youngjae (special chapter)

478 45 21
                                    

"Jaebum bu doğru olmaz..." Jaebum ona bakıp derin bir nefes aldı. "Lütfen...artık izin verir misin? Tek istediğim dışarıda basit bir yemek." Youngjae ellerine baktı. "Ama Mark yok...Jinyoung ve Jackson daha dönmedi. Yugyeom ve Kunpimook nasıl yalnız kalacak..?" Jaebum başını sağa sola sallayıp ayağa kalktı. "İstemiyor musun yani?" "İstiyorum! Sadece...sadece korkuyorum. Mark zaten delirmiş durumda, Yugyeom ve Bam'e bir şey olmasından korkuyorum." "Jae ve diğerleriyle kalabilirler!" Youngjae bir süre ona baktı. "Yemek...Yemek sadece değil mi?" Jaebum başını salladı. "T-tamam o zaman." Jaebum gülümsedi. "Gerçekten mi?!" Youngjae başını sallayınca gülümsemesi büyüdü. "Harika! Ben halledip seni ararım, çıkmam lazım şimdi." Jaebum evden çıkınca Youngjae kaşlarını çattı. "Neden bu kadar heyecanlandı ki..?" Derin bir nefes alıp aşağı indi. Koltukta, ellerinde kumandalarda oyun oynayan Yugyeom ve Kunpimook'u görünce gülümsedi, televizyonun kenarına geçip onlara baktı. "Jaebum çıktı, kahvaltı edelim mi?" "Biz hazırlamadık." Kunpimook oynarken mırıldandı. "Ben hazırlayacağım!"  Yugyeom kumandayı bir kenara atıp mutfağa koştu. "Ben yardım ederim!" Kunpimook arkasından boş boş baktı. "Yugyeom...oyun oynuyorduk." "Yemek yapacağım!" Kunpimook derin bir nefes aldı. "Tanrım...ciddi misin?"

Jaebum yoldu Jackson'ı aradı. "Hey, onu ikna ettim. Şimdi takım elbiseleri alacağım. Randevuyu almıştın zaten değil mi?" Jackson güldü. "Evet! Geçen hafta aldım. Minik Youngjae...o kadar çok şeyler uğraşıyor ki kendi yıldönümünü unuttu..." Jaebum güldü. "Akşam geleceksiniz değil mi?" Jaebum arkadan gelen Jinyoung'un sesini duydu. "Bir saniye Jaebum. Efendim Jinyoung-ah? Akşamüstü çıkabiliriz, o zaman akşamki partiye yetişiriz." Jaebum gülümsedi. Mark'ı hatırlayınca derin bir nefes aldı. "Jackson, Jinyoung'la konuştuktan sonra balkona çıkar mısın?" Jackson olumlu bir mırıltı çıkardı ve Jinyoung'un birkaç sorusuna daha cevap verdi. "Hm? Uyuyabilirsin tabi...Seni öğle yemeğinde kaldırırım. Sigara içmeye çıkacağım." Jinyoung'un hayır dediğini duydu ama Jackson yine de balkona çıktı. "Dinliyorum Jaebum." Jaebum ona Mark'la yaptığı konuşmayı anlattı. "Bana Jinyoung olmasaydı beni severdi dedi, ona açıklamaya çalıştım ama sinirleniyor. Evden...çıkıp gitti." Jackson kaşlarını çattı. "Evden çıkıp gitti mi?" "Hmm, onu durduramadım." "Onunla konuşurum." "Youngjae...dedi ki  Jinyoung olmasaydı demek onu tehdit etmekmiş." "Ben...Onunla konuşacağım."

