Serdarla garajın önünde oturmuş Senayı beklerken cebinden sigara çıkarıp bana uzattı. İstemedim. Kendi bi sigara yakıp derin bi nefes çekti. Hava kararmıştı.
"Abi?"
"He Serdar he?"
"Abi ben Senayı baya araştırmıştım. Hemşireydi, babasından kaçıp eşiyle Prag'a gitmişler falan filan. Hiç böyle bi bilgi yoktu. Özür dilerim abi benim hatam. Dibimize kadar polis sokmuşum"
"Yok be Serdar saçmalama. Ben onunla Prag'da arkadaş olup geldim buraya. Sana araştır bile dememiştim yine sen şüphelenip araştırdın"
"Abi Sena bizi de mi polise verecek?"
"Sordum"
"Ne dedi?"
"Kime silah kaçırdığınızı bilmiyor musunuz, dedi"
"Nerden bilelim abi? Bize yükle derler yükler, paramızı alırız. Teröre gitmediğine eminiz sadece"
"Ben de öyle dedim"
"O ne dedi?"
"Teröre gitmiyor zaten. Bize geliyor dedi"
"Nasıl yani abi?"
"Teşkilatın içinde, Fikrilerle beraber çalışan bi ekip mi ne varmış. Bu ekip, özel birim olarak kurulmuş. Eğer yasal silah girişi olursa, ne kadar girdiği çıktığı kayıtlı olduğu için olası bi savaş durumunda düşmanın bilmesi de olasıymış. Özel birimi iç işleri bakanı gizli kurmuş. Hemen hemen 12 senedir varmış. Gizliden silahlandırma yaparak polis teşkilatını güclendiriyormuş. Yani Serdar, biz polisten gizli polise silah kaçırıyormuşuz"
"Abi, ne diyorsun ben anlamadım? Biz şimdi suç işlemiyor muyuz?"
"Silahta işlemiyoruz. Tarihi eser ve uyuşturucuyu teşkilata vermediğimize göre işliyoruz"
"E bunlardan bizi polise verir mi?"
diye sordu Serdar merakla. Cevap verecekken garajdan iki el silah sesi gelince kapıyı var gücümle açıp içeri koşmam bir oldu. Gördüğüm manzara karşısında ne yapacağımı bilemedim. Serdar her zaman benden daha soğukkanlıydı. Öne atıldı, Sena'nın elindeki tabancayı aldı, yere attı. Ağlayan Sena'yı kendine çekip kapadı."Tamam sakin ol. Sena sakin ol. Tamam. Bir şey yok Sena. Tamam. Geçti, Geçti Sena" diye telkin ederken bir yandan bir şeyler yapmam için bana bakıyordu. Hareketlenip Senayı kolundan tutup garajın dışına çıkardım. Telefonum çalıyordu, arayan Periydi. Açamadım. Sena hâlâ ağlıyor, konuşmuyordu. Birkaç dakika sonra Serdar yanımıza çıktı.
"Abi ne yapalım?" diye sordu
Cevap verecekken Sena atladı
"Adamlarınıza söyleyin, alsınlar sınıra götürsünler. Üstüne de bi örgüt bayrağı koysunlar. Örgütün işi sansın herkes." dedi soğuk şekile. Serdar bana baktı, gözümle onayladım.
"Burakı alalım mı?" diye sordum. Kafa salladı, çömeldiği yerden kalktı. Arabaya bindiğimizde
"Gökhan.. ben.. babamı öldürdüm. O pislik beni baba katili yaptırdı, zorla. Öleceğini anladı, yanında beni de götürmek istedi. Benim bu vicdan azabıyla... Gökhan" diye ağlamaya başlayınca arabayı sağa çekip durdum. Sena'ya sarıldım.
"Şş tamam. Tamam yapma böyle. Sen polissin Sena. O bir teröristti. Sen babanı değil, eşini şehit eden bir teröristi vurdun. Senin bi oğlun var, sana muhtaç. İyi olman lazım Sena""Annemi aldırabilir miyiz artık buraya?"
"Adamları yollama emri verdin ya, gelirken alsınlar ister misin?"
Kafa salladı Sena. Annesinin ölüm haberini alıp onu aramasını bekleyeceğini söyledi.
"Sena, sen örgütü çökertmezsek devam eder aynı şekilde demiştin. Herifi tuttun vurdun. Abin mi geçecek şimdi örgütün başına?"
![](https://img.wattpad.com/cover/357554986-288-k97025.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PERİ
Novela Juvenilİçinde kavganın, sevginin, aşkın, tutkunun, hırsın da yer alacağı kitabıma hoşgeldiniz. Hikayenin sonunun nasıl olacağını bilmemek beni yazarken hep heyecanlandırır. Beraber görelim. Peri, sizlere emanet. Ona iyi bakın💝 +18