Peri'den...
Nikaha dört gün kalmıştı. Evin hemen hemen her şeyi tamamdı, beyaz eşyalar, mobilyalar, yatak odası... sadece giyinme odası tam hazır değildi bir de ikimizin de çalışma odasının mobilyaları gelmemişti. Ev için bi yardımcı arıyorduk. Ayşe ablanın tavsiyesi üzerine teyzekızı bu hafta görüşmeye gelecekti. İnşallah anlaşırdık da tekrar tekrar uğraşmazdık yardımcı işleriyle.
Babam yakın olmamıza sevinmişti, bu şekilde biraz daha ılımlı yaklaşmıştı evlenmemize. Şimdilik hepimizi tek üzen şey Serdar ve Suna'nın gidecek olmasıydı. İkisi de benim hayatıma yıllar sonra girip çok değerli olmuş iki kişiydi. Suna ne kadar çıkar ilişkisi yürütse de, onu seviyordum. Serdara da gitmemesi için bir şey dememiştim. Dedikleri gibi bu onun hayatının fırsatıydı. Ve ben tek bi sözümle etkilemek istemedim. Serdar zeki bi adamdı. Böyle bi şeyi sezerse hiç beklemeden dönerdi geri. Hem uyumlu giden bi ilişkisi vardı, onu da bozamazdım. Bencillikti bu!"Hazır mısın Peri?" diye sordu Serdar kapıdan. Bu nikah işlerinde çok yorulmuştuk. Suna'nın geçen sefer birlikte gidelim dediği canlı müzik yerine gidecektik. Lara ve Turgay da Kaanı, anneannesine bırakıp gelecekti. Eylemle Güney, Duha ve Sena da geliyordu.
"Hazırım" dediğimde yanıma yürüdü. Aynada kendime bakarken o da gelip bi adım arkamda durup aynadan bana baktı. Göz göze geldiğim ne var dercesine baktım
"Olmamış mı? Ya bugün bi sürü işim vardı süslenmeye vaktim olmadı"
"Bırak herkes süslensin, sen zaten güzelsin" dedi göz kırparken. Gülümsedim. Birkaç gündür yüzüm ilk kez bu kadar içten gülmüştü hatta.
"Teşekkür ederiiiim. Sen de çok karizma olmuşsun he. Bu renk seni açmış" üstünde pudra rengi bi gömlek vardı. Geçen hafta Suna'yla iki günlük bi tatile gittikleri için biraz esmerleştiği için bu açık renk ona çok yakışmıştı.
"Teşekkür ederim. Suna almış giy diye tutturdu" dedi üstünü düzeltirken.
"İyi etmiş. Abinler aşağıda mı?"
"Evet. Turgaylar çıkmış hadi gecikmeyelim" dediğinde kafa salladım. Aynada son kez beyaz, küçük mavi çiçekleri olan elbiseme baktıktan sonra bi resim çektim. Kapıda bekleyen Serdar'ın koluna girip aşağı indim.
"Hah sonunda Peri ya! Bi saattir bekliyoruz" dedi Gökhan merdivende beni görünce. Yukarı neden Serdarın geldiği belli oluyordu. Bu sinirli diye ben çıkarım demiştir!
"Gökhan, daha benim kıyafetlerim yerleşmediği için valizlerin içinden kıyafet aradım bi saat zaten. Ancak!"
"Tamam hadi çıkalım" dedi Suna, Serdarın elini tutarken. Bi şey demeden kapıya yöneldim. Serdar ve Suna ayrı arabada gelecekti. Gökhanın arabasının yan koltuğuna kurulduğumda o da gelip şoför tarafına oturdu.
"Gökhan zaten her şeye yetişmeye çalışıyorum, bi de üstüne senin şu sinirlerini çekemem kendine gel" dedim arabaya oturur oturmaz
"Ne dedim ben şimdi Peri? Herkes bizi bekliyor, akşam oldu!"
"Beklesin Gökhan! Napıyım yetişemedim. Kimsenin bi şikayeti yok senin dışında" dedim hareket ederken.
"Kavga etmeyeceğim" dedi siteden çıkarken.
"Etme! Etmezsin tabi. Nikaha şurda ne kaldı" dedim yüzüne bakıp sinirle gülerek. Gözlerini devirdi.
Yol boyu hiç konuşmadan mekana geldik. On kişilik loca ayırtmışlardı önceden. Geçip oturduk dördümüz. Gökhan'ın herkes seni bekliyor, dediği herkes daha yeni geliyordu. Bir on beş dakika kadar bekledikten sonra herkes gelmişti. Oturduğumuz yer sahneyi net görüyordu ama kolonlara uzaktı. Bu yüzden müzik sesi kulağımızı patlatmadan tatlı tatlı geliyordu. Henüz canlı müzik başlamamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PERİ
Novela Juvenilİçinde kavganın, sevginin, aşkın, tutkunun, hırsın da yer alacağı kitabıma hoşgeldiniz. Hikayenin sonunun nasıl olacağını bilmemek beni yazarken hep heyecanlandırır. Beraber görelim. Peri, sizlere emanet. Ona iyi bakın💝 +18