Raiden Kara Gül Suikastçilerinden ayrılmış ve kimsenin görmediğinden emin olduktan sonra.
"Rin, Alvin ve Beni Ejder Dünyasına ışınla demişti." Oraya en son 4 yıl önce gitmişti. Dedesi Atsushiyi ve Annesi Chouyu gerçekten özlemişti, içinde heyecan da vardı. Kendisini gördüklerinde acaba nasıl bir tepki vereceklerdi. İmparator Eiji şu anda nasıldı, hala gücünü koruyor muydu? Raiden bunları gerçekten merak ediyordu.***
Bir kadının
"HÜCUUUUUM" sesi tüm her yerde yankılanmıştı. İmparatora gönderdiği mesaj sayesinde İmparator da en iyi birliklerini hazırlamıştı. Gin Krallığı ve Ejder İmparatorluğu, Batı krallığına iki yönden darbe vuruyorlardı. Buna Rağmen Ejder İmparatorluğu ek olarak Doğu, Kuzey ve Güney Krallıklardan saldırı almaya devam ediyordu. Buna rağmen ayakta kalmaya devam ediyordu.Batı Krallığı ordusunu ani bir kararla ikiye bölmek zorunda kalmıştı.
"Lanet olsun Gin Krallığı neden bizim tarafımızda değil? İmparatorluğun düşmesine az kalmış ama onlar hala Eijiden vaz geçmediler. Eiji artık eskisi kadar güçlü değil. Bu dünyanın daha güçlü İmparatorlara ihtiyacı var. Benim gibi." diyordu ama bu şekilde düşünen sadece kendisi değildi, diğer 3 krallık da bunu düşünüyordu. Zaten bu yüzden birlik olamıyorlardı. Onların gözünde kendi zırhları dışında başka bir zırh giyen düşmandı. Şu anda bir düşman daha eklenmişti Gin Krallığı.Savaş çetin geçiyordu binlerce kişi hem Gin krallığından, hem de Batı Krallığından ölmüştü. En az kayıp veren İmparatorluktu, en çok kayıp verense Batı Krallığıydı.
"Bu savaş böyle devam ederse işimi bitirecekler. Kendim de savaşa dahil olacağım." demiş ve savaşın seyri değişmeye başlamıştı.
Havadaki nem toplanmaya başlamış, gök yüzü buzdan mızraklarla dolmuştu. Bir su kullanıcısı Su alemine geçtiğinde miras element kullanıcıları kadar güçlü olurlar. Bütün herkesin içinde geri çekilme duygusu patlamıştı.
Chou hava elementiyle kalkan oluştursa da seviye 40 element seviyesi 30dan güçlüydü. Bu yüzden elini havaya kaldırıp arkasına dönüp ileri doğru uzatarak
"GERİ ÇEKİLİİİİN" diye bağırdı ama çok geçti.Çünkü mızraklar düşmeye başlamıştı, öyle bir düşüyordu ki, buzdan mızraklar kırılmak yerine yere saplanıyorlardı. Yeri bile tek seferde delecek güçte olan mızraklar, insanlara nasıl zarar vermezdi? Çığlıklar her yerde duyuluyordu, kiminin, kolunu, kiminin bacağını, kiminin göğsünü, kiminin kafasını delip geçmişti mızraklar. Chou'nun hava kalkanı işe yaramamıştı, askerlerini koruyamamıştı. Karşısındaki bu sahneye dehşetler içinde bakıyordu. Birkaç mızrak da kendisine doğru yönelmişti. Biri kolunu koparmış, diğeri bacağını ve sonuncusu da göğsünü delip geçerken bu manzaraya denk gelen bir ses tüm dünyayı sarsmış ve yer ile gök yüzü sanki yer değiştirmişti.
"BEN RAİDEN GİN, BURADA NELER OLUYOR BÖYLE." derken birden bulunduğu yerden kaybolup annesi Chou'nun yanına gitmişti.Bütün her yerde Raiden Gin adını duyan herkes kıpırdayamamıştı. İmparator Eiji olduğu yerden birden fırlamış ve sesin geldiği yöne doğru ilerlemişti.
Raiden annesinin göğsünden mızrağı çıkarmış ve aynı zamanda Chou'nun yüzünde korku, heyecan ve endişe vardı. Korkuyordu çünkü karşısındaki kişi gerçekten öldü olarak bildiği oğlu muydu? Heyecanlıydı çünkü eğer karşısındaki kişi oğluysa o yaşıyor ve dönmüştü. Endişeliydi çünkü yeni karşılaştığı oğlunu yeniden kaybetmek istemiyordu. Chou tam konuşacakken, Raiden 1 saniyede kırıkları iyileştiren haptan vermiş ve Chou'nun yaraları anında kapanmıştı ve Chou rahat bir nefes aldığını hatta tüm yaralarının kapandığını görünce nasıl tepki vereceğini bilemedi. Kolu ve bacağı kopan annesini kucağına almış ve onun gözlerinin içine özür diler gibi bir ifadeyle bakıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Raiden
FantasíaBir imparator'un ihanete uğraması. Bir efsanenin bitişi. Şimdi o efsanenin başka bir dünyada tekrar doğuşuna yükselişine, bu efsanenin tarihe altın harflerle yazılmasına şahitlik edeceksin. "Ya karanlığa giden yolda git yada aydınlığa doğru giden...