyip ayaklanan Sevdayı kolundan tuttu. Gökhan, ayağa kalkıp Peri'nin sandalyesini çekti. Peri, Gökhan'ın koluna girdi. Montlarını giyip kış bahçesinden çıktılar. Bir süre hiç konuşmadan yürüdüler. Atların yanına geldiler. Bir tane sütlü kahve at, burnunu Peri'ye doğru uzattı hemen sevmesi için. Peri, atı büyük bir hayranlıkla seviyordu. Gökhan da onu izliyordu. Sessizliği bozan Gökhan oldu
"Küs müyüz?""Hayır"
"Sen, Sevdaya mı takıldın? Aman Peri, çatlak o biraz"
"Anladık onu. Takılmadım zaten"
"Ee ne o zaman?"
"Bir şey yok, üşüdüm ben geri dönelim mi? Çok da durmayalım, babam evde bekler"
"Tamam, olur" dedi Gökhan anlayışla. Peri'yi çekip tek koluyla sarıldı, saçlarından öptü. Geldikleri yolu adımladılar tekrar.
"Aa erken döndünüz" dedi Selim.
"Peri üşüdü. Biz de çok durmadık"
Sevda lafa atladı. "Eh madem gel biz senle kahve yapalım Peri"
"Olur Sevda Abla" dedi Peri. Abla lafını üstüne basa basa söylüyordu, normalde yeni tanıştığı kişilere siz diye hitap ederdi ama Sevdayı pek layık göremedi bu sıfata. Sevda da bozuluyordu abla denmesine. Bu tiplerin neye bozulup bozulmadığını bilirdi Peri. Çevresinde en az 50 tane vardı onlardan. Gökhanla Selim bahçede sohbet ederken Periyle Sevda mutfağa geçti. Sevda, mutfaktakilere 4 orta kahve, yanına da 3 tabak tatlılardan hazırlanmasını söyledi. Peri, madem çalışanlar hazırlayacaktı biz neden geldik diye düşünürken Sevda konuşmaya başladı "kendime tatlı koydurmuyorum. Kilo yapıyor biliyorsun. Bu formu öyle sürekli korumak zor. Tatlım, bence sen de iptal ettir tatlını. Birkaç kilo fazlan var gibi" Peri, zayıfca bir kızdı. Fazlası olmadığını biliyordu. O da sağlıklı beslenen, arada kaçamaklar yapan biriydi sadece. Gülümsedi bu saçma eleştiriye karşı "ben gencim ya, yakıyorum. Ama bence de sen dikkat etmelisin Sevda abla" dedi. Sevda'nın sahte gülümsemesi soldu. Ne diyeceğini bilemedi. Sonra "bu arada Gökhanla aranızda kaç yaş var sizin? Kardeşi gibi duruyorsun biraz sanki. Tatlım beni kötü algılama, sadece merak ettim."
"12" dedi Peri. Sevda büyük bir mimik yaptı, sanki ilk kez böyle bir yaş farkı duyuyor gibi. "Hmm anladım tatlım olsun. Gökhan babacandır bir de. Abin gibi davranıyordur"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PERİ
Teen Fictionİçinde kavganın, sevginin, aşkın, tutkunun, hırsın da yer alacağı kitabıma hoşgeldiniz. Hikayenin sonunun nasıl olacağını bilmemek beni yazarken hep heyecanlandırır. Beraber görelim. Peri, sizlere emanet. Ona iyi bakın💝 +18