Aşk...

15 2 2
                                    

Yazar'dan...

Öfkeyle Gökhanın tedavi gördüğü hastane odasına daldı Suna. Gökhan ne olduğunu anlamak için yerinden doğruluğunda bakışları kesişti.

"Noluyo Suna? Destur!"

"Kes Gökhan ya! Hani bu bebek olayı tüm sorunları çözecekti? Hani Serdar peşimde kul köle olacaktı? Naptı biliyor musun, beni yaka paça evden attırıp kendi Perisinin peşinden gitti!"

Suna öfke soluyordu. Gökhan ise şaşkın bakışlarla bakıyordu. Emindi bu planın işleyeceğine. Nasıl olmamıştı yani?

"Na-nasıl? Serdar hiçbir şey demeden Peri'nin arkasından mı gitti? Kendi çocuğu yerine onu mu tercih etti?"

"Gökhan ne anlatıyorum bi saattir? Yüzüme bile bakmadı. Gerçekten hamile olsam bu üzüntüyle çocuğu düşürürdüm zaten!" diye söylendi Suna.

Degildi hamile falan. Gökhanın planıydı hepsi. Sandı ki Serdar, bebeğini tercih eder. Çok istiyordu Serdar bi çocuğu olmasını. Hep istiyordu. Bu onun zaafı denebilirdi. Peri'den de bir daha çocuğu olamayacağı için bu bebeğe sorgusuz bağlanır sanıyordu. Yıllardır yanında büyüttüğü çocuğu mu tanımayacaktı? Düşündüğü gibi olmamıştı.

"Sen beceremedin bu işi!" diye Sunaya attı topu. "Ben sana dedim. Al git burdan dedim, hissettim. En başından belliydi o herifin Peride gözü olduğu. Kondurmak istemedim. Al git dedim!"

"Lan aldım gittim ya! Noldu? Seninkinin bir telefonuna beni göt gibi bırakıp geldi. Her şeyi elinin tersiyle sildi geldi"

Gökhan anlamıştı Serdarda bir şeyler olduğunu hep. Peri'ye ayrı bakıyordu. Onun 'Serdar birine aşık olsa hemen anlarsın zaten, acaba mı dedirtmez' dediği bakışı görüyordu gözlerinde bazen. Ama yapmaz sandı. Serdar ona ihanet etmez, Peri ona ihanet etmez sandı.. bu hikayede tek ihanet eden o olacaktı planlarına göre. Öyle olmadı. Peri'nin 'sen neden sessizsin, bi şey mi oldu?' sorularını hep işle ilgili diye geçiştirirken düşündüğü şey Serdardı.
Sandığından daha zor olacaktı demek ki.. demek ki Serdar Peri'ye inceden inceden değil baya baya aşıktı...

"Vay amınakoyim..." dedi düşüncelerinin içinden. Bu aşkın bu kadar büyük olduğunu nasıl fark etmemişti...

"Bi şey yapalım Gökhan! Boynuzlarımızla mı gezicez böyle!" diye sinirle soludu Suna.

"Bi dur be kızım. Serdar bu hamilelik yalanına inanmamış olabilir mi?" diye sordu umutla. Çünkü inanıp, yine de Periyi tercih etmesi karşısında şaşırmıştı.

"Of inandı diyorum Gökhan. Bebeğe sahip çıkarım, babalık yaparım. Ama seni görmek istemiyorum dedi onlarca kezzz"

"Vay amınakoyim.."

"Başka tepkin yok mu senin?"

"Olaya verilecek başka tepki yok!.. neyse nerdeler şimdi?"

"Seninki basıp gidince Serdar da arkasından dizleri kan içinde kalana kadar koştu. Yetişemedi tabi.."

"Yetişemez. Peri sinirlendiyse kimse tutamaz onu" diye yanıtladı yarım bi gülüşle. Suna bu ifadeye göz devirdi. Neydi bu Peri sevgisi anlamıyordu!

"Sonra Serdar esti, gürledi bana. Kovdu. Arkasından arabaya atladı gitti işte"

"Sordursaydın ya adamlarına. Ülkenin yarısı babana çalışıyordu! Her yerde tanıdığı var herifin. Nerdelermiş sorsaydın ya"

"Of ne biliyim ya onunla uğraşamam. Benim öyle Serdarı kıskandığım falan yok. Sadece bana taktığı bu boynuzun hesabını verecek o!"

Halbuki bi boynuz yoktu ortada. Serdar, Sunadan gayet açıklama yaparak ayrılmıştı. Tabii Suna pek medeni karşılamamıştı olayı. Ayrılmadan önce de Periyle hiçbir ilişkisi başlamamıştı.. Suna, Periye olan öfkesinden dolayı abartıyordu her şeyi..

PERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin