Jinyoung parmaklarını uyuyan Jackson'ın saçlarına geçirdi ve derin bir nefes aldı. "Seni çok seviyorum." Mırıldandı ve gülümsedi. Jackson'ın kolları belini sıkıca sarmıştı. Kafası kalbinin üstünde ve nefes alışverişleri sakindi. Parmaklarını yumuşacık saçların arasında gezdirmeye devam etti. Normalde Jackson'ın üzerinden yayılan ağır sigara kokusu Jinyoung'u çok rahatsız ederdi. Yerinde duramaz onu banyo yapması için zorlardı ama bu sefer o kokuyu almıyordu bile. Derin bir nefes alıp göz ucuyla telden çöp kovasına baktı. İçi boş sigara kutularıyla doluydu ve Jinyoung gittiğinde bunların hiçbirini o kovada olmadığından emindi. Birkaç gün içinde Jackson'ın kendine verdiği zararı düşünüp iç çekti. En azından artık kimse ona dokunamazdı. Kihyun'u orada bıraktığı için mutluydu. Artık onu rahatsız etmezdi. Jackson'ın onu bırakmayacağını biliyordu. Youngjae'nin babası ise en azından bir süreliğine onları rahat bırakabilirdi. Parmaklarını yumuşak saçlarda gezdirmeye devam etti. Gözleri Jackson'dan bir saniye bile ayrılmıyordu. Derin bir nefes alıp tekrar gülümsedi. Çok şanslıydı.
Youngjae yattığı yerden Jaebum'a baktı. "Saçların uzamış." Mırıldandı. Jaebum aynaya döndü. "Kötü mü duruyor?" "Ahh hayır." Youngjae başını sağa sola salladı. "Kötü olduğundan değil. Güzel duruyorlar." "Kesmek istemiyorum." Jaebum derin bir nefes aldı. "Eski halime dönmek istemiyorum. Bu bize vurulan son darbeydi Youngjae. Eski Jaebum'a ait olan hiçbir şeyi istemiyorum." Youngjae yavaşça başını salladı ve dudaklarını yaladı. "Bence haksızsın." Jaebum'u çağırmak için yanını patpatladı. "Gel hadi." Jaebum iki adımla yanına gelip yatağa oturdu ve ona döndü. "Aynı Jaebum olarak kal, ama hatalarından ders al. Hepimiz alacağız. Saçların çok güzel...gözümde hep güzelsin bebeğim." Jaebum onun ağzından ilk defa duyduğu kelimeyle gülümsedi. Bebeğim gibi kolay bir kelimenin içini bu kadar ısıtabilmesi onu bile şaşırtıyordu. "Kestirme öyleyse...onları tararız." Kıkırdadı. Jaebum gülümseyip başını salladı. "Baksana omuzlarımdalar." Youngjae başını salladı ve ellerinden birini onun ensesinde gezdirdi. "Grubumu koruyacağım Jae." Youngjae gülümsedi. "Sen grubu ben de saçlarını ve seni koruyacağım sevgilim." Gülümsedi.