Telefonu kapadıktan sonra elleri Mark'ın numarasını tuşladı. "Alo?" Sesi uykulu çıkıyordu. "Yeni mi kalktın?" Jackson'ın sesini duyduğunda kesik bir nefes aldı, Jackson bunu duymuştu. "E-evet uyuyordum." "Jaebum evden gittiğini söyledi." Mark cevap vermedi. "Jackson ne zaman döneceksiniz?" "Neden evden gittin Mark?" "Jackson...kapamam gerek." Jackson derin bir nefes aldı. "Eve dön olur mu? Bugün Jaebum ve Youngjae'nin dördüncü yıldönümü. Hep birlikte kutlayalım istiyorlar, hayal ettiği gibi." Mırıldandı. Mark bir süre sessiz kaldı. "Bu gece gelirim..." "Teşekkür...ederim Mark." "Seni seviyorum Seunie." Jackson derin bir nefes aldı. "Görüşürüz Mark." Mark telefonu kapattığında sinirle güldü. "Göreceksin...Jinyoung olmayınca çok mutlu olacağız." Jinyoung, balkon kapısının eşiğine yaslanmış ona bakarken Jackson arkasına döndü. Korkuyla yerinden zıpladı. Jinyoung kollarını önünde bağlamıştı, hafif nemli saçları önüne düşmüştü. Başını yavaşça sağa sola sallayıp Jackson'a baktı içeri girmeden önce Jackson onun adını seslendi. Jinyoung odaya girip dolaba ilerledi. "Jaebum aramamı istedi." "Sorun değil Jackson." Pijamalarını bulmaya çalışıyordu. "Ben...yine de seni seviyorum biliyorsun değil mi?" Jinyoung bavuldan kafasını kaldırdı ve ona bakıp derin bir nefes aldı. " Neden aradın ki?" Jackson yatağa oturdu. "Özür dilerim." Jinyoung bir süre ona baktı. "Jackson seni çok seviyorum...bu konuda böyle huysuz olmamın sebebi bu bebeğim." Jackson ona elini uzatıp kucağına oturttu ve ellerini onun beline sardı. "Ne olursa olsun seni çok seveceğim. Mark ne yaparsa yapsın asla yerini alamaz Jinyoungie." Jinyoung'un dudakları minik bir gülümsemeyle kıvrıldı. Uzanıp dudaklarını öptü. Jackson ona yavaşça karşılık verirken Jinyoung'un elleri onun yanaklarındaki yerlerini buldular.

Jaebum gülümseyip arabadan çıktı. "Hadi gidelim." Youngjae alt dudağını çiğniyordu. "Jaebum burası pahalı gözüküyor..." Jaebum derin bir nefes alıp ona baktı. "Para umrumda değil Youngjae, sadece yemeğe odaklanabilir miyiz?" Youngjae yavaşça arabadan çıkıp onun elinden tuttu. Ceketine sıkıca sarıldı. İçeri girdiklerinde rahatlıkla nefes verdi. Sıcak hava yüzüne vurduğunda tüm vücudu uyuşmuştu. Jaebum ceketlerini verdikleri garsona teşekkür etti. Göz alıcı gözüküyordu. Etraftaki herkesin ona baktığını görebiliyordu, Youngjae sevgilisinin ne kadar yakışıklı olduğunu farkındaydı. Yanında eşleriyle oturan kadınlar bile kafalarını kaldırıp Jaebum'a tekrar tekrar bakıyorlardı. Jaebum uzanıp Youngjae'nin elini kavradı ve hafifçe sıkıp ona baktı. Jaebum gözlerini ona çevirip gülümsedi. Youngjae, sevgilisinin ne kadar yakışıklı olduğunu biliyordu ama sevgilisi ondan başka kimseye bakmıyordu.

Masada karşısında otururken Youngjae etrafa bakmaya devam etti. Jaebum yemekleri geldiğinde gülümsedi. "Youngjae..." Kafasını kaldırıp ona baktı. "Bugün günlerden ne biliyor musun?" Gülümsedi. Youngjae bir süre düşündü. "B-bir şey mi unuttum?" Jaebum gülmeye başladı. "N-ne unuttum..?" "Bugün yıldönümümüz..." Youngjae'nin gözleri büyürken açılan ağzını yavaşça kapadı. "B-bugün neyimiz..? Ahh tanrım..." Gözlerini elleriyle kapayıp  başını sağa sola salladı. Jaebum gülmeye devam etti. "Özür dilerim! Sadece Mark ve diğerleri için endişeleniyorum çünkü J-jinyoung'a bir şey ol-" "Sorun değil bebeğim." Sırıttı ve ellerini kenetledi. "Seni seviyorum." Youngjae'nin yanakları kızarıyordu. "D-dört yıl ne çabuk geçti..."

