Kızıl Kral Darren'in turnuva başlasın demesinin ve bir elderin turnuvanın ağır kurallarını açıklamasının ardından dövüşler başlamak üzereydi.
Elderden bir ses yükseldi
"262bin144 ve 262bin143 dövüş alanına gelsin." dediği gibi 2 kişi dövüş alanında ortaya çıkmıştı, ikisi de oldukça şaşkındı. Biri siyah saçlı, yeşil gözlü bir erkek. Diğeri sarı saçlı, mavi gözlü bir kızdı.Elder otoriter bir sesle
"Kurallar dahilinde dövüşün tekrar açıklamama gerek yok herhalde BAŞLAYIN." demiş ve 2 kişi de silahlarını çıkarmıştı.Sarı saçlı kız yay çıkarmış ve asil bir hava yaymaya başlamıştı.
Siyah saçlı erkek de uzun bir kılıç çıkarmış ve etrafa vahşi bir hava yaymaya başlamıştı.
Bu hava değişiklikleri bu yıl ki öğrencilerin oldukça sıkı çalıştıkları anlamına geliyordu.
İkisi de düz bir şekilde saldırıya başlamıştı ama okçu kız hiçbir şekilde yerinden kıpırdamamıştı ama kılıçlı erkek de sürekli hareket halindeydi ve okçu kıza yaklaşamıyordu. Yaydan çıkan okların hızı muazzamdı ve her bir ok ölümüne atılıyordu. Bu sebeple kılıçlı erkek de yakınlaştıkça hızla gelen okları atlatmak da bir o kadar zor oluyordu.
Okçu kız okları sürekli atıyordu ama bir türlü sırtındaki oklar bitmek bilmiyordu. Etrafta da ok yağmuru olması gerekirken sadece sayılı oklar vardı. Her ok atışında 1 tanesi kayboluyordu.
Kılıçlı erkek
"Oklar ona geri dönüyor. Bu şekilde sürekli baskıcı bir ortam oluşturmaya devam ediyor. Peki oklar kırılırsa ona geri dönebilir mi?" dedi ve Kılıcıyla kendisine doğru gelen oka saldırdı, kılıç öyle bir hızla savrulmuştu ki, çıplak gözle görülmesi oldukça zordu. Tuhaf olansa kılıç oka değmemişti, ok sanki bir tüy edasıyla kılıcın etrafından dolanmış sadece yön değiştirmişti ve omzundan çizik almasına sebep olmuştu.Okçu kız ok atmaya devam ederken
"O oklar özel bir malzemeden yapıldı ve oldukça hafifler öyle hafifler ki en ufak hava akımından dahi etkilense de hedefi her zaman vururlar. Bunun sebebi de elimdeki yay şahin gözü kullanılarak yapıldı ve bu yüzden kilitlendiği hedeften kolay kolay şaşmıyor."Kız sanki galibiyeti garantilemiş gibiydi. Derken etrafta rüzgarlar ortaya çıkmaya başlamıştı. Rüzgarlar her geçen saniyede daha da artmaya başlamıştı kaynak da kılıçlı erkekti. Ona doğru attığı oklar farklı yerlere gitmeye başlamıştı.
Kılıçlı erkek de zaferi garantilediğinden emindi. Oklar farklı yerlere gittiğinden artık ilerleyebilirdi ama tam o anda bir ok tam başının yanından geçmişti bu imkansızdı ve oluşturduğu rüzgar bariyerinde bir delik meydana gelmişti.
İkinci bir ok daha gelmişti ve o da başının sol yanından geçmiş ve kulağında bir uğultu meydana getirmişti. Bu seferki ok fazlasıyla yakından geçmişti. Yani gelecek üçüncü ok tam başından vuracaktı derken bir ok daha oluşturduğu rüzgar duvarını delmiş ve ani bir refleksle eğilirken başının üzerinden ok geçmişti.
Kılıçlı erkek
"O da hava elementi kullanıyor. Yoksa bu duvarı delmesi imkansız. İşler tahmin ettiğim gibi gitmiyor. Ben hava elementiyle duvar, bariyer oluşturuyorken o delmeye odaklı kavramış. Bir yakınlaşabilseydim zafer benimdi." ama şu anda elementsiz olarak dövüşseydi daha avantajlıydı. İşin içine elementler de girince durum daha da karmaşıklaşmıştı.Açıkça görüldüğü üzere avantaj tamamen okçu kızdaydı. Hem harcağı element miktarıyla, hem de harcadığı fiziksel güç olarak hiç yorulmuş gibi görülmüyordu ama kılıçlı erkek hiçbir şekilde düzgün düşünemiyor ve yerinde 1 saniye bile duramıyordu ve elementiyle oluşturduğu geniş çaplı rüzgar da fazlasıyla enerji harcıyordu. Bir de buna delinen rüzgar duvarını onarmak da eklenince harcadığı enerji muazzam derecede oluyordu. Bu şekilde devam ederse birkaç dakikaya bütün enerjisi son bulacaktı hem fiziksel, hem de ki enerjisi bakımından.
