Peri'den..
Yüzüme bırakılan sayısız öpücükle uyandırıldım. Gözlerimi açmadım öpücük seansı bitmesin diye..
"Uyandığını biliyorum Peri" dedi Gökhan öpücüklere devam ederken. Gülümsedim.
"Günaydınnn" dedim ben de onu öperken.
"Günaydın Perim. Birlikte bi cumartesi kahvaltısı etmez miyiz? Hazırladım sofrayı"
"Cumartesi mi?" dedim yandaki telefonumu alırken. Evet! Cumartesi!
"Ne oldu Peri? Bi işin mi var?"
"Ya ben Serdarla sana sürpriz yapacaktım bugün. Randevumuz var bizim. Ara gelsin Serdarı burdan gidelim hadi"
"Nereye randevumuz var hayatım? Ne sürprizi?"
Çoktan yerimden fırlamış giyinmeye başlamıştım ki
"Arar mısın Serdarı?" diye tekrar ikaz ettim. Offlayarak telefonu alıp Serdarı aradı. Hoparlöre aldı.
"Serdar günaydın aslanım"
"Günaydın abim. Hayırdır daha kargalar kahvaltısını etmedi"
"Perinin bize bir sürprizi varmış. Hemen buraya gelsin diyor"
"Nereye?"
"Benim evdeyiz. Kahvaltı hazır direkt gel"
"Tamam gelirim de ne sürprizi?"
Dişlerimi fırçalarken banyodan gelip
"Ya hadi öğlen birde randevumuz var hadiii cok soru sorma!" diye bağırdım.
"Tamam Peri tamam. Ama ne randevusu onu söyle bari"
"Toplu psikolog randevusu aldım Serdar. Sırayla hepimiz birer seans görücez. Bakacaklar hangimiz diğerini daha çok delirtmiş diye!"
"İyi düşünmüşsün. Neyse çıkıyorum tamam"
"Serdar! Çıkıyorum tamam diyip geri kafanı yastığa gömeceğine eminim. Hadiii!" dedim gömleğimi giyerken.
"Tamam be tamam. Çıktım. Yirmi dakikaya oradayım" dediğinde telefonu kapadım. Gökhan, telefonu yatağa atıp
"Hayatım söylemeyecek misin nereye gittiğimizi?"
"Hayırrr. Korkmayın ya böbreğinizi çalmayacağım"
"Ahahaha Peri. Ödüm kopmuştu bu ihtimalden gerçekten. İçim rahatladı" dedi o da üstünü değiştirirken. Çantamdaki üç beş makyaj malzemesiyle yüzümü toparlarken Gökhan da aynadan beni izliyordu.
"Ne?" dedim gülerek.
"Ne ne? Sen de senin karşında otursan seni izlersin. Şu güzelliğe bak!"
"Ya Gökhan" dedim gülümseyerek.
"Hadi inip çaya bakıyorum. Sen de oyalanmadan gel. Madem acelemiz var.." dedi beni öpüp odadan çıkarken. Çok geçmeden ben de hazırdım. Yatağı toplayıp aşağı indiğimde Serdar da gelmişti.
"Peri gecenin bir köründe yattım. Bu sabah beni kimse uyandıramazdı!" dedi Serdar çayını yudumlarken.
"Ben uyandırırım beyefendi! Çok konuşmayın hadi. Yarım saate çıkmamız gerek"
Onların tahminleri eşliğinde kahvaltımızı ettik. Ama mümkün değil tahmin edemeyeceklerdi nereye gittiğimizi! Randevuyu ben haftanın taa başında almıştım aslında. Uzun süredir de aklımdaydı. Ancak fırsat bulabilmiştim randevu almaya. Ama günlerden cumartesi olduğunu unutmuştum onca şeyin üstüne..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PERİ
Roman pour Adolescentsİçinde kavganın, sevginin, aşkın, tutkunun, hırsın da yer alacağı kitabıma hoşgeldiniz. Hikayenin sonunun nasıl olacağını bilmemek beni yazarken hep heyecanlandırır. Beraber görelim. Peri, sizlere emanet. Ona iyi bakın💝 +18