PERİ

Kaza

Gördükleri karşısında şaşırdı Peri. Aşağı inip inmemekte kararsız kaldı. Telefonu açtığında karşı taraf "Peri, geldin mi?" diye sorunca Peri yanıtlamadan kapatmıştı. Geri mi aramalıydı,bilmiyordu. Arkadaşına veda edip arka kapıdan çıktı, arabasının yanına geldi. Arabaya bindiğinde mesaj geldi.
G: Peri? Bir sorun mu var? Gelmiyor musun?
G: Peri?
G: gelip beni beğenmeyip döndün mü😂
G: Peri? Endişeleniyorum
Peri biraz şaşkın, biraz garipti. Bu adam ona sırlarını bildiğini söylemişti, bir de Peri'yi gerçekten tanıyordu. Gitmeli miydi? Bilmiyordu.. o sırada arabanın camı çaldı.
G: Peri? Camı açar mısın?
Peri camı araladı.
G: başına bir şey geldi sandım. Neden geri döndün?
P: nerden biliyorsun? Döndüğümü?
G: Serdar söyledi. Restoranın önünde duruyordu. Sağ kolum. Babanın Bekir gibi.
P: sen baya tanıyorsun bizi? Bak ben gerçekten korkmaya başladım. Sapık mısın sen?
Gökhan kahkaha attı. Peri kaşlarını çatıp
"Bana neden büyük medya patronu Gökhan Saraylı olduğunu söylemedin?"

"Bu sektörden herhangi biriyle değil sevgili olmak, konuşmanın bile baban tarafından yasaklandığını biliyorum çünkü Peri"

"Ya sen kimsin? Nerden biliyorsun tüm bunları? Ne istiyorsun?"

"Peri, sakin olur musun? Ben sana her şeyi anlatacağım zaten. Nereden bildiğimi, seni neden sevdiğimi.. ben seninle konuşmak için 3 sene bekledim zaten. İstediğim tek şey hayatında olmak.. seversin belki beni Peri. Ben seni çok sevdim, seviyorum"

"Sırrımızı nerden biliyorsun?"

"Restoranın otoparkında mı konuşacağız bunu?"

"Haklısın"

"İşin yoksa ofiste, benim arabam şurda. Gel, gidelim bir yere"

"E benim arabam burda Gökhan Bey. Atlayın. Gidelim"
Gökhan gülümsedi.
"Haklısınız Peri Hanım. Siz nereye götürmek isterseniz, buyrun."
Peri'nin kapısını açtı arabaya binmesi için. Kendi de yan koltuğa kuruldu.

"Peri, üstündeki gerginliği atar mısın artık?"

"Gökhan Bey.."

"Şaka yapıyor olmalısın. Biz kaç gündür sabah akşam konuşuyoruz bana bey diyor olamazsın hitap ederken"

"Ben.. ne biliyim seni hep bi yerlerde Gökhan Bey diye konuşmuşumdur"

"Sen beni bir yerlerde mi konuştun?" dedi Gökhan sırıtarak.

"Sonuçta medyatik bir aileyiz. Televizyona düşen çok fazla işimiz oldu. Ünlülerin çok konuşulan takıları, ihalede tartışılan uçuk rakamlar.. çok fazla medyacıyı konuşuyoruz şirket toplantılarında. Siz de medyanın büyük bir gücü olduğunuz için.."

"Bu kadar yani?"

"Ne duymak istiyorsun? Posterlerinin odamda asılı olduğunu mu?"

"Olmadığını biliyorum"

"Beni iyice korkutuyorsun"

"Peri.. ahahaha lütfen. Nereye götürüyorsun bu arada bizi? Kaçırıyor musun beni?"

"Geldik geldik, şurdan döneceğiz"

Peri biraz ilerledikten sonra sağa dönüp durdu. Manzaralı, bomboş bir mekana getirdi Gökhanı.

