seoul drift

youngjae

Youngjae arabayı çalıştırırken yanağını ısırdı. "Rahatla, bunu yapmak zorunda değilsin? Ben yarışabilirim biliyorsun. Söylemen yeter." Jaebum elini onun elinin üstüne koydu. Youngjae başını sağa sola salladı. "Yapabilirim." Jaebum omuz silkti. "Hadi!" Youngjae gaza bastı.  Yan arabada gördüğü Jaehyun ile durdu. "Ne..?" Jaebum, Jaehyun'a bakıp kaşlarını çattı.  "Korkma...ben geçeyim direksiyona." Youngjae başını sağa sola salladı. "Hayır." Arabadan indiğinde Jaebum kaşlarını çattı. "Youngja-" "Taeyong'la yarışmak istiyorum." Jaehyun güldü. "Anlamadım..?" Youngjae omuz silkti. "Duymuyor musun?" Jaehyun kaşlarını çattı. "Önce beni yen sen...sonra Taeyong'la yarışırsın." Youngjae başını salladı. "Beomie, in arabadan." Jaebum ona baktı. "Sorunun ne senin?" "Lütfen arabadan in." Jaebum elini tuttu. Youngjae kesik bir nefes aldı. "Lütfen bana izin ver. Kendimi kanıtlamama izin ver Jaebum." Jaebum birkaç adım geri çekildi. Oflayıp Jackson'a baktı. "Sakinleş."

Youngjae başlama işaretini gördüğünde gaza bastı. Jaehyun'un tehlikeli bir şeyler deneyeceğini biliyordu. İlk virajı dönerlerken ona biraz yaklaştı. Youngjae aptal değildi. Hafifçe sola kaydı ve ona göz ucuyla bakıp başını sağa sola salladı. Jaehyun ona sırıttı. Youngjae camı açtı. "Bunu neden yapıyorsun?!" Jaehyun kıkırdadı. "Sen yapmaz mıydın?! Jaebum, Taeyong'a aşık olsa onu mutlu etmek için her şeyi yapmaz mıydın?!" Youngjae ona baktı. "Durdur arabayı!" Fren yaptığında Jaehyun da durdu. Youngjae arabadan indi. Jaehyun'un elindeki silahı görünce ofladı. "Çek şunu!" Jaehyun derin bir nefes aldı. "Ama ben..." "Taeyong'u...seviyorsun öyle mi?" Jaehyun ona bakmadı. "Her neyse...kaybet olur mu?" Youngjae güldü. "Yarışlar umrumda değil sadece...kimi seviyorsan...söylemeni istiyorum." Jaehyun elleriyle yüzünü kapadı. "Bak o Jaebum'u seviyor. Ben...önemli değilim." Youngjae arabaya doğru yürüdü. "Jaebum'u unutsa iyi olur!" Gülümseyip ona baktı. "Çünkü Jaebum benim ve bu sadece ben ölürsem değişir. Ben ölürsem de Jaebum başkasına bakmaz." Arabaya girdi ve ona baktı. "Geç beni? Hadi."

Araba beyaz çizgiyi saatte yirmi kilometre hızla geçince Jaebum hızla arabaya gitti. Youngjae camı açıp ona gülümsedi. "Hey." Jaebum yüzünde gözlerini gezdirdi. "Bebeğim...bir şey old-" "Hayır! Çok iyiydi. Gidelim hadi." Jaebum ona boş boş baktı. "Ta...mam."

Eve geldiklerinde Jaebum, Jinyoung'a olanları anlattı. Jinyoung ona boş boş baktı. "Bunun neresi kötü? Bu iyi!" Jaebum ofladı. "Sadece korkuyorum. Ya bir şey olsaydı?" Jinyoung göz devirdi. "Bunu tekrar yaşıyor muyuz cidden?" Jaebum başını sağa sola salladı. "Hayır...endişelendim." Başını salladı. "Git onunla konuş ve merak etme. O iyi."

Youngjae içeri giren Jaebum'a baktı. "Hey." Jaebum kapıyı kapatıp gülümsedi. "Nasılsın?" Youngjae kıkırdadı. "Ben harikayım! Sen nasılsın?" Jaebum ofladı. "Bugün neden...öyle bir şey yaptın?" Youngjae onu öpüp gülümsedi. "Taeyong artık bir problem olmayacak. Sana söz veriyorum." Jaebum geri çekildi. "Youngjae o aptallarla bir anlaşma yaptıysan eğe-" Youngjae onu tekrar öptü. "Seni çok seviyorum." Fısıldadı ve ona sıkıca sarıldı. "Beni nasıl kimse alamıyorsa...seni de kimse alamaz." Jaebum ona baktı. "Ne diy-" Onu sertçe öptüğünde Jaebum gözlerini kapadı. " Sen benimsin, ben de senin~" Jaebum güldü. "Ne oldu sana böyle?" Youngjae omuz silkip sırıttı. "SEN BENİMSİN!" Jaebum kahkaha attı. "Öyleyim sevgilim."

~

arisinizim_ OF UMARIM BEĞENİRSİN 2JAE İSTEDİĞİN İÇİN ARTIK YOUNGJAENİN LENDİNİ GOSTERENILDIGI BIR SEYLER OLSUN ISTEDIM IYI KI DOGDUN BEBIS!!!!