Peri'den...
"Ne diyorsun sen Peri? Kafayı mı yedin? Her şey hazır!" diye bağırdı Lara. Ben ağlamaktan cevap veremediğim için devam etti "kızım senin yarın öğlen nikahın var biliyorsun di mi? Ne demek vazgeçmek! Pericim bence senin kafan karışmış, gerginsin, yorgunsun... o yüzden böyle düşünüyorsun. Saçmalama"
"Lara... ben vazgeçtim. Yapamam. İstemiyomuşum..."
"Peri seni şimdi döverim bak! Kızım ben sana en başında da demedim mi bak emin misin, istiyor musun diye sormadık mı?"
"Lara.." diyip kafamı ellerimin arasına aldığımda yanıma gelip sarıldı. Ağlıyordum..
"Kuzum seni anlıyorum. Ama Gökhanla bu aralar sürekli kavga etmenizin nedeni ikinizin de gergin olması. Şu evreler geçsin, eski halinize döneceksiniz" dedi sırtımı sıvazlarken
"Eski halimize de dönmek istemiyorum.. ben Gökhana söyledim, biz aşık değiliz dedim, evlenmek için acele etmeyelim, duygularımızdan emin olalım dedim!"
"Pericim senin böyle hissetmen normal. Ama geçici bir duygu. Bak sen şimdi evine git, babanlar seni bekliyor. Bi güzel yemeğinizi yiyin, birlikte oturun. Yarın sabah ben de erkenden geleceğim tamam mı? Kuaför size gelmeden ben sizde olurum. Birlikte hazırlanırız. Tamam mı bebeğim?"
"İyi ki varsın Lara" dedim sarılırken
"Sen de iyi ki varsın birtanem. Sil o düşünceleri kafandan. Sen yoruldun o yüzden böyle hissediyorsun. Bir de birkaç güne Serdar da gidecek, ona da üzüldün.. "
"Üzüldüm.."
"Tamam hadi takma bunları kafana. Sen yarınki nikahını düşün"
.
.
.
Lara'dan çıkıp eve geldiğimde babamla annem de duygusal bi şekilde karşıladılar beni. Üçümüz birlikte yemeğimizi yedik, çayımızı içtik. Sohbetler ettik. Saat gece yarısı olduğunda babam elinde bi şarap şişesiyle geldi."Bunu yirmi sene önce bi arkadaşım hediye etmişti. Kızımın evliliği şerefine" diyip kadehleri doldurdu. Babam, benim kararımdan vazgeçmeyeceğimi bildiği için üstelememişti o akşam yemeğinden sonra. Bunda Nevra annemin de payı büyüktü. Babamı evliliğime karşı yumuşatmıştı. Herkes bu işi kabullenene kadar inat etmiştim belki de... şimdi ise bir 'vazgeç' sözüne vazgeçecek kadar kararsızdım. Herkesi haklı çıkarmak istemiyordum. Bana tüm arkadaşlarım, annem, babam, Serdar 'emin misin?' diye sormuş, ben de evet demiştim. Değildim..
.
.
.
Serdar'dan..."Günaydın damat bey" dedim kapıyı açan abime.
"Günaydın. Serdar gelin arabası hazır mı?" dedi içeri yürürken. Ben de arkasından eve girdim
"Süslettim ya dün, kapının önünde"
"Haa bakmadım. Çay demledim, veriyim bi bardak"
"Abi sen nikah sabahın kalkıp çay mı demledin?"
"Napcam oğlum, dün berbere gittim, banyo yaptım, bi smokini giyip iki yan evden Peri'yi alıcam sadece"
"Peri'nin yanına gitseydin bari. Ben şimdi Suna'yı oraya bıraktım da, baktım sen yoksun. Dedim gidip bi bakıyım şuna"
"İyi yaptın. Neyse iç çayını da geçeriz oraya. Sezgin Bey'in o müthiş, umursamaz bakışları eşliğinde otururuz.." dedi çayımı uzatırken. Çayı alıp salona yürürken
"Senin şu Sezgin amcayla olan savaşına akıl erdiremiyorum. Adam sana evini açmış, imkan sağlamış.. sen onunla güç yarıştırıyorsun, hem de bunu Peri'yi kendi tarafına çekerek yapıyorsun. Sana yakışıyor mu?"

ŞİMDİ OKUDUĞUN
PERİ
Roman pour Adolescentsİçinde kavganın, sevginin, aşkın, tutkunun, hırsın da yer alacağı kitabıma hoşgeldiniz. Hikayenin sonunun nasıl olacağını bilmemek beni yazarken hep heyecanlandırır. Beraber görelim. Peri, sizlere emanet. Ona iyi bakın💝 +18