P: burası hafta içi bomboş olur. Konuşabiliriz.
G: çok güzelmiş manzarası. Ama ben kendi manzaramı izleyeceğim.
P: gerçek bir medyacısın
G: ciddi söylüyorum Peri.
P: ben şarap söyleyeceğim. İster misin?
G: soda limon varsa iyi olur bana.
Peri içeri sipariş verip geldi.
P: anlatır mısın artık? Hangi sırrımızı biliyorsun? Nerden öğrendin? Beni nerden buldun?
G: sakin olursan anlatacağım.
P: olamam Gökhan.
G: önce sen anlat. Babana neden erkek arkadaşın olduğunu ve ben olduğumu söyledin?
P: Çınar, eski sevgilim, beni aldatınca babama beni aldattı diyemedim. Babamı biliyorsundur. En azından namını duymuşsundur. Çınarın organlarının yerini değiştirirdi. Ben de bu saçma işin uzamasını istemediğim için ben başkasını buldum dedim. Esmer dedim, adı Gökhan dedim...
Gökhan'ın hoşuna gitti bu anlattıkları.
G: Çınar seni bayadır aldatıyodu. Sen zeki bi kızsın Peri. Bunu nasıl anlamadin?
P: Gökhan sinirlenmeden ben, sen beni nasıl bu kadar çok tanıdığını anlatır mısın?
G: hangisinden başlamamı istersin?
P: bildiğin sırrımızdan. Ne sırrıymış o? Babamın küçükken bana tokat atması mı?
G: hayır. O nasıl bir sır öyle? Sezgin Bey neden sana tokat attı ki?
P: sinir krizlerimden birini geçiriyordum yine. Ayılmam için yüzüme bir tokat indiğinde kendime geldim.
Peri bunları gülerek anlatıyordu ama o sinir krizlerini hiç de gülerek geçirmemişti. Sezgin Bey'in anında müdahaleleri olmasa birçok kez hastanelik olmuştu.
  Siparişler geldikten sonra:
G: ilk buluşmamızı bunları konuşarak geçirmek istemezdim Peri. Hayallerimizden, sevdiğimiz şehirlerden bahsedelim, hayvanları konuşalım isterdim.
P: ben sadece bunları konuşmak istiyorum Gökhan. Bizi nereden tanıyorsun? Hangi sırdan bahsediyorsun?
G: nereden başlasam bilmiyorum. Peri, babanın kızı olmadığını biliyorum.
Peri yutkundu. Bir şey diyemeden gözleri doldu.
P: ne diyorsun sen? ' diyebildi kısık sesle
G: hatta babanının
P: yeter, diye bağırdı.
P: neyi biliyorsan biliyorsun. Ne amacın var bilmiyorum. Bunlari manşet mi yapmak istiyorsun?
G: Peri, ben bunu uzun yıllardır biliyorum. Yapsam yapardım.
P: neden yapmadın?
G: Sezgin Bey'e olan saygımdan ve sana olan sevgimden.
P: daha bir şey dinlemek istemiyorum. Ben gidiyorum.
G: Peri durur musun? Peri?
Peri hızlıca kalkıp arabasına atlayıp gitti. Gökhan ardından koşsa da yetişemedi. Eli telefona gitti babasını aramak istedi ama şarjı bitmişti. Telefona sinirlenirken önüne fırlayan köpeği fark edince ağaca çarptı.
Araç fazla uzaklaşmadığından ve mekanın görüş alanı fazla olduğundan Gökhan Peri'nin kaza yaptığını gördü. Koşa koşa arabanın yanına geldi. Peri iyiydi ama şokun etkisiyle bayılmıştı. Herhangi bir çizik yaralanma yoktu. Airbagler bile açılmamıştı. Gökhan panik halindeydi. Peri'yi araçtan çıkardı. O sırada arabayı alıp peşlerinden gelmiş olan Serdar yolun kenarında onları görünce durdu.
S: Gökhan abi? Peri Hanım iyi mi?
G: iyi mi? Bilmiyorum.. Serdar arabaya bindirmemiz gerek. Hastaneye götürmeli miyiz? Serdar bir şey yap.
S: müsaade edin bakayım
Serdar yaklaşıp Peri'nin nefes alışverişlerini kontrol etti. Baygınlık yerini koruyordu ancak kafasını vurmamıştı. Hatta araçtan da anlaşıldığı üzere hiçbir yerini vurmamıştı çünkü aracın bir tek plakası düşmüş bir de farı kırılmıştı. Peri büyük ihtimalle duyduklarının etkisiyle fenalaşmıştı
S: abi, Peri Hanım gayet iyi. İsterseniz arabaya geçin. Yolda kolonya dökersiniz, su ile yüzünü yıkarsınız ayılır.
Gökhan Peri'yi kucaklayıp arabaya bindirdi. Gözlerinde korku hiç azalmıyordu. Ya Peri'ye bir şey olsaydı..
Herhalde Gökhan kendini de Periyle beraber gömerdi toprağa.
G: ilk soldan dön.
S: senin evine mi gidelim?
G: evet hızlı ol
Serdar kafasıyla onaylayıp gaza yüklendi. O sırada Peri biraz kendine gelir gibi oldu ama uyku hali daha ağır basıyordu. 15 dakika sonra eve geldiklerinde Gökhan onu salondaki koltuğa yatırdı. Kafasının altına yastık getirip üstünü örttü. Peri bir şeyler sayıklıyordu.
' babam, benim babam. O, benim babam'
Gökhan saçlarını okşayıp şakaklarına öpücük kondurdu. Peri'nin baş ucunda yere çöküp kafasını koltuğa koydu.

