Raiden gözlerini kapatmış ve Karanlık İmparatorun söylediği gibi içindeki mühre odaklanmıştı. Orası zorla dışarı atmıştı yani yok olmuş olabilirdi derken, kendisini zincirleri kırılmış bir kapının önünde buldu, ortada sütun vardı ama sütunun üstünde artık kitap yoktu.
Raiden kapıyı açmak için elini uzatmıştı kapıyı araladığı gibi pas tutmuş demir gibi tuhaf bir koku gelmeye başlamıştı burnuna ve daha aralanmışken bu kadar ağır kokuyordu. Kapıyı tamamen açtığında, ufak bir adaya çıkmıştı ve etrafı tamamen kanla kaplı bir denizi andırıyordu.
Gür bir erkek sesi duyuldu
"Kan Mağarasına hoş geldin Raiden, soy adının burada hiçbir önemi yok. Kan Elementini hissetmeni, bu kapıyı açmanı. Tam 2724 yıldır bekliyorum."Raiden şok olmuştu kendisini mi bekliyordu?
"Kimsin sen?"Gür erkek sesi
"Sınavını gerçekleştirecek kişiyim. Sınavın basit, kan gölüne dal ve derinlerine batmış, kan parşomenini bul. Merak etme dışarıdaki zamanla, şu andaki zaman çok farklı burada ne kadar vakit geçirirsen geçir dışarıda zaman çok yavaş geçecek. Şimdi kan gölünden bir yudum al ve dal, her dalışın için dışarı çıkıp bir yudum içip tekrar dalman gerekecek her başarısız dalışında gölde kalma süren düşecek ve sonucunda başarısız olacak ve kovulacaksın."Raiden aklına takılan bir soru vardı.
"Efendim diğer kan kullanıcıları bana böyle bir mağaradan bahsetmedi, sadece Ketsueki ailesinin kurucusu kan mağarasına denk gelmiş. Onun haricindekiler direkt olarak kan elementini kullanarak doğmuşlar. Peki ben neden Kan Mağarasındayım."Gür erkek sesi
"Demek mağaradan bahsetmediler. Hmm aslında normal oğuldan oğula geçen bir elementten bahsediyoruz. Mağaraya ihtiyaçları yok sonuçta. Bütün elementleri hızla kavrayabilen sen Kan elementini kavrayamadın, bu yüzden sana mağara oluşturmak zorunda kaldım bu kadar berbat bir kavraman olduğu için kusuruma bakma. %25 olanlar bile senden daha çabuk kavradılar elementi, sense 2724 yılda ancak kavrayabildin. Hadi başla artık. Elementi hissedip buraya gelmen bu kadar yıl sürdü, seviye 1 olman kaç bin yıl sürecek acaba?"Raiden bu gün ne oluyordu böyle Aşkta kaybetti, Karanlık İmparator azar çekti, Kan Mağarasındaki ses yerden yere vurmuş sinek gibi eziyordu.
Raiden el mahkum kan gölüne eğilmiş ve kan gölünden bir yudum almış ve göle dalmıştı, hiçbir şey göremiyordu, hiçbir şey hissedemiyordu aşağı doğru iniyordu.
"Ne kadar da derin bir göl." yaklaşık 1 günde denizin dibine ulaşabilmişti.
"Eee parşomeni nasıl bulcam şimdi? Sonsuzluğa giden bir göl? Hemde her yönden." derken artık deniz altında nefes alırken zorlandığını farketmesi fazla sütmedi.Yaklaşık yarım gün de dışarı çıkması sürmüştü. Üstelik adaya da uzaktı yüzerek yarım gün daha harcamıştı adaya ulaşmak için.
Adaya ulaştığında bir yudum daha almış ve tekrar dalmıştı. Bu sefer denizin dibine ulaşması 23 saat sürmüştü ama nefesi daraldığı için çıkmıştı, denizin dibinde en fazla 1 dakika kalabilirdi ama bu sefer de dışarı çıkarken 1 dakika erken bitecekti havası.
Adaya ulaşmış tekrar bir yudum almıştı. Tekrar dalmış ve 22 saate gölün dibine dalmış ve 22 saate geri çıkmıştı.
"Bu nasıl bir şey, net göremediğim bir yerde, 1 dakidan fazla kalamadığım derinlikte, dalış sürelerim kısalsa da parşomeni nasıl bulucam. Bir dakika parşomen göldeyse o zaman. Efendim size bir soru sorabilir miyim?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Raiden
FantasiBir imparator'un ihanete uğraması. Bir efsanenin bitişi. Şimdi o efsanenin başka bir dünyada tekrar doğuşuna yükselişine, bu efsanenin tarihe altın harflerle yazılmasına şahitlik edeceksin. "Ya karanlığa giden yolda git yada aydınlığa doğru giden...