Kunpimook yavaşça Jackson'a döndü. Kapıdan çıktıklarından beri tek kelime etmemişti. "Hyung..." "Ona sarılsaydım keşke..." mırıldandı. Kunpimook gülümsedi ve başını sağa sola salladı. "Pişman mı oldun..?" Jackson başını sağa sola salladı. "Onu görmek için buraya kadar gelecekti Bam. Pişman falan olmadım. Tam tersine hatırladıkça daha çok sinirleniyorum." Göz devirdi. "Hyun-" "Onu unutmamış gibi sanki..." Kunpimook itiraz etmek için ağzını açacaktı ama araba durdu ve Jackson el frenini çekip indi. "Plan ne Jaebum?" Jaebum omuz silkti. "Kunpimook burada beklesin, çıkar çıkmaz bizi götürebilir. Sen ve ben arka kapıdan girelim ve onu alıp çıkalım. Geleceğimi zaten biliyorlar boşu boşuna saklanmamıza gerek yok." Jackson başını salladı ve Kunpimook'a başıyla selam verdikten sonra Jaebum'u takip etti. Kunpimook arabada öylece oturdu. Jinyoung gerçekten Kihyun'u unutmamış olabilir miydi? Oflayıp kafasını geriye attı.
Birkaç saat sonra kapının çalınmasıyla Jinyoung yataktan kalktı. Jaebum'un kollarındaki Youngjae'yi görünce kapıyı sonuna kadar açtı. Jaebum, Youngjae'yi yatağa bıraktı. "Ne yapmışlar?" Jaebum başını salladı. "Sorun yok, Jackson arabada baktı. Sadece uyuyor." Jinyoung, Youngjae'nin saçlarını okşayıp gülümsedi. "Jackson nerede..?" Jaebum ona bakıp derin bir nefes aldı. "Konuşmak istediğini sanmıyorum Jinyoung." Kunpimook içeri girdi ve Yugyeom'un saçlarını karıştırıp koltuğa oturdu. "Ben Jackson'la konuşacağım."
Kunpimook onu durdurmak için ağzını açtı ama Jaebum eliyle ona boşvermesini işaret etti. Jinyoung odalarının kapısını kart ile açtı ve arkasından kapadı. "Jackson?" Cevap gelmediğinde etrafa baktı. Balkonda tek başına oturan Jackson'ı görünce arkasında yanaştı ve kollarını boynuna sardı. "Hey..." Mırıldandı ve boynunu öptü. "Neyin var senin?" Jackson elindeki bardağa bakmaya devam etti. "Sen beni seviyor musun Jinyoung?" Jinyoung kaşlarını çattı. "Ne..?" Geri çekildiğinde Jackson ayağa kalktı. "Soruma cevap ver." Jinyoung göz devirip güldü. "Cevabını bildiğin soruları sorma o zaman." "Neden onunla konuşmak istiyorsun o zaman?" Jinyoung kaşlarını kaldırdı. "Kiminl-" "Kihyun'la! Onunla konuşmak için bizimle gelmek istedin! Onu görmek istiyorsun." Jinyoung kaşlarını çattı. "Bunu istememin sebebi bu değildi, biliyorsun." "Hiçbir şey bilmiyorum!" Jinyoung bir süre ona bakıp güldü. "Jackson, sakinleşince benimle konuş tamam mı? Şu an saçmalıyorsun." Jackson yumruklarını sıktı. "Ona mı gide-" "ONA GİDECEĞİM FALAN YOK! BANA GÜVENMEYE NE ZAMAN BAŞLAYACAKSIN?!" Ağzını açtığında başını sağa sola salladı. "G-gidiyorum ben. Seninle aynı odada kalmayacağım."
Çıktı ve kapıyı arkasından kapadı. Jackson bir süre boş boş bekledikten sonra ceketini giydi ve odadan çıktı. Bunların sorumlusu Kihyun'du. Ortadan kaldırılması gerekiyordu ve bunu ondan başka kimse yapmayacaktı. Hem, Jinyoung ona karşı bir şey hissetmiyorsa bunu sorun etmezdi değil mi?
~
💚
-Light
ŞİMDİ OKUDUĞUN
seoul drift
Fiksi Penggemar"Acemilere ihtiyacımız yok." "Altında bir Chevrolet ile doğmadığından eminim Jaebum." #1 Jinson 03/09/18 #1 Youngjae 13/11/18 #1 Jinyoung 13/11/18 #4 Jackson 13/11/18 #1 Yugbam 31/12/19 #1 Yugyeom 11/02/20