Raiden

Bölüm 132 Ricardo

1 hafta önce Raiden kan elementini kavramıştı. Bu 1 hafta süresince mağaradaki adama ne oldu? Mağara duruyor ama adam yok. Tabi ki de bu 1 haftadır bedenini arıyordu. Koca evren sonuçta, 1 günde bulması beklenemez değil mi? Diğer yandan da Kan Elementi hız elementi değil. Bedenine ulaşmıştı ama
"O da ne neler oluyor burda böyle? Bedenim neden zincilerle bağlı ve ben neden kendi bedenime giremiyorum? Aynı şekilde neden benim bedenimde başka bir ruh var? Sen oraya nasıl girdin çık hemen bedenimden, karımı ve çocuğumu özledim, tam kavuştum dedim senin yüzünden onlara kavuşamıyorum."

"KARANLIK İMPARATOOOOR, AYDINLIK İMPARATOOOR, ZAMAN EFENDİSİİİİ. Hmmm cevap yok enteresan, belki de bedene sahip olmadığım için beni duymuyorlardır. Bir dakika 2724 yıldır bedeninde olduğum çocuğun ustasında Kralın Gözü vardı, belki o beni görebilir ama burdan orası en az 1 yıl sürer ya. Dur birdakika ben ruhtum kızıl gezegeni düşünürsem orada olamaz mıyım? Hmmm olamazmışım, peki Raiden'i düşünürsem, evet bu 1 hafta önce bırakıp gittiğim mağara. Demek Raiden burada meditasyon yapıyor."

Raiden meditasyondaydı sonunda Laila ağlamaktan yorulmuş ve az önce uykuya dalmıştı. Yaklaşık 1 saat boyunca ağlamıştı şu anda saat 11di. Öğlen olmasına 1 saat vardı. Birden bir ses duydu
"RAİDEN KIZIL GEZEGENE GİDİP GERİ DÖNMENİ İSTİYORUM, YAPAY ZEKANI KULLANABİLİRSİN."

Riden merak ettiği bir şey olmuştu
"Neden bunu yapmalıyım?"

Gür ses
"Beni mi sorguluyorsun sen? Üstelik kan elementinde kolay ilerlemeni sağladıktan sonra mı?"

Raiden birşey dememiş meditasyondan çıkıp kızıl gezegene gidip geri gelmiş tekrar meditasyona girmişti.
"Ee ne oldu şimdi gittim geldim." Hiç geri dönüş olmamıştı.

"Keşke oraya gitmek istediğini söyleseydin. Acaba neden oraya gitmek istedi? Binlerce yıldır hiç zarara uğramayan bir gezegen sonuçta, vardır onunda bir sebebi. Laila da uyansın beraber canavar avlamaya gideriz." demiş ve meditasyona kaldığı yerden devam etmeye başlamıştı.

***

Gür sesli adam/ruh artık neyse şu anda Kızıl Gezegene bakıyordu.
"Eveet artık geldiğime göre, Jigme ile görüşebilirim." demiş gezegene girmiş ve hana doğru yol almıştı, çok geçmeden hana varmış ve Jigme'yi görmüştü.

"Beni duyuyor musun?"

Jigme anında karanlık elementi aktifleştirmiş ve arkasındaki ruhu boğazından yakalamıştı.

"Bana dokunabildiğini anlamış oldum, beni görüp, duyabiliyor musun?"

Jigme
"Evet görüyor ve duyabiliyorum ama neden bu soruyu sordun?"

Ruh
"Güzel, sadece bedenimin içine başka bir ruh girmiş ve onun yüzünden, kendi bedenime geri dönemiyorum. Senden Karanlık İmparatoru çağırmanı isteyeceğim, ama öncesinde ona seni ben değil seni Junketsu çağırıyor dersin."

Jigme biraz şaşırmıştı ruh adını vermişti, gerçi her ruhun adı vardı. Bir denemeliydi.
"Karanlık İmparator, ben Jigme beni duyuyorsan buraya gelebilir misin?"

Karanlık İmparatordan cevap gecikmemişti
"Neden gelmemi istiyorsun? Benim gibi bir İmparatoru ayağına mı çağırıyorsun? Seni utanmaz çocuk. Bana karşı ne bu saygısızlık."