Zaman geçmişti Raiden bir odaya girmiş ve kopmaları dahi iyileştirecek bir hap üretebilmenin var olup olmadığını araştırıyordu. Ama 1 haftadır uğraşmasına rağmen tek sonuç kırıkları 1 salisede iyileştiren bir hap ortaya çıkarmıştı.
"Bedensel gelişimden kaynaklı olabilir mi? Eğer ondan değilse, benim kopmalarım nasıl iyileşiyor? Kopmaları iyileştirecek bir hap yok, yapan da yok. Kertenkele canavarlarını bile kullandım, kopan kuyruklarını iyileştirebildikleri için, ağaç adamları da araştırdım ama onlarınki iyileşmek değil ki, güneşin etkisiyle kopan uzuvları yeniden yeşeriyor. Benim kertenkele gibi kopan uvzum yeniden oluşuyor, başka bir etmene ihtiyacım yok ama bu nasıl oluyor?"
***
Kolları arkasında, Ejder Gezegenine bakan iki gözü kızıl olan bir adam Sekketsui Ailesindendi.
"Haha Raiden sonunda kendi hakkında bazı merak ettiğin konular var. İyileşme hızı gerçekten iyi, acaba bizim Sekketsui ailemizin bir ferdi olabilme ihtimali var mı? Ama öyle olsaydı bu neden benden gizlensin? Onun başka bir ailede doğduğu söylensin. Belki de bizden birinin kaçamak oğlu olabilir. Onun kanı bizim kanımıza da oldukça benziyor, o zaman o gerçekten de bizden birinin kaçamak oğlu, kanında Sekketsui kanı dolaştığı için korumamızı veya eğitmemizi istiyor olabilirler. Ejder Gezegeni sanırım düşündüğüm kadar basit bir gezegen değil, ona doğru gelen bir suikastçi tesadüfe bakın, yıllardır ortaya çıkmayan bizim alt klanımız olan aile ortaya çıkmaya başladı, bir dakika tabi ya Raiden ve gelen suikatçinin kanları %50 uyuşuyor, bizim kanımızla %75 uyuşuyor. Enteresan gerçekten enteresan, alt loncadan gelmiş olabilme ihtimali çok yüksek ama arada sırada kendilerinden güçlü üyeler doğabiliyor, Raiden de onlardan biri, Raiden doğduğunda onun yanında olmamaları onlar için gerçekten büyük bir kayıp. Gezegenin en güçlü suikastçi ailesine yeni bir üye daha eklendi gibi. Daha doğrusu eski yeni üye, bu nasıl bir şey ya."***
Bir suikastçi hızla ilerliyordu, saraydan içeri girmiş, kimse farkına dahi varmamıştı, o geçerken hiç kimse kıpırdayamamıştı, yüzü ona doğru dönük olanlar onu hiçbir şekilde görmeye fırsat bile bulamadan göz kapakları kapanmıştı, o geçtikten sonra gözlerini tekrar açmışlardı. Kimse ne olduğunu anlamamıştı, birden gözlerini yummuş sonra tekrar açılmıştı. Etrafa bakınmışlar ama hiç kimseyi görememişlerdi. Suikastçi ilerlemeye devam etmiş ve en sonunda bir odanın önünde durmuş, kapıyı açmış ama kimseyi görememişti. Birden kapı kapanmış ve ensesinde soğuk bir nefes ve boğazını tutan bir el hissetmişti. Karşısında da bir mantikor duruyordu, akrep kuyruğu tam alnının ortasında, 1 santim önünde duruyordu.
Raiden
"Hoş geldin yoldaş bende seni bekliyordum, kalp atışlarından, nefes alış verişinden buraya birinin koşarak geldiğini farkettim, ama anlamadığım bir şey var o kadar askerin arasından farkedilmeden nasıl geçtin?"Suikastçi birden Raiden'in kollarından sıyrılmış ve
Suikastçi bıçağı Raiden'in kafasına tam saplayacakken Raiden sağ eliyle suikastçinin kolundan tutmuştu.
Suikastçi fazlasıyla şaşırmıştı sesinden anlaşıldığı kadarıyla bir kızdı.
"Sen hareket edebiliyor musun?"Raiden
"Bana bir şey yaptın da benim mi haberim olmadı? Neden hareketim kısıtlanacakmış. Yoldaş açık açık söyle bari." demişti kız suikastçi de Raiden'in parmağındaki kızıl taş üzerine kara gül olan yüzüğü görmüştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Raiden
FantasyBir imparator'un ihanete uğraması. Bir efsanenin bitişi. Şimdi o efsanenin başka bir dünyada tekrar doğuşuna yükselişine, bu efsanenin tarihe altın harflerle yazılmasına şahitlik edeceksin. "Ya karanlığa giden yolda git yada aydınlığa doğru giden...