Kılıçlı erkeğin ustası üzgün değildi aksine mutlu gibiydi. Sonuçta kim tahmin ederdi ki daha ilk raundda bu kadar güçlü birinin karşısına çıkacağını buna üzülmek yerine öğrencisi güçlü birine yenildiği için mutluydu. Çünkü ilk raundda öğrencisinin karşısına yakın menzil bir rakip çıksaydı yenilmeyeceğinden oldukça emindi sonuçta kendisi eğitmişti. 1 öğrencisi yenilse de geriye 236 öğrenci daha vardı.
En sonunda ayakta sadece okçu kız kalmıştı ve rakibi bayıldığı için pes etme kuralı dahilindeydi. Bu yüzden saldıramıyordu. Ama rakibinin numara yapma ihtimaline karşın da her an tetikteydi.
10 saniye geçmiş olmasına rağmen kıpırdamamış ve baygın olan kılıçlı erkek yenilgi almış ve kazanan okçu kız olmuştu.
Bu zaten dövüş başladığı anda beklenen bir sonuçtu.
Bu şekilde devam ederek toplam 100 kişi elenmişti ve daha 262bin44 kişi vardı. Eğer bu şekilde devam ederse gerçekten uzun süren bir Turnuva olacaktı. Eğer bin kişi elenseydi bu gün içerisinde, turnuva nerdeyse 1 yıl içinde son bulacaktı. Ama bu yavaşlıkta devam ederse 8 yıl içerisinde son bulacak. Herkes 8 yıl boyunca burada duramazdı ya.
Dövüş sahası zaten fazlasıyla büyüktü.
Kızıl Kral Darren bir elderi yanına çağırmış ve elder de
"Saygı değer Kralım dövüş alanının 270metre uzun kenarı 180metre kısa kenarı var. 45metreye 45metrelik kare oluşturacak şekilde duvarlar örülürse dövüş alanından 24 adet olacaktır ve her bir alandan da 100 kişi elenirse toplamda günlük 2400 kişi elenebilecek. Bu şekilde turnuva 8 yıl içinde değil 110 gün içinde son bulacak."Kızıl Kral bir elini kaldırmış ve 24 tane dövüş alanı belirmişti ama tuhaf bir şekilde üst üste toplam 22 kat olmuştu.
Kızıl Kral
"O zaman bu şekilde 52bin500 kişi elenecek ve bu turnuva 5 gün içinde son bulacak. Nasıl olsa turnuvaya müdahale yasak. Nasıl göreceklerine gelince..." Demiş elini bir kez daha sallayarak her kişi için kayadan tabletler ortaya çıkmıştı.
"Bu tabletler doğal olarak dövüşçülere verilen rozetlere bağlılar dövüşçünün adını yada rozet numarasını söylerseniz size o dövüş alanını gösterecektir." Sonrasında da eldere zihinsel bir mesaj atmıştı.Elder
"Kızıl Kral Darren'in emriyle turnuvada kaybeden veya pes eden birisi doğruca koltuğuna geri gelecek ve rozetini kaybedecek. Onun dışında kurallar aynı. Turnuva yarın kaldığı yerden devam edecek."****
Herkes dağılmış karanlık bir alanda 2 kişi konuşuyordu. Yaşlı olduğu sesinden de anlışılan bir erkek sesi.
"Bu gerçekten iyi oldu. Herkes farklı birine dikkat kesilecek. Dövüş alanı 528 odadan oluşuyor bu şekilde herkes tanıdık kişinin dövüşünü izleyecektir. Biri bittinde hemen ardından bir sonraki başlayacaktır. Senden istediğim şu Jigme'nin öğrencisi çok güçsüz görünüyordu. Sadece vücut çalışmış gibi. Önemli olan vücut değil ki enerjini doğru kullanabilmektir. Savunma için kullanırsan kendinden yüksek alemlerde olanlara bile birkaç darbe dayanabilirsin. Saldırı için kullanırsan kemdinden yüksektekilerin bile savunmalarını kırarak veya delerek geçebilirsin. Yeter ki ki_enerjini ve elementini doğru zamanda, doğru ölçüde, doğru şekilde kullan. Bana verdiğin bu hasarın 2 katını hatta 10 katını Jigme'nin öğrencisinde istiyorum." demiş ve göğsünü açmıştı ve tam kalbinin ordan başlayan derin bir yanık gittikçe azalarak tüm göğüsü kaplamıştı.Karşısındaki kişi sağ elinde ufak bir ateş yakmış ama ortamdaki ısı dengesi ateş ortaya çıkar çıkmaz bozulmuştu ve ateş mavi renkli yanıyordu.
"Emredersiniz usta miras elementim olan cehennem ateşimle onun işini en acılı şekilde halledeceğim." demişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Raiden
FantastikBir imparator'un ihanete uğraması. Bir efsanenin bitişi. Şimdi o efsanenin başka bir dünyada tekrar doğuşuna yükselişine, bu efsanenin tarihe altın harflerle yazılmasına şahitlik edeceksin. "Ya karanlığa giden yolda git yada aydınlığa doğru giden...