Peri uyandığında hava kararmıştı. İlk dakikalar nerede olduğunu anlamaya çalışmakla geçti. Bir adamın kafası onunla beraber uyuyordu, adam yerde otururken. Peri'nin kıpırdanmasına Gökhan uyandı.
G: Peri.. çok şükür. İyi misin?
P: nereye getirdin beni? Babama haber verdiniz mi? Noldu bana? Köpeğe çarptım mı?
G: Köpeğe çarpmamak için ağaca tosladın ama 30la gittiğin için bir şey olmadı.
P: bayıldım mı?
G: sanırım benim anlattıklarım yüzünden oldu Peri. Çünkü bir yerini vurmamıştın. Peri.. ben.. çok özür dilerim.
P: telefonumu ve çantamı getirdiniz mi arabadan?
G: A? Hayır?
P: aferin Gökhan. Babamı aramam lazım zaten şarjım bitikti.
G: Oğlum bakın bi buraya, diye bağırdı kapıya doğru
İçeri girenler "buyrun Gökhan Bey"
G: Serdarı arayın size adres atacak. Oraya gidin mavi bir araba var orman yolunda ağaca yaslı halde. Onu alıp gelin. Bir de powerbank götürün araçtaki telefonu şarj edin gelene kadar.
Adamlar onaylayıp çıktı.
G: telefon gelene kadar şarj olur sen de babanı ararsın hemen.
P: senin telefonundan da arayabilirim. Ezberimde numara
G: ezberinde olmasına gerek yok Peri kayıtlı zaten. Arayabilirsin
P: babam seni tanıyor mu?
G: Peri.. inanmazsın, çok iyi tanıyor hem de.
P: Gökhan ben neyin içindeyim ya?
G: biraz dinlen. Sana yemek yaptıracağım. Sonra uzun uzun konuşuruz olur mu? Her şeyi.. söz veriyorum.
P: bana aşık mısın sen?
G: bu bir soru mu? Peri..
P: sen kaç yaşındasın?
G: tahminlere açığım
P: 27?
G: özgüvenim okşandı açıkçası:) 33
P: gerçekten mi? Bilmiyorum farkında mısın ama ben 21 yaşındayım.
G: bilmiyorum farkında mısın ama ben 27 gösteriyormuşum?
P: neyse bunları konuşmak şimdi..
G: saçma geliyor değil mi? İnanmıyorsun bence sen, benim seni deli gibi sevdiğime.
P: ne alakası var Gökhan?
G: ben senin neyi sevip sevmediğini bilirim Peri. Nelerden hoşlanıp hoşlanmadığını, kaçta uyuyup uyandığını bilirim. Ben, hava soğukken üşüyor musun diye merak ediyorum seni. Akşamları yemek yedin mi diye merak ediyorum. Baban yokken o koca evde tek başına kaldığında korkuyor musun diye merak ediyorum seni.
P: beni sevdiğin için mi hakkımda bunca araştırma yaptın?
G: ben seni araştırmadım Peri.
P: nereden öğrendin her şeyi?
G: anlatacağım. Ama önce yemeğini ye. Dur sana hırka getireyim. Yorganın altından çıkma 5 dakika bekle.
Gökhan yukarı çıkıp hırka aldı Peri için.
O sırada Peri'nin çantasını ve telefonunu getirdiler. Peri, babasını arayıp arkadaşında olduğunu, bu gece onu merak etmemesini söyledi. Kazadan hiç bahsetmedi. Daha sonra Gökhanla sofraya geçtiler.
P: sen nelerden hoşlanırsın?
G: güzel olan, ilham veren her şeyden. Başta senden.
Peri gülümsedi. Bu adam durup durup iltifat mı edecekti böyle.
P: sen bahset kendinden. Ailenden?
G: Muğlada doğdum ve orada okudum. Üniversite için İstanbul'a geldim. Annem beni doğururken vefat etmiş. Babam da başka bir kadınla evlenmiş. O kadından 2 kardeşim var biri erkek biri kız. Üvey anneyle büyüdüm kısaca. Bu şehre kaçmak benim için büyük özgürlüktü.
G: Peri, yemeğin soğudu bak yoğurt da ye.
P: babama benziyorsun.
G: ne anlamda?
P: seni üzen hikayeyi hızlıca geçtin ki, duygularını gizleyebil benden. Sonra da benim yemeğime getirip kapadın konuyu. Hiç etkilenmemiş gibi davranıyorsun hikayenden. Ama canın çok yanıyor. Babam da böyledir.
G: sen psikoloji okumak istedin de baban mücevher sanatçısı mı yaptı seni?
P: ne alakası var? Babamı iyi tanıyorum. Sende de onun birkaç huyunu görünce söylemek istedim.
G: bende onu görmen normal
P: neden?
G: yanında büyüdüm sayılır.
P: ben de babamla büyüdüm. Ve yüz nakli yaptırmadıysan iki gün önce falan, seni hiç görmedim Gökhan.
G: Görmedin zaten.
P: anlatacak mısın peki?
G: etlerini de ye, sahlep yapacağım bize kış bahçesinde içeriz. Anlatacağım dedim.
Peri off'ladı. Yemeğine devam etti. Gökhan da mutfağa gidip sahlepleri yapmaya başladı. Ailesi geldi aklına. Sanıyordu ki babasıyla en son 7 ay önce konuşmuştu. O da para istemek için aramıştı babası. Peri ise birkaç saat konuşmayınca baygın halinden uyanır uyanmaz babasını sormuştu. Gerçekten merak ediyordu Gökhan şimdi onun babası, baba olsa ne yazardı? Asıl baba kız Periyle Sezgin Bey değil miydi?..
.
.
Bir sonraki bölümde sırları konuşacaklaaaar🥲