Peri'den...
Aldığım haberle ne yapacağımı bilemeyip arabada saatlerce ağladım. Gökhan da Serdar da birçok kez aradı açmadım. Biraz kendimi toparladığımda arabayı çalıştırıp eve doğru gitmeye başladım. Yolu çocukluğumdan beri ezbere biliyor olmasam şu durumda asla gidemezdim. Beynim otomatik götürdü eve kadar. Kapıyı anahtarla açmaya çalışıyordum ki Gökhan açtı.
"Hoşgeldin hayatımmm.. sana müthiş bir menü hazırladım. Geçen canın ciğer çekmişti, ciğer yaptım. Pilav yaptım sevdiğin gibi iri taneli. Gel gel üstünü çıkar" diyip içeri geçti. Gül ablaya erken çıkmasını söylemiş, yemekleri kendi hazırlamış. Güzel bi masa kurmuştu. Ancak hiç o modda değildim
"Gökhan benim sana bi şey söylemem gerekiyor" dedim içeri geçerken. Bebeği istemediğimi söyleyecektim. Aldırmak için baba imzası gerekmeseydi belki de çoktan aldırmıştım. Duygusal bi bağ kurmak istemiyordum. Annelik iç güdüsüne girmekten kaçıyordum.. zaten bilmediğim bi duyguyu hissedemezdim diye düşündüm.
"Söyle birtanem.. aaaa Peri pilav!" diyip koştu mutfağa. Bi süredir bana extra iyi davranıyordu. Ben ne yaparsam yapayım alttan alıyor, üstüme titriyordu. Tartışmaktan kaçıyordu. Sadece sevişmiyordu benimle. Sanki hissetmiş gibi bebeği, kaçıyordu.
"Hah yanmamış, sen bi şey mi söyleyecektin karııımmm" dedi tatlılık yaparak. Gözlerimi devirdim. Yüz ifademden ağladığımı anlamamış mıydı yani?
"Gökhan, öncelikle bi sakin ol. Sana bi haberim var" dedim koltuğa otururken.
"Peri? Düşündüğüm şey mi? Peri? Peri hamile misin???" diye bağırdı gözlerini kocaman açıp sevinç çığlıkları atarak. Üzüntüyle kafa salladım. Gelip beni kucağına alıp salonda birkaç tur çevirdi.
"Periiiii! Periiiii harika bi haber bu! Perim seni çok seviyorum aşkım. Muhteşem bi baba olacağım göreceksin. Seni de, çocuğumuzu da asla üzmeyeceğim. Seni çok seviyorum Peri" diye sevinç gözyaşlarıyla konuşuyordu ellerimi öpüp karnımı okşarken.
"Serdarı aramam lazım! Amca olduğunu söylemem lazım" dedi heyecanla telefonu ararken.
"Gökhan, Gökhan hayır durur musun bi daha karar..." derken
"Alooo! Serdaaaaar! Amca oluyorsun oğlum. Baba oluyorum lan. Serdar duydun muuuuu? Dur hoparlöre alayım Peri de duysunnn" diye sevinçle bağırdı telefonda. Serdardan bi süre ses gelmedi. Benim ise ağlamam dışında sesim çıkmıyordu.
"Te- tebrik.." diyip sustu Serdar. Zorlukla konuşuyordu. Yutkundu "ederim abi" diye devam etti.
"Eyvallah kardeşim. Yeğnini görmeye gel Serdar. Amcasız büyümesin evladım. Darısı başına oğlum. Hadi biz şimdi kutlayalım bunu. Seni de tutmıyım, Allah'a emanet ol"
"Siz de" diyip kapattılar telefonu. Gökhan bana döndüğünde ancak anlamıştı sanırım gözyaşlarımın mutluluktan olmadığını. Anlamsız bi ifadeyle yüzüme baktı
"Peri? Sen bu duruma sevinmedin mi?"
Sinirle ayağa kalktım kucağımdaki kırlenti yere fırlatarak.
"Sevinmiş gibi mi duruyorum Gökhan! Sevinmiş miyim sence? Ben hazır değilim dedikçe her şey üstüme geliyor! Hazır değildim ben! Ne bi evliliğe ne bi Bebeğe.... istemiyorum Gökhan" diye bağırdım ağlayarak. Sakinliğini koruyarak yanıma geldi, kafamdan tutup beni göğsüne bastırdı. Ağlayarak göğsünde duruyordum, kafamın tepesine öpücük bıraktı saçlarımı okşarken. Hıçkırıklarla ağlamam devam ediyordu. Sanırım kıyamamıştı böyle ağlamama. Senden kıymetli değil hiçbir şey, öyle istiyorsan öyle olsun demesini bekliyordum. Sustu bir süre.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PERİ
Novela Juvenilİçinde kavganın, sevginin, aşkın, tutkunun, hırsın da yer alacağı kitabıma hoşgeldiniz. Hikayenin sonunun nasıl olacağını bilmemek beni yazarken hep heyecanlandırır. Beraber görelim. Peri, sizlere emanet. Ona iyi bakın💝 +18