Kahraman'dan
"Ustam günaydın" diyerek giriş yaptı dükkana. Bana adının hakkını veriyorsun demişti ama kendisiydi asıl adının hakkını veren. Dükkana melek inse ancak bu kadar gözlerim kamaşırdı."Günaydın Peri Hanım. Araba hazır. Sıfır, yeni alınmış gibi yaptım valla. Bi sorun olursa arkasındayım" dedim anahtarı eline bırakırken.
"Eline sağlık. Ben kendi arabamı da getirdim. Bi sorunu yok ama yazlık lastikler takılacak."
"O uzun sürmez. Bekle istersen"
"Yok. Ben sonra gelip alırım. Kahraman ben aslında buraya seni akşama bize çağırmak için geldim"
"Size? Niçin?"
"Çok sevdiğim bi arkadaşımın doğum günü. Hep beraber olacağız. Sen de gel. Kahve ısmarlamama izin vermedin, çay ısmarlayamadım. E gel bari evimde ağırlayayım seni"
"Bu sefer siteden geçirirler mi dersin?" dedim gülerek.
"İsmini söylerim güvenliğe. Geçirirler" dedi gözünün önüne gelen saçı kulağının ardına sıkıştırırken.
"O zaman ben gideyim. Evde hazırlık var. Akşam bekliyorum. Eline sağlık tekrar. Ha bu da benim arabanın anahtarı" diyip cebinden uzattı.
"Tamamdır prenses. Hallederim onu da"
"Prenses ne ya? Kroluk mu var sende?"
"Allah Allah ne alakası varmış bunun krolukla?"
Omuz silkip güldü.
"Hadi kolay gelsin sana. Faturayı şirkete atar mısın ne kadar tuttuysa ordan ödenecek"
"Saçmalama Peri. Ne tutması?"
"Kahraman lütfen, ben seni tanıdığım için buraya gelmek istedim. Sakın öyle benden olsun falan deme bak bi daha asla gelemem. Zaten ben değil, şirket ödeyecek. Oraya yolla"
"Babanınkini de mi şirket ödeyecek?" dediğimde gözlerini kaçırdı. Sanırım parayı ödemek için öyle söylüyordu da, ben Periden para alamazdım. Şu an böyle bir konu konuşuyor olmamız bile saçmaydı hatta.
"O araba da benim üstüme. Ödeyecek evet. Yolla lütfen. Bi daha gelmem bak" dedi işaret parmağını bana doğru uzatıp tehdit eder gibi. Güldüm
"Tamam yollarım. Sen hep gel ama. Yani Allah kaza bela vermesin de. Sen uğra arada"
"Gelirim. Hadi öptüm. Görüşürüz" diyip arabaya atladı çıktı dükkandan.
Öptüm? Öptüm? Kahraman kendine gel. Heyy Kahraman..."Oğlum bana bi su getirin. Bi de hanımefendinin getirdiği arabayı içeri alın" diye bağırdım çocuklara... Öptün, beni?
Peri'den
Babamın arabasını alıp eve geldiğimde Lara ve Eylem çoktan gelmişti. Kapıyı Eylem açtı.
"Nerdesin Peri ya, saat kaç oldu? Poğaçaları neli yapıcaz?"
"Dur bi dur. Napıyım araba sanayide kaldı. Biraz peynirli biraz sade yapalım"
Lara lafa atladı
"Benim canım zeytinli çekti" dediğinde güldüm
"Tamam sana da zeytinli yaparız. Bebiş öyle istediyse öyle olur" dedim elimi karnına koyup.
"Siz Ayşe ablayla poğaçaları yapın. Ben de pastayı" dedim ellerimi iki yana açarak.
"Yuh pastayı sen mi yapıcaksın?" diye sordu Eylem şaşkınlıkla.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PERİ
Novela Juvenilİçinde kavganın, sevginin, aşkın, tutkunun, hırsın da yer alacağı kitabıma hoşgeldiniz. Hikayenin sonunun nasıl olacağını bilmemek beni yazarken hep heyecanlandırır. Beraber görelim. Peri, sizlere emanet. Ona iyi bakın💝 +18