Raiden okuldan çıkmış ve Rin'e sorarak Mavi Anka Klanını sormuştu ve toplam 1000 kilometre uzaklıkta olduğunu öğrenmiş haritada işaretlemişti böylece ilerlemesi daha kolay olacaktı 5 saniyede artık Mavi Anka bayraklarını görmüştü uçmak da kolaydı resmen yolu kısaltıyordu, haydut derdi yok tu ki aşağıdan gitse bile kimse onu görmeyecekti ki.
Aradan 7 yıl geçmişti dedesini ve annesini görmeyeli. İlk kez bu kadar yüksekten kendi evine bakıyordu aşağıya inince evin kapısını açtı ama bir de ne görsün ev bomboştu üstelik harita da burası kendi evi olarak görülüyordu üst kata baktı. Kendi odasına baktı her şey gitmişti. Yıldırımlarını kapattı dışarı çıktı ve yukarıdan gördüğü bir hana girdi. Tezgahın oraya gelince. Hancı da tezgaha yaklaştı.
Raiden
"Gin ailesinin nerede olduğunu biliyor musunuz?"Hancı Raiden'e bakarak
"Ne yapacaksın Gin ailesiyle bu aralar herkes onları sorup duruyor. Geçen hafta birisi sordu söyleyince evlerine baskın düzenlediler"Raiden öfkeli bir şekilde bakmış gözlerinden kızıl renkli yıldırımlar çıkıyordu. Sesi bütün Hanı sarsacak şekilde çıkmıştı.
"KİM?" dedi. Hancı da dahil hiç kimse 13-14 yaşlarındaki birinden böyle bir güç beklemiyordu. Sadece basit bir kelimeydi ve öyle güçlü bir ses çıkmıştı ki her çeşit sese dayanıklı olan camlar parçalanmıştı.Hancı korkarak cevap verdi
"Saygı değer efendi. Üzerlerinde kırmızı kıyafetler ve kızıl bir kuş resmi olan armaları vardı."Raiden sesli düşünmeye başladı ama tam olarak sakin olduğu da söylenemezdi.
"Kızıl kuş, kızıl kuş, kırmızı kıyafet, Kızıl Anka Klanı mı? Burası zaten onların değil mi? Neden eve baskın düzenlesinler?" 7 gün önceyi düşündü kendisi kırmızı yıldırım olduğunda orada kimler vardı. Ama bu düşünce saçmaydı çünkü binlerce kişi vardı ve hepsinin seviyesi oldukça yüksekti ama artık durum farklıydı."Rin Kızıl Anka şehrini bana göster? Bugün Direkt liderleriyle konuşucam" bütün herkes şoktaydı buradan orası 2 bin kilometreydi bugün oraya varması imkansızdı.
Hemen ardından bir ruh çıktığını ve dizlerinin üzerine çökmesini herkes izliyordu. Hiç kimseden çıt çıkmıyordu.
"Git bak ailem oradamı şehrin yerini ve ailemin örüntülerini gösterdim gidip gelmen için 1 dakikan var"
Bütün herkes daha ne kadar şaşırtabilirdi ki
"Emredersiniz efendim" dedi ve kayboldu. Hemen ardından bir ruh daha göründü"Bütün bu bölgeyi iyice tara bakılmadık bir yer bırakma"
Ruh
"Emredersiniz efendim" dedi ve kayboldu.1 dakika sonra bir ruh geldi
"Efendim bölgede klan binası da dahil olmak üzere bu bölgede değiller" Hemen ardından ilk gönderdiği ruh geldi."Efendim Kızıl Anka Kalnının hücresinde 2 kişi vardı." Bütün herkes şaşırmıştı kimse 1 dakikada bu kadar derin bir sonuç beklemiyordu üstelik klanın hücresine kadar girmişmiydi.
"Gelin Kızıl Anka Şehrine gidiyoruz." 13-14 yaşlarındaki çocuk kaybolmadan önce son sözü bu olmuştu kimse duyduklarına ve gördüklerine inanamıyordu.
****
25 saniye sonra Kızıl Anka Şehri Whang Anka'nın klan binası hücresinde mavi yıldırımların arasından bir Raiden çıktı. Hücrenin demirlerini eritip içeriye girmişti. 'görme açıkla' diyerek bedensel aktif yetenekleriyle iki insanı da taramıştı bunu ilk kez yapıyordu baktığı kişinin bilgilerini gösteriyordu. Ruhu yanılmıştı ikisi görünüş olarak benziyordu ama annesi ve dedesi değildi rahatlamıştı demiri yıldırımla ısıtarak tekrar eski haline getirdi yani hemen hemen. Demirci değildi sonuçta. Bu bile iyiydi. Fena değildi, hiç sormayın gerçekten kötüydü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Raiden
FantasyBir imparator'un ihanete uğraması. Bir efsanenin bitişi. Şimdi o efsanenin başka bir dünyada tekrar doğuşuna yükselişine, bu efsanenin tarihe altın harflerle yazılmasına şahitlik edeceksin. "Ya karanlığa giden yolda git yada aydınlığa doğru giden...