Yemekten sonra ikisi de arabaya bindiler. "Yemek için teşekkürler Jaebumie...Ben...hediye alamadım." Jaebum güldü. "Sence hediye önemli mi?" Youngjae kaşlarını çattı. "Tabi ki hediye önemli! Sen beni yemeğe çıkardın!" Eve gelen kadar bu minik tartışma devam etti. Dışarıdan bütün ışıkların kapalı olduğunu görünce Youngjae'nin kaşları çatıldı. "Kunpimook ve Yugyeom bu saatte uyumaz Jaebum." "Boşver onları~" Jaebum yalandan bir umursamazlıkla ellerini cebine soktu ama Youngjae bunun bir şaka olduğunu anlamayacak kadar stresliydi. Sinirle Jaebum'un elinden anahtarları aldı ve hızlıca kapıya yürüyüp kapıyı açtı. Kapıyı açtığı an yanan ışıklar ve gördüğü en yakın arkadaşlarının yüzleriyle şaşkınlığını gizleyemeden bağırdı. Herkes gülümsüyordu. Süslü kağıtlardan kesilmiş harflerde tavandan sarkan süste Seni Seviyoruz Youngjae yazıyordu ve sağ taraftaki duvar tamamen Youngjae'nin arkadaşlarıyla çekildiği fotoğraflarla süslenmişti. "B-ben..." Jaebum elini onun omzuna attı. "Seni Seviyoruz Youngjae~"

Sevgilisinin sesiyle gözleri iyice dolan Youngjae burnunu çekip minik bir teşekkür etti ve herkese teker teker sarıldı. Mark orada değildi, Youngjae onun yokluğunu fark etmedi bile. Gruptan başka birine düşmanlık duyduğu için Mark'a karşı olumsuz şeyler hissetmeye başlamıştı.

Ama orada, bütün arkadaşlarıyla birlikte, güvende ve mutlu hissediyordu. Oraya ait olduğunu anladı. Herkesin onu sevdiğini ve değişmesi gerekmediğini anladı. Çünkü insanlar ne kadar havalı veya ilgi çekici olurlarsa olsunlar arkadaşları onu bırakmayacaktı. Jaebum ise ne kadar ilgi çekse de, güzel kadınlar ya da yakışıklı erkekler ona bir sonraki yemekleri gibi baksalar da Jaebum asla Youngjae'nin yanından ayrılmayacaktı. Youngjae ailesinin yanında olduğunu hissetti ve içini bir sıcaklık sardı. Youngjae artık olduğundan daha fazlası için dilek dilemeyecekti.

Çünkü o, bu haliyle zaten mükemmeldi.

~

Merhabaa bugün minik bebeğim Youngjae hakkında çıkan haberleri anlatacağım, gerçi Jinyoung zaten ona çok iyi baktıklarını anlattı ancak ben yine de ona özel bir bölüm yazmayı istedim. Youngjae son zamanlarda çok kilo kaybetmiş, dün dünyadan kaybolmak ile alakalı bir şarkının sözlerini paylaşmış ve hesabını gizliye almış.

Kilo kaybı konusunda Mark'ın bir ropörtajda Youngjae'yi en iyi diyet yapabilen üye olarak adlandırdığını hatırlıyorum, bu yüzden çok endişelenmedim.

Beni korkutan şarkı ve hesabını neden kilitlediği.

Dün olan fansignda Jinyoung, Youngjae'ye çok iyi baktıklarını ve Ahgaselerin endişelenmemesi gerektiğini söylemişti. Bu yüzden içim çok daha rahat. Twitter ve instagramda açılan taglere destek verebilirsiniz.

-light

seoul driftHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin