Gökhan'dan...
Sabah uyandığımda Peri'yi yanımda görmeye çok alışmıştım. Şimdi elim yan tarafa gittiğinde bi boşluk hissi olunca canım sıkıldı... evet belki bu evlilik işini inada bindirmiştim ama Peri'yi gerçekten sevdiğimi biliyordum. Peri benim Perikızımdı, güzel yüzlüm, tatlı dillim... her şeyimdi! Telefonu elime alıp onu uyandırmak istedim. Birkaç defa çaldıktan sonra açtı
"Gökhan? Günaydın aşkım"
"Günaydın Perim. Sesinden anlaşıldığı üzere çoktan uyanmışsın" dedim gülerek
"Eveeet! Babam sabah kahvaltıya krep istedi. Onu yapmak için biraz erken uyandım. Sen de gelsene daha yeni döküyorum tavaya krepleri" dedi heyecanla. Sezgin babamla karşılaşmaktan kaçıyordum. Bir sonraki karşılaşmamızın evlilik kararımızı açıklayacağımız gün olmasını istiyordum..
"Yok hayatım kanala geçmem lazım benim. Zaten hiç keyfim yok sensiz uyuyup uyanmak cehennemden farksız"
"Oyy kocabebek misin acaba sen? Kaan bile Lara'ya bu kadar bağımlı değildir" dedi gülerek
"Bilmiyorum artık kim kime bağımlı ne kadar. Ben sevgilimi bu gece yatağımda, yamacımda istiyorum Peri Kazanır!"
"Ayy krep yanıyor. Ararım ben seni. Hatta uğrarım bugün işim yok çok. Öptüm sevgilim" diyip cevap vermemi beklemeden kapadı... yukarı çıkıp üstüme beyaz gömlek altıma jean giydikten sonra, koyu kahve saçlarımı spreyleyip evden çıktım. Normalde birkaç sabahtır Periyle müzik dinleyerek, birbirimizi öperek hazırlanıyorduk. Bomboş hazırlanmak keyfimi iyice kaçırdı. Kanala geldiğimde Serdar daha gelmemişti. Odama geçip bilgisayardan birkaç evrak işi hallettim. Kapı açılınca içeri Serdar girdi.
"Erkencisin abi" dedi otururken
"Ya Peri yoktu ya dün gece. Zaten hiç uyuyamadım. Sabah da uyandım ev boğdu beni boğdu! Hazırlandım çıktım işte" dedim memnuniyetsizce.
"Anladım. Kahvaltı da yapmamışsındır. Edelim mi birlikte? Börek aldırayım çocuklara"
"Kahvaltı mekanlarımız orda öylece duruyo biz kanal köşelerinde börek-simit tıkınıyoruz" dedim telefondan asistanlardan birine ulaşmaya çalışan Serdara. Güldü
"Öyle deme, çay da var" dediğinde ben de güldüm. On beş dakika sonra Börek ve çaylar gelmişti.
"Abi bugün şu surlara gidelim diyorum. Temel atılmış. Gidip bakalım doğru yerde mi, doğru büyüklükte mi...?"
"Gidelim. Peri gelebilirim belki dedi bi haberleşelim. O geldikten sonra çıkarız"
"Olur" dedi çayından içerken. Kahvaltımızı ettikten sonra odasına geçti. Öğlen iki departmanla toplantımız vardı. Oralarda neler konuşacağımızı kararlaştırmak için rapor hazırlamaya başladık. Bir raporu ben bir raporu Serdar hazırlayacaktı. Son güne bırakmışız, birimizin iki tane hazırlaması mümkün durmuyordu. Raporu bitirdiğimde kapımın tıklatılmasıyla "gel" diye bağırdım.
"Müsait misiniz Gökhan Beyyyy?" diye girdi Perikızım içeri.
"Gel sevgilim! Sana her zaman müsaitim" dedim ayağa kalkıp belinden sarılırken. Gülümseyip başını göğsüme yasladı.
"Gökhan, çokk trafik vardı. Vallahi yoruldum şurdan şuraya gelene kadar" dedi kollarımdan ayrılıp koltuğa otururken.
"Uzat bacaklarını masaj yapayım sevgilim" dedim koltuğun diğer ucuna otururken. Gülümseyip bacaklarını bana doğru uzattı.
"Bak evet orası tutuldu resmen. Hah! Çok yoruldum be" diyip kafasını koltuğun başlığına yasladı.
"Ellerim şifalıdır bak! Hemen iyileşir bu ayakların. Bi de öperim ben seni bi. Hemen geçer" dediğimde bir şeyler mırıldandı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
PERİ
Teen Fictionİçinde kavganın, sevginin, aşkın, tutkunun, hırsın da yer alacağı kitabıma hoşgeldiniz. Hikayenin sonunun nasıl olacağını bilmemek beni yazarken hep heyecanlandırır. Beraber görelim. Peri, sizlere emanet. Ona iyi bakın💝 +18