"Pekala...ne yapacağız?" Jinyoung, Jaebum'a baktı. Ama o da ne yapacağını kararlaştırmış gibi gözükmüyordu. Yugyeom ofladı. "Youngjae hyung'ın babasıyla görüşsek kesin ölür müyüz?" Hepsi aynı anda başını sallayınca Yugyeom alnına vurdu. "Pekala peki ya şöyle yapsak? Nasıl olsa istedikleri Youngjae hyung, değil mi? Onu yem olarak kullanıp-" "Olmaz." Jaebum, Yugyeom'un sözünü kesti. "Ama-" Jaebum'un, Youngjae'ye attığı bakış onu susturmaya yetti. Youngjae derin bir nefes alıp Yugyeom'a döndü ve ağzını üzgünüm diye oynattı. Yugyeom başını sorun yok anlamında sallayıp geriye yaslandı.
"Sonsuza kadar otellerde kalamayız..." Jackson mırıldandı. "Başka bir yer bulsak?" Jinyoung, Jaebum'a döndü ama Jackson ondan önce davrandı. "İlk evi buldular ikincisini veya üçüncüsünü niye bulamasınlar?" Herkes sessizliğe kavuştu ve düşünmeye devam ettiler. "Neden böyle yapıyor anlamıyorum..." Jaebum kendi kendine mırıldandı. "Çünkü oğlunu aldığını ve zorla tuttuğunu falan düşünüyor. Youngjae'nin seni gerçekten sevdiğine asla inanmayacak..." Jinyoung derin bir nefes aldı ve Youngjae'ye döndü. "Ve bu senin suçun değil. Onun aptallığı." Youngjae yavaşça başını salladı. Etraf bir süre sessiz kaldı. Sonra Youngjae konuştu.
"Ona anlatmayı deneyebilirim." Jaebum başını sağa sola salladı. "Hayır." "Ama Jaebumi-" "Hayır dedim." Youngjae tekrar ağzını açtı ama Jaebum onu yine kesti. "Yeterince açık değil miyim? Hayır dedim." Jinyoung derin bir nefes aldı. "Bırak da konuşsun Jaebum, bizimkilerden daha iyi bir fikir sunuyor en azından." "Ne dediğini farkında değil." Sesi yumuşaktı ancak bakışları Youngjae'yi oracıkta boğacakmış gibi duruyordu. Youngjae derin bir nefes aldı ve dudaklarını birbirine bastırdı. "Odaya gitsem iyi olacak." "Orada ne yapacaksın?" Jaebum ona baktı. Youngjae omuz silkip ayağa kalktı. "Burada yaptığım şeyin aynısını. Boş boş oturacağım. Belki duvarlarla konuşurum Jaebumie. En azından onlar beni dinliyor." Jaebum ağzını açtı ama Youngjae çoktan yemek salonunun çıkışına doğru yürümeye başlamıştı. "İyi geceler!" Kalan herkes ona iyi geceler diye mırıldandı.
Kısa süren bir sessizlikten sonra Jinyoung konuştu. "Yarın konuşalım mı? Ne dersiniz?" Herkes başını sallayıp ayağa kalkınca Jaebum'un koluna vurdu. "Sen otur, biraz konuşalım." Jaebum derin bir nefes alıp yerine oturdu. Jackson, Jinyoung'un yanağını öpüp saçlarını hafifçe karıştırdı. Kulağına doğru eğilip fısıldadı. "Onu fazla sıkma Jinyoung...zaten kafası karışık." Jinyoung başını salladı ve ona el salladı.
Bir süre boş boş oturmanın ardından Jinyoung konuşmaya başladı. "Bunu yapmayı bırakman gerek." Jaebum başını salladı. "Biliyorum." "O bir çocuk değil." "Biliyorum." "Öyle hareket etmiyorsun." Jaebum derin bir nefes aldı. "Sadece onu korumaya çalışıyorum." "Korunmaya ihtiyacı yok Jaebum. O bir yetişkin." "Kendini koruyamaz.." Jinyoung kaşlarını çattı. " Ona çocuk gibi davranmayı kesmek zorundasın." "O halinden gayet memnun Jinyoung." Jinyoung güldü. "Memnun mu? Çocuk az önce seninle konuşmak yerine duvarlarla konuşmayı tercih etti." Jaebum ofladı. "Jinyoung lütfen-" "Lütfen ne Jaebum? Onu savunmasız bir çocuk gibi görüyorsun! O yetişkin, kendini koruyabilir!" Sesini alçaltarak devam etti. "Otoparkta Yuggy'i nasıl kurtardığını unuttun herhalde." Jaebum derin bir nefes aldı. "Bitti mi?" "Sen ona çocuk gibi davranmayı kesince bitecek." Jaebum kaşlarını çattı. "İlişkime burnunu sokm-" "İstediğim her şeye burnumu sokabilirim. En başından beri yanında kim vardı? Araba bulmam gerek diye kapıma geldiğinde sana yardım eden kimdi? Şimdiye kadar hep yanındaydım Jaebum. Senin için en iyisi ne biliyorum. Youngjae için de öyle. Onu korumak istiyorsun biliyorum. Ama şunu unutma. Sen onun sevgilisisin, bebek bakıcısı değil."
Jaebum başını sallayınca Jinyoung da ona katıldı. "Hey, bana kızma..." "Kızmadım zaten." Jaebum mırıldandı. "Hayır kızdın! Ahh Tanrım!" Jaebum göz devirip gülümsedi. "Jaebumie~" Öğürüyor gibi yaptı ve ikisi de gülmeye başladı. "Tanrım, Youngjae'nin sesi ve senin sesin arasındaki fark midemi bulandırıyor." Jinyoung hafifçe kafasına vurdu ve güldü.
"Ahh şaka bir yana...herhangi bir planın var mı?" Jinyoung ona baktı. Jaebum dudağını ısırıp yavaşça başını salladı. "Planım Youngjae'yi dinlemek."
~
Arabölümarabölümarabölüm
-light
💚

ŞİMDİ OKUDUĞUN
seoul drift
Fanfiction"Acemilere ihtiyacımız yok." "Altında bir Chevrolet ile doğmadığından eminim Jaebum." #1 Jinson 03/09/18 #1 Youngjae 13/11/18 #1 Jinyoung 13/11/18 #4 Jackson 13/11/18 #1 Yugbam 31/12/19 #1 Yugyeom 11/02/20