Yugyeom içeri girdiğinde bir süre Kunpimook'a baktı. "Biz sevgili miyiz?" Kunpimook oynadığı oyundan dönmeden mırıldandı. "Neden saçma sapan sorular sorduğunu anlamıyorum." Yugyeom yavaşça omuz silkti. "Soruyorum işte sevgili miyiz biz?" "Hayır değiliz." Yugyeom bir süre ona baktı Kunpimook oyunu durdurup ona döndü. "Bunu mu duymak istiyorsun?" Yugyeom göz devirdi. "Neden sevgilim değil de arkadaşım gibi davranıyorsun?" "Ne yapayım istiyorsun ki?" Yugyeom ofladı. "Tamam, her neyse gidiyorum ben." Dolabı açtı ve ceketini içeriden aldı. Ceketi giyip dolabın kapağını kapadı ama gitmek istemiyordu. Dışarısı soğuktu ve tek istediği Kunpimook'un ilgisiydi. İlk önce Jaebum sonra Jackson derken birbirleriyle hiç konuşmamışlardı. Üstüne Changkyun denilen adam hala ona mesaj atıyordu. Kunpimook cevap vermiyordu ama bu önemli değildi. Önemli olan hala numarasını engellememesiydi, önemli olan hala mesajlarını okumasıydı. Neden böyle yapıyordu? Onlar başından beri arkadaşlardı- arkadaş bile değillerdi! Onlar hep flörtleşmiyorlar mıydı? Youngjae bunu geçen gün yedikleri yemekte Yugyeom konuyu açınca ağzından kaçırmıştı. Jackson onu hafifçe dürtse de Yugyeom her şeyi duymuştu. Bu yüzden Kunpimook onunla sadece zorunluluktan birlikte gibi hissediyordu. Monsta X ve Got7 düşman diye. Arkasından gelen bir sıcaklık hissedince yavaşça kafasını kaldırdı. Geri çekilmek için bir adım attı ama Kunpimook çok yakındı. Kollarını onun iki yanına koyup derin bir nefes aldı ve kulağına eğildi. "Ne yapayım istiyorsun?" Yugyeom aynadan onu görebiliyordu, göz gözeydiler. Ceketinin içinde sıcak basmaya başlamıştı. "B-bir şey istemiyorum." "Bu yüzden böyle yapıyorsun hm?" Dudaklarını onun boynuna bastırdığında Yugyeom titredi. "Kunpimook ben..." "Seni bırakacağımdan neden korkuyorsun ki?" Mırıldandı. "Hiç aynaya bakıyor musun? Seni kim bırakır tanrım..." Boynunda hassas olduğunu bildiği noktayı hafifçe emdi. Yugyeom ona dönmek istiyordu ama Kunpimook onaylamayan bir ses çıkardı. "Bana güvenmiyorsun. Git öyleyse." "Ö-öyle değil! Sana güveniyorum!" Kunpimook yataktaki eski yerine oturup bacaklarını uzattı ve konsolu tekrar açtı. "Kunpimook." "Hadi git." "Kunpimook!" Yugyeom kaşlarını çattı. Kucağına oturup sinirle elindeki konsol kolunu bir kenara attı. "Bana baksana sen." Kunpimook sırıtmamak için kendini zor tutuyordu. "Hm?" "Sen benimsin." "Öyle mi? Belki Changkyun da mesajlarında öyle söylüyordur." Yugyeom bir süre durdu. "Söylüyor mu?" "Hm hm." Yugyeom başını salladı ona gösterecekti. "Yarın gece için plan yapma." Kucağından kalkıp kapıya yürüdü. "Nereye?!" "Dediğimi yap! Bir saate dönerim!"
~
Naber Yugyeom kunpimooka kayacaAAAAAA- PARDON monsta x in yeni albumunu dinlediniz mi dunyanin en guzel albumu bayilcak gibi hissediyom ne zaman dinlesem gercekten ne yapayim bilmiyom
ONUN DISINDA BU FICTE MARKA COK KOTU DAVRANDIGIMI DUSUNUYORUM yani basindan beri gunah kecisi olarak marki secmistim cunku kimsenin marka karsi koyamayacagini ve herkesin markin kolesi oldugunu dusunuyorum ve bu dusuncem gercek hayata karsi ficte mark aslinda kimsenin karsi koyamadigi ve soylari yunan tanrilarindan gelen muthis bi adam ne diyebilirim bilmiyorum marka asigim. Fark ettiyseniz butun hikayelerimde mark biraz olsun evil bunun nedeni de bu cunku bilmiyorum marka hayir diyen cindir. 30 day love lettersta kandirikci, mute ta korumaci falan baska hikayem var mi onu da unuttum neyse saat gec oldu sonuca geliyim
Bu yuzden kendime cok kizdim ve su karari verdim yeni bir fic yazmayi dusunuyorum (ne bu gercek mi) ve yemin ederim mark da mutlu olcak ve iyi bi insan olcak bu yuzden mark shiplerinizi soyler misiniz arkadaslar koyu jinson hayrani bu kiz markson ve markjin yazamaz cunku jacksonla jinyoungu yanyana dusunebiliyorum sadece (ya da ust ust-) baska kimseyi koyamiyom nEYSE ANLADIGINIZI DUSUNUYORUM YORUM ISTIYORUM YORUM ALMAZSAM COK KIZARIm konusmami bu bolumde jaebumun uzun sacinin nasil oldugunu gosterek bitirecegim ki hep birlikte aci cekelim
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
