Bir Kral tahtında oturuyordu, birden kapısı telaşla çalındı! Kral ‘gel’ dedikten sonra içeri giren siyah saçlı asker, tahtta oturan kralın önünde diz çöküp bildiklerini anlatması için izin verilmesini bekledi. İçeriye girdiğinden beri hiç başını kaldırmamış, gelecek olan emri bekliyordu.
Kral birden tahttan kalkınca, asker kralı öfkelendirdiğini düşündü bu krallıkta daha yeniydi ve daha işinin ilk gününden çok önemli gelişmeler yaşandı. Şimdi de canından mı olacaktı, acaba yanlış yere mi diz çökmüştü? yada diz çöküp başını yere mi koyması gerekiyordu? bilmiyordu, ama her ne sebepten olacaksa da artık her şey için çok geçti. Taht odasında kraldan başka asker olmadığını fark etmesi uzun sürmedi, bu durumda ya kral çok güçlüydü yada askerler içeride gizlenmişti bir anda babasının ona söylediği bir söz aklına geldi
"Bir kralın karşısında en çok hata yapan kişiler kralın yalnız ve güçsüz olduğunu sananlardır" demişti.
Siyah saçlı asker de ona göre hareket etmiş hiç bir hata yapmamaya özen göstermişti, ama bir hata yapmış olmalı ki kralı tahtından kaldıracak kadar öfkelendirdiğini düşünüyordu. Kral gittikçe daha da yaklaşıyor ve asker daha da çok korkuyordu asker tam af dilemek için diz çöktüğü pozisyondan başını yere koyacağı sırada kral askerin omuzundan tuttu ve o kudretli sesiyle askere
"Bana bak" dedi.
Bu iki kısa kelime bile askerin bütün vücudunun kontrolünü kaybetmesini sağlamıştı. Artık emindi, asker böylesine bir güç sadece kendisiyle değil ailesini de etkileyeceğini düşündü, bunları düşünürken başı yer hizasından artık krala doğrudan bakar bir hale gelmişti.
Siyah saçlı asker, artık hata yapmamışsa bile şu anda çok büyük bir hata yapmaya zorlandığından emindi. Çünkü diğer krallıklarda yani bildiği kadarıyla, 2. sıradaki krallık olan Kızıl Aslan Krallığında kral emir verse bile krala bakanın kellesini alıyordu, buda yetmezmiş gibi ailesini de yıllarca işkencelere tutup şifacılar sayesinde iyileştirilip işkenceye devam ediliyordu. Kral artık bu durumdan sıkılınca köleleri haline getiriyordu ve bu durum diğer krallıkların korkmasına sebep oluyordu, zaten bu şekilde ve askeri gücü sayesinde 2. sıradaki yerini koruyordu.
Diğer krallıklarda ise 3üncü, 4üncü ve 5imci sıradaki krallıklarda bile bu durum bu kadar ağır olmasa da krala bakan cezalandırılıyordu. Hele ki 3. sırdaki mavi anka krallığı ceza sistemini uygulardı nüfus olarak Kızıl Krallık gibi çok olmadıkları için canları bağışlanıyordu ama yine de ceza sistemleri ağır olduğu için gerçekten korkuluyorlardı. Kabaca bahsedersek 4üncü sıradaki krallık cezayı sadece şahsa uyguluyor ve kölesi olarak alıyordu. 5inci sıradaki krallık da belli bir süre karşılığında hapis cezası uygulanıyordu.
Ha bir de unutmadan söyleyelim. Herkesin söz ettiği 1inci sıradaki Kaage Krallığı öyle dehşet bir güç ki kimse ne olduğunu anlamadan ölüyor yada ne olduğunu anlamadan ödüllendiriliyor, şu ana kadar kimse askerlerini görmemiş ve krallığının yerini bilen bir kişi bile yok! 2inci sıradaki Kızıl Krallık dışında....
Öyle ki kervanlar bile belli bir noktaya gelir birden kervandaki tüm mallar kaybolur kervanın sahibinin cebine de malların değerine göre parası bırakılırdı ve söylentilere göre kervan sahibi parayı beğenmezse başı alınırmış ve krallarının bir bakışıyla dünyaları yok edebileceğini söyleyenleri bile duymuştu Asker.
********Bir kaç saat önce******
Siyah saçlı asker yerde bulunan ölü bir askerin kıyafetlerine baktı
"Kaçmaktan usandım kıyafetlerim hala Beyaz Kaplan Krallığına ait sırf güçlenemediğim için öldürülmek istedim ve umarım yerdeki askerin kıyafetlerini giyinirsem daha rahat kaçabilirim en azından tanıyamazlar."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Raiden
FantasyBir imparator'un ihanete uğraması. Bir efsanenin bitişi. Şimdi o efsanenin başka bir dünyada tekrar doğuşuna yükselişine, bu efsanenin tarihe altın harflerle yazılmasına şahitlik edeceksin. "Ya karanlığa giden yolda git yada aydınlığa doğru giden...