Raiden, Chou ve Atsushi gün doğumuna kadar uyumamışlardı. Zaten kim bilir bir daha Raiden'i ne zaman görürlerdi. Beraber handa oturuyorlar Chou'nun demlemiş olduğu çaydan içiyorlardı beraber son sohbetlerini yapıyorlardı. Karanlık tarikata bağlı bir okul hiçbir krallığa bağlı değildi ve o tarikata bağlı olan okulun gün gibi ortada olduğunu bilseler de Kara Aslan Okulunun amblemini ilk kez görmüştü Atsushi, sonuçta karanlık tarikat ben buradayım diye bağırasa da ses heryerden geldiği için yerini bulmak da daha zor oluyordu sonuçta Atsushi dünyanın neredeyse her yerini gezmiş, görmüş biriydi ve aydınlık tarikata dair pek çok yer görse de, karanlık tarikata dair hiçbir şey görmemişti.
***
Yazar Atsushi'nin ne düşündüğünü anlatırken zaman da aynı anda akıp geçmiş ve gün doğumuna az kalmıştı.
***Chou, Raiden'e bakıyordu içinde hüzün ve görememe korkusuyla
"Sana gerekli olan bütün malzemeleri hazırladım onları depolama yüzüğüne almayı unutma içinde yiyecek ve içecek şeyler de var, giyeceğin kıyafette hatta duş almak istersen sabun da var içinde, her çeşit silahlar da var balyoz, balta, kılıç, hançer, bıçak, kazma, kürek, ok ve yay, kalkan. Biliyorum kılıç ve bıçak tercihin ama hepsinden koymayı tercih ettim sonuçta ne zaman işine yarayacağını bilemezsin." dedi ve Raiden hepsini 2metreX2metre depolama yüzüğü kullandığı için eşyalar arasında 2 metreyi geçen birşey de yoktu o yüzden sıkıntısız bir şekilde depolama yüzüğüne aldı. Daha bitmemiş olacak ki Chou tekrar konuştu
"Ayrıca şu 4 bileklikliği, 3 kolyeyi ve 8 yüzüğü de al bunların her biri seninle aynı seviyedeyse 10 vuruşa dayanacak bir kalkan verir ve tek tek kullan hepsini aynı anda kullanırsan çabuk tükenirler yani iki tane kullanayım 20 darbeye çıksın durumu söz konusu değil ve bunları gece yatarken takarsın. Kimse sana saldırmazsa bunlar aktifleşmeyecek."
Atsushi şu anda tam anlamıyla şok içindeydi torunu okula gidiyordu savaşa değil, resmen savaş hazırlığı yapmıştı Chou. Atsushi'nin asıl şaşırdığı nokta bu değildi, asıl şaşırdığı nokta Raiden okula gidiyorken bu hazırlığı yaptıysa okula değil de savaşa gidiyor olsaydı Chou'nun yapacağı hazırlığı düşünmek bile istemiyordu.
Artık evden çıkma vaktiydi neredeyse güneş görünmek üzereydi hemen ardından kapı sesi geldi. Kimseyi beklemiyorlardı ama bu saatte kim gelirdi ki. Atsushi anında kapıyla kendileri arasına havadan bir duvar örüp ilerlemeye başladı ve attığı her adımda duvarda kendisiyle beraber gidiyordu, ardından durup hava elementiyle kapıyı açtı. İyi ki karşılarındaki kişi handaki çalışanlardan biriydi ama yine de duvarı kaldırmamıştı Atsushi'nin ördüğü duvar zaten hava olduğu için dikkatli bakılmadığı sürece duvarı göremiyorsun.
Atsushi
"Ne oldu?"Çalışan
"Kapıda Raiden Gin'i bekleyen beyaz üzerine siyah aslanın baş kısmı olan at arabası var ve bunu size özellikle söylemem istendi."Atsushi ve Chou Kara Aslan okuluna kaldıkları hanın yerini söylememişlerdi ne yazık ki Kara Aslan Okulu da onlara at arabasının nereden kalkacağını da söylememişti. Bu yüzden at arabasının sınava girdikleri yerden kalkacağını düşünmüştü Chou ama öyle olmamıştı okul onları bulmuştu.
Atsushi doğal olarak tedbiri elden bırakmıyordu sonuçta savaştan savaşa koşan bir adamdı duvarı daire şeklinde yaptıktan sonra kubbe şeklini verdi doğal olarak içinde Chou ve Raiden de vardı. Aşağı kata doğru ilerlemeye başladılar ve hanın kapısında Hana'yı gördüler tabi ki de bu durumdan sonra üçlünün başlarından aşağı buzlu su dökülmüş gibi serinlemişlerdi.
