Jaebum, Youngjae'nin gözlerinden dökülen yaşları bir kez daha sildi ve derin bir nefes aldı. "Ağlama artık..." Youngjae özür diledi ama ağlamaya devam etti. Jaebum onun önüne oturmak için doğruldu ama Youngjae kollarını ona daha sıkı sardı ve sıkıca gözlerini yumdu. "Youngjae-" "Jaebumie gitme..." Jaebum yavaşça geri yerleşti. "Y-yapmamalıydım, kendine hakim olsaydım eğer...b-böyle olmazdı. O masadan kalkmamalıydım." Hıçkırdı. "Ş-şimdi Nct bize rahat vermeyecek, babam her yerde bizi arıyor, çocukların da başını belaya sokuyorum." Jaebum kaşlarını çattı. "Onlar seni sevdikleri için yanındalar Youngjae, her şeyi göze aldıkları için. Hepimiz öyle değil miyiz? Hepimiz birbirimiz için bazı şeyleri geçmişte bırakmadık mı? Jackson ve Bam sana kızgın değil. Bunu biliyorum çünkü kızacak bir şeyleri yok. Şu an onlara olan şey Nct'nin güç gösterisinden başka bir şey değil." Youngjae yavaşça başını salladı ama tatmin olmuş gözükmüyordu.
"Hem, o masada otursan ne olacaktı? Bana dönmeyecek miydin? Gerçekten dayanbilecek miydin?" Gülümsedi. "Biliyorum hiç sırası değil ama daha önce de hiç fırsatım olmadı...bari şimdi söyleyeyim." Youngjae merakla Jaebum'a baktı. "Beni kıskanman çok hoşuma gitti Youngjae-ah~" Youngjae'nin yanakları kızarırken Jaebum'u hafifçe itti. "Kapa çeneni..." Jaebum kıkırdadı. "Umarım o halini bir kez daha görebilirim. Daha az şiddet yanlısı olduğun ve babandan kaçmak zorunda olmadığımız bir zaman." Sırıttı. "Belki gecemiz daha güzel geçer." Youngjae bağırıp onu itti ve kahkaha attı. "A-aman tanrım sus artık!" Jaebum da güldü ve ona daha sıkı sarıldı.
"Sen ve Jackson biraz iyisiniz ama ben Yugyeom için endişeleniyorum." Gülmeye başladı. Youngjae ona hafifçe vurdu. "En çok ona üzüldüm zaten...çok korkmuş duruyordu." Jaebum kıkırdadı. "O da alışacak." Youngjae gülümsedi. "İlk geldiğinde ona nasıl davrandığını hatırlıyor musun Jaebumie? Bir de şimdi nasıl davrandığına bak. Onu en az bizim kadar önemsiyorsun." Jaebum başını salladı. "Onu seveceğini söylemiştim." Youngjae gülümsedi.
Jackson gerindi ve kemiklerinden gelen seslerle yüzünü ekşitti. "Tanrım..." Yanında uyuyakalan Jinyoung'a baktı. Yavaşça ayağa kalkıp banyoya gitti ve üstündeki giydiği kıyafetleri çıkardı. Jinyoung o kadar paniklemişti ki sadece üstünü değiştirmesine izin vermiş, sonra da vurdukları her yere krem sürmüştü. Jackson aynadaki yansımasına bakarken derin bir nefes aldı ve morlukların birkaç tanesine dokundu. Acıyı hissetmesiyle elini çekti ve derin bir nefes aldı. Suyu sıcağa ayarlayıp altına girdi ve nefes verdi. Mermere sırtını verdi, kayarak yavaşça zemine oturdu ve rahatladı. Gözlerini kapatıp suyun özgürce akmasına izin verdi. Vücudu sızlıyordu. Bacaklarını kendine çekti ve kollarını etrafına sardı. Başını dizine dayadı ve sıcak suyun sırtına değmesiyle iyice mayıştı.
"Seun-ah..." Jackson kafasını dizlerinden kaldırıp gözlerini açtı ve Jinyoung'a gülümsedi. "Hey." Jinyoung derin bir nefes aldı. "Acıyor...Acıyor mu?" Jackson onun yalan söylese de inanmayacağını bildiğinden sadece başını salladı. Jinyoung sıkıntıyla ofladı. Jackson başıyla kabinin kapısını gösterdi. "Soğuk giriyor Jinyoung-ah." Jinyoung bir ona bir de kapıya baktı ve başını sallayıp tişörtünü çıkardı. Jackson ona bakıp kafasını yana eğdi. Jinyoung pantolonunun düğmesini açıp iç çamaşırıyla birlikte bacaklarından aşağı itti. Sonra o da içeri girdi ve kapıyı kapatıp Jackson'ın yanına oturdu. Jackson ona bakıp gülümsedi. Jinyoung kollarını açtı ve Jackson onun kollarının arasına girdi. Vücudunda duyduğu acıların hepsi bir anda geçmişti.
Kunpimook, Yugyeom'u yatırdıktan sonra alnını öptü ve Mark'a döndü. "Sence iyi olur mu hyung?" Mark başını telefonundan onlara baktı ve gülümsedi. "Tabi ki iyi olacak Kunpimook. Sadece iyileşmesi gerekiyor." Kunpimook başını sallayıp derin bir nefes aldı. "Hyung?" Mark kafasını tekrar kaldırdı. Kunpimook bir süre ona bakıp başını sağa sola salladı. "Yok bir şey." Mark başını sallayıp telefona döndü. Kunpimook sonra soracaktı. Jackson ve Mark'a aynı anda soracaktı.
~
neeeEEE NOLUYO AĞHFQFYĞQĞFUQĞUCĞHXQCQUĞĞHQ
💚
-light
![](https://img.wattpad.com/cover/151812833-288-k328753.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
seoul drift
Fanfic"Acemilere ihtiyacımız yok." "Altında bir Chevrolet ile doğmadığından eminim Jaebum." #1 Jinson 03/09/18 #1 Youngjae 13/11/18 #1 Jinyoung 13/11/18 #4 Jackson 13/11/18 #1 Yugbam 31/12/19 #1 Yugyeom 11/02/20