Alvin'nin dün söylediği kılıç ustasını bulma yolunda kendisini de bir eğitimin beklediğini söylemişti. Ama bu eğitim ne üzerine olabilirdi ki. Merak vardı içinde ama dışında hiçbir değişiklik yoktu.
Alvin
"Raiden senin partnerin olduktan sonra hissettiklerim doğruysa senin duyguların hala içinde bir yerde ama bunu dışına vuramıyorsun. Bu yoldan çıkarsak sana öğretmem gereken ve senin de öğrenmen gereken çok şey var."Raiden
"Nasıl yani? Duygularını gösteremiyorsun derken."Alvin
"Bunu anlamanı beklemiyordum zaten, ama işe öfkeni göstermekle ve öfkeni bastırmakla başlayacağız. Öncelikle dediklerimi uygulamaya çalış. Şimdi sana hiçbir düşmanlığım olmadı senden beni öldürecekmiş gibi öfkelenmeni istiyorum."Raiden
"Bu biraz kolay gibi sadece öldürme arzumu serbest bırakmam gerekiyor hıhıhı." dedi ve öldürme arzusunu serbest bıraktı ama Alvin arka bacağıyla kulağını kaşıyordu. Yani ona karşı bir öfke gösterememiş sadece boşa öldürme arzusunu bırakmıştı. Alvinin dediğini yapıyor ona bakıyor ama onu etkilemiyordu.Alvin
"Raiden bir de şöyle dene, sana zarar vermediğimi ve vermeyeceğimi unut. Çevrendeki birine saldırdığımı, ailenden birini öldürdüğümü düşün ama aynı zamanda dışarıdan sakin görün öfkeni gözlerinden yan...." Sözü yarım kalmıştı Alvin'in, çünkü Raiden çoktan uygulamaya geçmişti. Alem olarak ondan güçlü olduğunu biliyordu ama öfke ve öldürme arzusunun alemle alakası bile yoktu ne kadar çok öldürdüğün yada birine beslediğin öfkeyle alakalı bir şeydi.Raiden şu anda öyle bir öfke ve öldürme arzusuyla bakıyordu ki gözlerinin beyazı neredeyse kızıl renge dönmüş, vücudundaki kan akışı hızlanmıştı. Ufak bir sorun vardı ki hiç ama hiç sakin görünmüyordu ve Alvin Raiden'in görüntüsünden yavaş yavaş tırsmaya başlamıştı adeta bir şeytanı andırıyordu. Raiden'e sakin olmasını, düşüncelerini dağıtmasını söyleyecekti ama Raiden orada değildi.
Alvin etrafına bakınırken Raiden'i tam burnunun dibinde ve öfkeden kan çanağına dönmüş gözlerini Alvin'e kenetlemişti ve öyle bir ağırlık çökmüştü ki üzerine sanki dünyayı kaldırmaya çalışıyormuş gibiydi. Ne gözlerini Raiden'den ayırabiliyor ne de kıpırdayabiliyordu bu zihinsel bir saldırı değildi bu saf öldürme arzusu ve öfkeydi. Alvin iyice korkmaya başlamıştı konuşmak için ağzını bile oynatamıyordu kendisi milyonlara yakın canavar ve insan öldürmüştü peki ya Raiden 2 hayatında da kaç canavar ve insan öldürmüştü bunları yapmasa da kimi bu kadar çok öldürmek istemişti.
Alvin sonunda konuşabilmişti
"Senin ailene gerçekten zarar vermiş olabilirmiyim?" Ama bu son konuşmasıydı çünkü artık tırsmaktan çok tam anlamıyla korkuyu hissediyordu ölüm korkusu. Bu korkuyu ilk geldiği zamanda yaşamıştı ama o zaman bu kadar çok korkmamıştı şu anda Raidenle duyguları da bir bütün gibiydi ve gerçekten kendisini yüzde yüz öldürmek istiyordu. Yavaş yavaş sıcak basmaya başlamıştı kendisini her şekilde bu duruma hazırlamıştı ama bu kadar büyük ve dehşet verici bir öldürme arzusu da beklemiyordu.Tam o anda bir kahkaha duyulmaya başlandı bu kahkahanın sahibi Raiden'di.
"Alvin bu kadar çok korkacağını bilseydim bu kadar gerçekçi öfkelenmezdim. Söylesene ne kadar gerçekçi öfkelendim."
Alvin ve Touya şok içerisindeydi bu ses tonunun içinde bir gıdım bile öfke yoktu öyle bir sakinlikteydi ki sanki her sözü bir melodi gibiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Raiden
FantasyBir imparator'un ihanete uğraması. Bir efsanenin bitişi. Şimdi o efsanenin başka bir dünyada tekrar doğuşuna yükselişine, bu efsanenin tarihe altın harflerle yazılmasına şahitlik edeceksin. "Ya karanlığa giden yolda git yada aydınlığa doğru giden...