Hana güler yüzlü bir şekilde önce başıyla Atsushi'ye küçük bir selam verip hemen Raiden'e baktı yüzündeki gülümsemeyi eksiltmemişti
"Raiden tüm eşyaların yolculuk için hazır mı? Hazırsa hemen yola koyulalım sonuçta uzun bir yolculuk olacak." dedi.Raiden
"Hazır eğitmenim" dedi ve heyecanlı olduğu anlaşılıyordu ama bir yandan da hüzün de vardı sonuçta annesi Chou'dan hiç ayrı kalmamıştı bu ilk olacaktı.Hana
"Öyleyse beraber gidelim arabam hemen hanın önünde bekliyor" dedi ve hemen ardından yüzüne bir gülümseme kondurdu.Raiden ailesiyle vedalaşıp handan çıkıp arabaya bindi hemen ardından da Hana binmişti arabaya ve yolculuk başlamıştı.
Hana ve Raiden'in aracı en önde ve arkada içinde 4 öğrenci olan 10 araç takip etmeye başlamıştı toplam olarak Kara Aslan okuluna alınan 41 öğrenci vardı ve karışıktı yani sadece karanlık element kullanmasına önem verilmemişti buna rağmen 20 öğrenci karanlık element kullanıcısıydı ve Raiden bunlara dahil değildi sonuçta o karanlık yetenek öğrenecek olan biriydi.
Şehirden uzaklaşmışlar ve ilerlemelerine devam ediyorlardı ne kadar uzaktaydı ki okul? Güneş de yüzünü neredeyse göstermek üzereydi yani araçlar bayağı hızlı ilerliyordu çünkü kısa sürede şehir gözden kaybolmuştu. Raiden dayanamamış Hana'ya bakıp sormuştu sorusunu
"Eğitmen Hana at arabaları nasıl bu kadar hızlı gidiyor? Dedem ve annemle yolculuk yaptığımızda bu kadar hızlı değildi?" dedi şaşkın bir ses tonuyla. Hana'dan gelen cevap fazla uzun sürmemişti.
"Bende ruh çağırma yeteneği var ve çağırdığım her ruh benim bir parçam oluyor tabi güçten düşmediğim sürece, benim şu anda çağırdıklarım at ruhları ve fiziksel bir bedene sahip olmadıkları için doğal olarak hem hafifler hem de yorulmuyorlar ve fiziksel bedeni olan atlara kıyasla hem benim ki enerjimden, hem de kendi ki enerjilerini kullandıkları için daha güçlüler. İyi yanı sürekli enerjimden harcamıyor olmaları sadece çağırmak için enerji harcıyorum. Tek kötü yanı ise her saat başı burada kaldıkları süre boyunca 11 enerji harcıyor olmaları. Az önce dediğim gibi sürekli enerji harcamıyorlar." dedikten dedikten sonra yüzüne hafif bir gülücük kondurmuştu.
Sonuçta Raiden bilmese de bir Klan liderinin torunuydu ve onunla iyi ve samimi ilişkiler kurmak gelecekte belki de sırtını dayayacağın bir duvar demekti. Sonuçta Raiden güçlendiğinde illaki bir şekilde gerçekte kim olduğunu öğrenecekti ve öğrendiğinde iyi ilişkiler kurduğu kişileri klan binasında bile ağırlayabilirdi yada kötü ilişkiler kuran birini en düşük ihtimelle kendi topraklarından sürgün bile edebilirdi.
Raiden şaşkın bir şekilde Hana'ya bakarak konuşmaya başladı
"Eğitmenim siz ruh çağıranmısınız bu müthiş birşeymiş ilk kez canlı olarak görüyorum." durdu düşündü ve
"Gerçi diğerlerini de görmedim. Bana anlatırmısın? Ruh çağıran olmak nasıl birşey." Son söylediği kelimede heyecanı ve merakı tavan yapmıştı ama Hana cevap olarak"Ruh çağıran olmak kişiden kişiye göre değişim gösterebiliyor ve benim kullanmadığım gereksiz gördüğüm Ruh Çağırma yetenekleri de var doğal olarak onları geliştiremeye zaman harcamadım yani kimilerine göre artı olan şey kimisine göre eksi olabiliyor yani o yüzden okula vardığımızda orada yetenekler konusunda daha açıklayıcı ve daha detaylı bilgi alabileceksin. Zaten geldik sayılır" dedi
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Raiden
FantasyBir imparator'un ihanete uğraması. Bir efsanenin bitişi. Şimdi o efsanenin başka bir dünyada tekrar doğuşuna yükselişine, bu efsanenin tarihe altın harflerle yazılmasına şahitlik edeceksin. "Ya karanlığa giden yolda git yada aydınlığa doğru giden...